
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye (Türkşeker) ait Bor ve Kırşehir şeker fabrikalarının özelleştirilme sürecinde nihai pazarlık görüşmeleri bugün gerçekleştirildi.
Niğde Bor şeker fabrikası ihalesi 336 milyon bedelle Doğuş Yiyecek'in oldu.
Kırşehir Şeker Fabrikasının satışı için yapılan ihaleye Doğuş Yiyecek İçecek, Yılmaz Çağlayan Oğulları Un Sanayi, Safi Katı Yakıt Sanayi, Kayseri Şeker Fabrikaları, Mutlucan Tuz, Tutgu Gıda, Albayrak Turizm Seyahat, Fernas İnşaat, Bergiz İnşaat, Eksim Yatırım Holding ve Çağlayanlar Enerji firmaları katıldı
Kırşehir Şeker Fabrikası’nı 330 milyon bedelle Tutgu Gıda aldı.
Halkın vergileriyle kurulan KİTLer teker-teker Erdoğan iktidarı tarafından yerli ve yabancı tekellere satılıyor. Gerekçe olarak da KİT'lerin zarar etmesi gösteriliyor. Gerekçe buysa yapılan köprü de zarar ediyor. Bu mantıkla gidiyorsanız onu da satmak gerekmiyor mu? İsrafın alabildiğine hüküm sürdüğü, İMF borcunu kapattık derken başkaca kanallardan temin edilen borcun üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Cari açık olabildiğine artarken, takla attırılarak alınan borcu da ekleyip "Ulusal gelirimiz 11500 Dolara çıktı" diye topluma pompalanacak ve halda bu yalanlara inanacak . AKPnin 16.yıllık iktidarı döneminde borç 650 milyar dolara varmış, Erdoğan ve şürekasının satarak paraya dönüştüremediği yalnızcar Şeker fabrikaları kalmıştı onu da artık teker teker satamaya başladı
.Ahtapotun kolları gibi dünyayı saran ABD ve diğer empreylaistler ve onların uşağı yerli tekellerin ağızlarından salyalarını arkıtarak kurtlar sofrasında ki yerlerini almış durumdalar. Son on altıyılda özelleştirme adı altında satılan KİT'lerin varlıkları durumun ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor . 10 adet liman, 90 Adet Elektrik santrali, 40 adet işletme,37 adet Maden sahasından tutun da Araç Muayene İstasyonuna kadar. Hepsi Haraç-Mezat pazarlanıyor
Şimdi sıra Şeker fabrikaları var i. Bir taraftan Sağlık Bakanlığı Mısır şurubuyla yapılan nişasta Bazlı şekerin Kansere yol açtığını açıklıyor, öte yandan tesadüfmüş gibi şeker fabrikaları satışa çıkarılıyor. Sanki ülkede şeker pancarı yokmuş gibi. Asıl niyet kapalı kapılar ardında tekellere verilen tavizlerde yatıyor. Emperyalist devletlerin ve tekellerin baskısı gibi.Nasıl oluyor da özel sektöre ait fabrikalar kar üstüne kar ederken, Erdoğanın önderliğindeki iktidar satmaya karar verdiği Şeker fabrikaları zarar ediyor veya zarar etmesine göz yumuluyor. Nedir bunun nedni?
Halkın vergileiryle kurulan KİTler daha olanaklı oldukları halde neden zarar ediyor? Fabrika yönetimlerinde yandaşlar yüksek maaşla çalışıyor gösteriliyor. Her şeyden önce şeker fabrikaları Çimento gibi, Petro kimya sanayisi gibi bir kuruluş değildir. Ülkemizin tarım ürünlerinden olan Şeker Pancarı ekimi tıpkı Tütün ekiminin bitirildiği gibi, tıpkı yem sanayisinin bitirildiği gibi, Haşhaş ekiminin bitirildiği gibi sonuçlanacak. Aceleyle alınmış bir karar.’’ Sat paraya dönüştür ithalatın kapısını aç’’ zihniyeti ile yapılan uygulama sorun çözücü yerine işsizlik ve yoksulluğu dayatmaktadır. Özelleştirme terörüne dur demeden işsizlik ve yoksulluğu darbelemek mümkün olmayacaktır.