13 Kasım 2008 Perşembe

TEMEL DEMİRERLE DAYANIŞMAY YÜKSELTELİM

GÖRÜYORUM, DUYUYORUM, KONUŞACAĞIM!!!!!

"Eppur si muove"*

Tarihin en karanlık çağlarında görenler, duyanlar ve konuşanlar yargılanmış, cezaya çarptırılmıştır. Ortaçağ karanlığında “dünya dönüyor diyen” Galile gibi bugün de gerçekleri haykıranlar dünyanın döndüğünü bize tekrar hatırlatanlar ceza davalarıyla karşı karşıya. Bunlardan biride Temel Demirer. Bir gerçekliği tarihsel bir zarureti haykırdığı için engizisyon yargıçlarının benzeri tavırla davranan yargıçlarca af dilemeye çağrılıyor. Sükûtun altın olduğuna ikna edilmeye çalışılıyor.

Temel Demirer ve diğerleri susmayacak!!!

Hrant Dink’in katledilişi üzerine Ankara’da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, “Tarihimizde bir soykırım vardır. Adı Ermeni Soykırımıdır. Hrant bu gerçeği hepimize kanı canı pahasına anlattı. Suç işliyorum, herkesi suç işlemeye çağırıyorum. Bu katil devlet karşısında suç işlemeyenler Hrant Dink cinayetine ortak olanlardır. Dün Ermenileri katledenler bugün Kürt kardeşlerimize de saldırmaktadırlar. Halkların kardeşliğini isteyenler bu tarihle hesaplaşmak zorundayız” ifadelerini kullanan yazar Temel Demirer’ e dava açıldı. Bir gerçeği ifade etmekten daha tehlikeli ne olabilir ki. Karanlık yüzlü adamlar aydınlıktan hep korkmuştur. Şimdi Temel Demirer in ışığından aydınlığından korkuyorlar.

Bilindiği üzere, 301. Maddede yapılan değişiklik uyarınca, bu maddeye dayanarak dava açılması ve açılan davaların sürdürülmesi, Adalet Bakanlığının iznine bağlanmıştır.

Bizler, Temel Demirer’ in ve 301.’den yargılanan diğerlerinin Adalet Bakanlığının “şefaati”ne ihtiyacı olmadığının bilincindeyiz. Bu nedenle Bakan’a “neden izin verdin?” diye soracak değiliz.

Ancak bu “iznin” başka bir şeyi Türkiye’nin Kronikleşmiş “demokratikleşememe” sorunlarını çözmeyi değil, halı altına süpürmeyi yeğleyen Sistemin tüm unsurlarının “demokrasisi”nin içyüzünü teşhir ettiği kanısındayız. AB çevreler ve batı dünyasında tepki çekecek, gürültü koparacak isimlerin yargılanmasının önünü kesen ancak medyatik olmaktan uzak durmayı seçmiş. Arkasında holding medyalarının hiç birinin desteği olmayan kişilerin “suçlu”luğuna peşinen hüküm veren bir “derin devlet” yardakçılığı.. Yargıya “şuna dokunmayın, şuna dokunabilirsiniz” diye yol gösteren bir yürütme anlayışı… 301 sanıklarını “1. sınıf” ve “2.sınıf” olarak tasnif eden bir “devletlu” ulufeciliği…

Bizler bu karanlığın parçalanacağı günlerin geleceğini biliyoruz. Tam da devrin cefasını çektik sefasını süreceğiz diyerek tekrar haykırıyoruz. Ne Temel Demirer ne diğer dostlarımızın yalnız olmadığı bilinmelidir. Bu anlamada 14 Kasım 2008 Cuma günü saat 09:00 da adliyenin önünde olacağız. 10:00 da 2 Asliye Ceza mahkemesinde olarak davaya katılacağız. Sesimizi kısmak isteyenlere o sesin tarihin çizgilenmiş sesi olduğunu hatırlatacağız
Bu nedenle bugünden başlayarak imza kampanyamızı başlatıyor 21 Kasım 2008 tarihinde kadar sürdürerek ve 21 kasım saat 13:00 da topladığımız imzaları meclis başkanlığına vermek üzere TBMM dikmen kapısında olacağımızı deklere ediyoruz. Ayrıca 13 Kasım 2008 de Ankara 11 Ağır ceza mahkemesinde (Eski 1 nolu DGM) yargılanan Ezilenlerin sosyalist platformu üyesi arkadaşlarımıza destek olacağımızı mahkemelerini izleyeceğimizi belirtiyoruz.

“Ama Dünya Yinede Dönüyor”….

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi
İletişim için
Mail adresi: akader1@mynet.com
Tel: 0543 253 91 48
Sekretarya: İbrahim AKYOL
* Galileo (Galile) : (Ama dünya yine de dönüyor)