13 Aralık 2008 Cumartesi

Savaşçı Genel Grev!

Bu katiller hükümetinden kurtulmak için kitle hareketini büyüteceğiz!
Savaşçı Genel Grev!
Yunanistan'daki mücadeleyle dayanışmalarını çok çeşitli yollarla gösteren dünyanın her yanındaki kardeş hareketler ve örgütlere teşekkür ediyoruz. Sizlerin enternasyonalist desteği ve geliştirdiğiniz muhalif bilgi ağı hepimiz açısından çok önemli ve yüreklendiricidir.

*****

Yunanistan Komünist Örgütü'nün (KOE) 4. açıklaması

Savaşçı Genel Grev, kurumların karşı saldırısı

(a) 9 Aralık Salı

Öğretmenler sendikası ve ortaokul-lise öğrencilerinin Atina'nın merkezinde ve diğer kentlerde gün ortasında düzenledikleri gösteriler militandı ve onbinlerce kişiyi ülke çapında bir kez daha biraraya topladı. Atina'da Özel Kuvvetler, gösteriye kimyasallarla yine saldırdılar ve pekçok insanı gözaltına aldılar.

Binlerce kişi, saat 15'te cenaze töreninin yapılacağı Paleo Faliro mezarlığında toplandı. Derin bir acı ve yoğun bir sessizliğin hüküm sürdüğü ağır bir ortamda, genç ve yaşlı herkes Alexis'e vedaya gelmişti. Fakat cani hükümet, katledilen bir gencin cenaze törenine bile saygı göstermedi: Henüz tören sürerken çok sayıda Özel Kuvvet mezarlığı kuşattı ve halkı kışkırtmaya başladı. Bu büyük olaylara yol açtı; bunlar olurken, bir gurup polis havaya ateş etmeye başladı. Bu, Başbakan'ın “demokrasi ve insan haklarına tam saygı” üzerine yaptığı konuşmanın ne anlama geldiğini gösteren bir örnekti...

Aynı anda Atina'nın birçok komşusu ve diğer kentlerde güncel protestolar sürüyordu. Atina'nın çevresindeki 6 işçi mahallesinde, hayli genç binlerce yurttaş, taşlar ve başka materyallerle polis karakollarına saldırdılar. Volos (Teselya), Selanik ve Kavala (Makedonya), Chania (Girit), Mytilini (Ege) gibi onlarca kentte sık sık polisle çatışmaya varan son yılların en büyük gösterileri yapıldı. Patra'da (Peleponnez) hükümet, “barışçıl yurttaşlar” görünümü altında boy gösteren, sopalarla silahlanmış hükümet partisi ve neonazi gruplardan oluşan çeteler örgütledi ve bunlar göstericilere saldırmaya çalıştılar.

b) 10 Aralık Çarşamba

Özel sektörü de içine alan ve daha önceki grevlerden çok daha büyük olan 24 saatlik Genel Grev muazzam bir başarıya ulaştı. Başbakanın, “daha fazla yıkıma yol açmaktan kaçınmak için halk toplantılarının yapılmaması kişisel talebine” rağmen Yunanistan'ın her yanında onbinlerce işçinin, emekçinin, işsizin, emeklinin ve gencin katıldığı toplantı ve gösteriler yapıldı. Sendikalar federasyonunun liderliği, kendisini sadece bir toplantıyla sınırlamasına rağmen Atina'daki merkezi gösteri, sabah saat 10:00 ile 14:00 arasında yapıldı. Yunanistan Komünist Örgütü korteji, gösteriler sırasında Radikal Sol Koalisyon'un (SYRIZA) diğer müttefikleriyle birleşerek, başlangıçta belirlenmiş buluşma noktasından Parlamento'ya doğru yürüyüşe başladı. SYRIZA kortejleri tüm mitingin ana gövdesini oluşturuyordu.

Gösteri boyunca hiçbir polis yoktu, dolayısıyla hiçbir olay yaşanmadı. KOE'nin attığı sloganlar: “İstifa edin!” (hükümeti kastederek), “ND ve PASOK (hükümet partisi ve sosyalist parti) sesinizi kesin, ikiniz de hırsız ve katilsiniz!”. Gösterinin sonunda binlerce kişi henüz yürüyüşten dönmekteyken, Özel Kuvvetler halkı bir kez daha kışkırtmaya çalıştılar. Polisle karşı karşıya geliş, biz bu satırları yazarken hala sürüyordu.

“Legal” cephede, katil polis savcı haline gelmişti. Kurbanın ailesinden özür dilemesi önerilerini şiddetle reddetti ve kurbanını “sorunlu bir genç” olarak tanımlayarak karalamaya çalıştı! Alexis'in okulunun idare heyeti öfkeyle kükredi: Okul müdürünün imzaladığı bir açıklama, katil polisin bütün suçlamalarını çürütüyordu. Birçok görgü tanığının ifadesi de, kurbanı doğrudan hedef almadığını söyleyen polisin iddialarını geçersiz kılıyordu. Yine de, şu ana kadar hiçbir görgü tanığı ifade vermek üzere yetkili makamlara çağrılmamıştı.

(c) Radikal Sol'a karşı eşgüdümlü saldırılar

Yunanistan Komünist Örgütü'nün (KOE) de bir parçası olduğu Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) çeşitli güçlerin çok daha fazla açık hedefi durumuna geldi. Pazartesi akşamından beri (8 Aralık), hükümet bakanları, aşırı sağcı politikacılar, medyanın ana akımları ve... Yunanistan Komünist Partisi (KKE) arasındaki ilginç “ittifak”, “isyanı” desteklediği ve “provokatörler”i barındırdığı için SYRIZA'yı açıkça suçluyorlar. Gittikçe daha fazla burjuvalaşan medya, bakanlar ve aşırı sağ kanattakiler de, “sorumlu davranışları” ve SYRIZA'ya karşı kötülük dolu eşgüdümlü bir saldırı çerçevesi sundukları için KKE'ye şükran duymalıdırlar.

Salı günü (9 Aralık), KKE Merkez Komitesi, Radikal Sol'a karşı bütün bu iftiracı ve utanç verici saldırılarını yinelediği resmi bir açıklama yayınladı. KKE'den Ionnis Gkiokas, SYRIZA'nın “adi suçlular” ve “insan kaçakçıları”yla dolu olduğunu öne sürecek kadar ileri gitti. Daha önce yazdığımız gibi, bir kez daha en kritik anlarda ve hareket geliştiğinde KKE'nin sözümona “komünistleri”, katliamcı Karamanlis hükümetinin sağ kolu haline geldiler. Onların süper devrimci laf kalabalıklarının arkasında, burjuvazi tarafından daima sevinçle onaylanan son derece tutucu ve geleneksel politikaları sırıtmaktadır. Bu, bütün sol için yüzkarasıdır. Bize ulaşan son bilgilere göre, KKE gençliğinin üyeleri üniversitelerin işgali kararını alabilecek Genel Toplantıların yapılmasını ÖNLEMEK amacıyla okullara gitmektedirler.

Bu gelişmeleri izleyen Yunanistan Komünist Örgütü aşağıdaki Basın Açıklamasını yayınlamak zorunda bırakılmıştır:

*****
KOE Basın Bürosunun Açıklaması – 10 Aralık 2008

İlk iki gün boyunca KKE liderliği gençliğin protestolarını huzursuz bir tarzda izleyen sıradan bir tanıktı; seferberliğin kuyruğuna takılmak zorunda kalınca, Başbakan'la görüştü. Bay Karamanlis'le yapılan bu görüşmeden sonra KKE Genel Sekreteri bayan Papariga, SYRIZA'ya, “isyancıları kucaklamayı bırakmasını” söyledi. Bayan Papariga'nın tutumunun, hükümet temsilcilerinin açıklamalarıyla aynı içerikte olduğunun altını çizmeye gerek yok.

Bugünlerde solun her kesimi ve her militanı için, bütün sol için (ve özellikle Komünist Sol için) birinci ve en önemli öncelik, güncel protestoları yaratan nedenlere karşı savaşmaktır: Marjinalleştirme, reddetme, baskı, neoliberalist politikalar. KKE liderliği bu öncelikleri anlamıyormuş gibi davranmakta ve bir kez daha hükümeti desteklemektedir.

Bizler, Karamanlis hükümetini masum ve savunma pozisyonunda göstermek amacıyla KKE tarafından geliştirilen “Yunanistan içinde ve dışında komplo” üzerine bu aşağılık ve alçakça senaryolara eylemimizle yanıt veriyoruz:

Bu katiller hükümetinden kurtulmak için kitle hareketini büyüteceğiz!