Türkiye, dünyadaki tüm çocuklara bayram armağan etmiş bir ülke. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden biri. Çocukların öncelikli yararını sağlamaya, gelişmelerini desteklemeye ve çocuklar arasında ayrım gözetmemeye söz vermiş...
Ancak ülkemizin hapishanelerinde aylardır adaleti bekleyen çocuklar var. Diyarbakır, Adana, Gaziantep, Şırnak ve diğer illerde yaşları 12 ile 18 arasında değişen, çoğu ilköğretim öğrencisi yaklaşık 500 çocuk, sokak protestolarına katıldıkları ve polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklu bulunuyor. Bu çocuklar BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olarak yargılanıyor ve hapis yatıyorlar.
Taş atan çocuklar
Yargılanma sebepleri, sokak protestolarında taş atmak. Haklarında istenen hapis cezaları, 23 yıla kadar çıkıyor. Verilmek istenen ceza, neredeyse dünyada yaşadıkları günlerin 2 katı...
Onlar okul çocukları; okulları öylece kaldı. Aileleri ile görüştürülmeyenler bile var. Sağlık durumları her gün daha kötüye gidiyor.
Çocuklukları 4 duvar arasında ölüyor!
Bir çocuğun suçu ve cezası ne olabilir?
Çocuklar için adalet istiyoruz! Tüm çocukların ağır ceza mahkemelerindeki davaları, görevsizlik kararı verilerek çocuk mahkemelerine devredilsin.
Tutuklu yargılanan çocukların tutukluluk halleri kaldırılsın ve evlerine dönebilmeleri sağlansın.
Bugün Türkiye’deki bu UTANÇ’ın sebebi, 2006’da çıkarılan Terörle Mücadele Yasası’nda, çocuklara ÇOCUK gibi davranılmasının es geçilip YETİŞKİN gibi davranılmasıdır. Yasadaki 9. ve 13. maddeler çıkarıldığı takdirde çocuklar, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne uygun şekilde yargılanıp, eğer ondan sonra gerekiyorsa, yetişkin hapishanesi koşullarında değil, çocuk ıslahevlerine gönderilecektir.
Kampanyaya katılın
Bu çocukların, ÇOCUK olduklarının hakkını uluslararası anlaşmalar çerçevesinde geri alabilmek için bir kampanya başlatıldı. Aralarında Serra Yılmaz, Prof. Ahmet İnsel, Oya Baydar, Murathan Mungan, Perihan Mağden, Semih Kaplanoğlu, Zeynep Oral, Prof. Ferhat Kentel, Şahika Yüksel, Prof. Taha Parla, Ece Temelkuran, Mehmet Atak ve Melek Ulagay Taylan’ın da bulunduğu kampanya çağrıcıları arasında ben de varım.
Kampanyanın, İngilizce olarak uluslararası versiyonu da hazırlanacak ve yeterli imza toplandığında, yasa değişim önergesi olarak da kullanılabilecek bir mektup, BM ve diğer uluslararası temsilcilerle birlikte Başbakan ve İçişleri Bakanı’na verilecek.
Diyarbakırlı çocukların avukatlarından Mebuse Tekay’ın da sık sık vurguladığı gibi İstanbul’da eyleme katılan çocukları, birkaç tokat atıp bırakıyorlar, ama eylemi yapan Kürt çocuklarına 23 yıla varan hapis cezaları istenebiliyor.
Çocukların, yaşlarını çok aşan gerekçelerle mahkûm edilmelerine, 4 duvar arasına hapsedilmelerine rıza göstermeyin! Ve bir kere daha düşünün: Bir çocuğun suçu ve cezası ne olabilir?
Gazetemiz yazarı ve konunun uzmanı Rıza Türmen’in, “Taş atan çocuklar” başlıklı yazısında isabetle vurguladığı gibi çocukları küçültülmüş büyükler olarak görmek son derecede yanlış. Suçlu çocuklara verilen cezalar, gerekli önlemler alınmazsa, onları ileride potansiyel suçlu yapar, suçlu büyüğe dönüştürür.
Kampanyayla ilgili ayrıntılı bilgiye www.cocuklaraadalet.com’dan ulaşabilirsiniz.