
Güler Zere, DHKP-C üyesi olduğu gerekçesiyle DGM tarafından 1995’te 34 yıl hapse mahkum edilmişti. 14 yıldır cezaevinde olan Zere, Malatya ve Elbistan Cezaevlerinde kaldıktan sonra, son olarak Adana’nın Karataş ilçesindeki cezaevinde kalıyordu. Zere’nin hastalığının teşhisinden bugüne kadar, Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı’nın duyarsızlığı tepkilere yol açmış bir çok ilde eylemler yapılmıştı. Son olarak, Güler Zere’nin serbest bırakılacağı yönündeki kararın açıklanmasından sonra ‘Güler Zere’ye Özgürlük Platformu’ dün akşam saatlerinde Taksim Galatasaray’da bir eylem yaptı. Yapılan açıklamada, “ Güler Zere bir yılı aşkın süredir kanser hastalığı ile mücadele ediyor. Her hafta Cuma günü, saat 19.30’da bizleri burada toplayan şey, başta Güler Zere olmak üzere tüm hasta tutuklu ve hükümlülerin sesi olmak, yaşama hakkı ihlal edilen yok sayılan, unutturulmaya çalışılanların sesini duyurmaktır” denildi. Adli Tıp Kurumu’nun suç işlediği vurgulanarak, kurum başkanı Haluk İnce’nin bilimsel kararlara uygun bir karara varmaktan bahsederken aslında ‘hastalığın iyileşemeyeceği noktaya vardığını tespit ettik’ demeye çalıştığının altı çizildi.
Kararı geciktirme çabası
Güler Zere’nin hastalığının tedavi sürecinde, Adli Tıp Kurumu’nun duyarsızlığı ve kurum başkanı Haluk İnce’nin açıklamaları, uzunca bir süre hafızalarda yer edecek gibi görünüyor.
Geçtiğimiz Ağustos ayında, Adli Tıp Genel Kurulu’nun Zere için karar almasını kurum önünde bekleyen bir çok kurum ve kuruluştan yüzlerce insan ‘erteleme’ açıklaması ile karşılaştılar. 27 Ağustos’ta evrakların eksik olduğu ileri sürülerek kararın ertelendiği duyurulmuş, ancak 3 Eylül’de raporlar gelmesine rağmen Adli Tıp Kurumu 10 Eylül’deki toplantısında da eksik evrak bahanesi ile karar almaktan kaçınmıştı. Bu süreçte dikkat çeken diğer bir nokta ise, Kurul’un 35 gündür herhangi bir yazışma yapmamasıydı. 4 Kasım’da, Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç Dr. Haluk İnce’nin Zere ile ilgili olarak “Karar verirken hastanın yararını düşündüğümüz kadar, toplumun bazı kesimlerinin düşüncelerini de düşünmek zorundayız” demesi tepkilere yol açtı. Güler Zere’nin cezasının ertelenerek tedavisinin dışarıda sürdürülmesi için yürütülen eylemleri, Adli Tıp’ın ‘bu hasta için hak etmediği’ bir baskı olarak niteleyen Doç Dr. Haluk İnce, “12 Ekim’de yapılan operasyonun ardından, problemin tanısı konulduktan sonra evrak bugün ulaştı. Yapılan değerlendirmede, hastalığının süreğen olduğu ve iyileşme şansının olmadığına karar verildi. Bu rapor, ‘Cumhurbaşkanlığı affı kapsamında değerlendirilebileceği’ kanaatiyle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bakanlığımız kanalıyla gönderilecektir” dedi. İnce’nin açıklamasındaki ‘iyileşme şansının olmadığına karar verildi’ ifadesi, cezanın ertelenerek tedavisinin dışarıda yürütülmesi yönündeki talebin ve Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından verilen raporun dikkate alınmadığını ortaya koyuyor.
Güler Zere için eylemler
Güler Zere için yapılan eylemler geçtiğimiz Haziran ayında, TAYAD’ın (Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği ve Dayanışma Derneği) Adana’da yaptığı basın açıklaması ve düzenlediği imza kampanyası ile başladı. Ailesinin ve avukatlarının serbest bırakılması ve tedavisinin dışarıda devam etmesi yönündeki çabalarının da eşlik ettiği bu süreçte, İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin, Hatay, İzmir, Bursa, Elazığ, Malatya, Tunceli, Edirne ve Eskişehir’de çeşitli eylemler yapıldı. İstanbul’da her Cuma akşamı bir araya gelerek Zere’nin serbest bırakılmasını talep eden ‘Güler Zere’ye Özgürlük Platformu’nun eylemleri sürekli gündemdeydi. DHB'nin dışarıdan desteklediği ve parti, sendika ve kitle örgütlerinden oluşan platformda, Anti-Kapitalist, Barış ve Demokrasi Partisi, BDSP, Cem TV, Çağrı, Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği, ÇHD, Demokrasi İçin Birlik Hareketi, Devrimci Alevi Komitesi, Devrimci Hareket, DHF, DİP Girişimi, DTP, KESK Şubeler Platformu, EHP, EKD, Emekli-Sen 1-2-4 Nolu Şubeler, EMEP, Erol Zavar’a Yaşam Hakkı Koordinasyonu, ESP, Halkevleri, Halk Cephesi, Gülensu-Gülsuyu Derneği, Kaldıraç, Mücadele Birliği Platformu, Nazım Hikmet Marksist Bilimler Akademisi, Partizan, PEN, SDP, Sosyalist Feminist Kolektif, Sosyalist Parti, ÖDP, ÖMP, Özgürlükçü Sol Hareket, TAYAD, TKP, TÜM-İGD, UİD-DER yer alıyor.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi Ağustos başında bir açıklama yaparak, Güler Zere ve Erol Zavar’ın da aralarında bulunduğu hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını istedi. Cezanın infazının hastalık nedeniyle ertelenmesine infaz yasasının 16. maddesinin izin verdiğini belirten Çelebi, bunun için Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen ya da onaylanan raporun gerektiğini ve sorumluluğun Adli Tıp Kurumunda olduğunu belirtti.25 Ağustos’ta İstanbul Tabip Odası’nda aydınlar ortak bir basın açıklaması düzenleyerek Güler Zere’ye özgürlük talep ettiler. Çağdaş Hukukçular Derneği’de Adli Tıp Kurumu’nun önünde eylemler düzenleyerek Zere’nin serbest kalması çağrısı yaptı. Güler Zere için yaklaşık üç aydır Adli Tıp Kurumu önünde oturma eylemi yapılıyordu.