
Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde Anadolu Lisesi 9. sınıfında okuyan kızları S. L’nin zorunlu din dersinden muaf tutulması için anne Hatem ve baba Enver Laçin’in Samsun 1. İdare Mahkemesi’ne açtıkları dava sonuçlandı. Mahkeme heyeti zorunlu din dersinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna ve mevcut şekliyle verilemeyeceğine hükmetti.
Ailenin ortaöğretim kurumlarında verilen din eğitimi kendi dini ve felsefi inançlarına aykırı olduğu gerekçesiyle açtığı davada mahkeme, müfredatın “din kültürü ve ahlak öğretimi” mi yoksa “din eğitimi” mi olduğunun tespiti için Milli Eğitim Bakanlığı’nca onaylı 4., 5., 6., 7., 8. ve 9. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarının içeriğinin ve müfredatının incelenmesini istedi.
Yapılan incelemede, “Türkiye’de hâkim olan dinsel çeşitliliğin, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde dikkate alınmadığı, özellikle Alevi inancına sahip topluluğun Türk nüfusundaki oranının çok büyük olmasına rağmen öğrencilerin, Alevi inancının itikat veya ibadet unsurları hakkında eğitim almadığı, 9. sınıfta bu inancın ortaya çıkışında en büyük etkisi olan iki şahsiyetin (anne-baba) yaşam felsefesinin öğretilmesinin, bu öğretimle gidermekte yetersiz kaldığı” belirtildi ve derste “din eğitimi” verildiği değerlendirmesi yapıldı.
Mahkeme kararında okulun verdiği din eğitimi ile çocuğun ebeveynlerinin verdiği din eğitiminin farklı olmasının çocukta çatışma yaratacağını vurgulayarak din derslerinin verilişinde “tarafsızlık ve çoğulculuk” koşullarının yerine getirilmediği, bu nedenle de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği belirtildi. Kararda, şu ifadeler kullanıldı: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce öğretime ilişkin müfredatta ve kararımıza hüküm kurmaya yeterli görülen tespitler uyarınca ülkemizde çoğulculuk anlayışı içerisinde nesnel ve rasyonel bir şekilde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin verilmediği sonucuna varılmıştır. Anayasanın 24. maddesinde, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretiminin zorunlu olduğunun belirtilmesi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilen öğretimin adının din kültürü ve ahlak bilgisi olmasına rağmen, içerik olarak din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi olarak kabul edilemeyeceği açık olduğundan ve din eğitiminin de ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlı olması karşısında, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bu içeriği ile zorunlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
‘Mücadelem sonuna kadar sürecek’
Baba Enver Laçin, çocuklarının zorunlu din dersiyle doğrudan ya da dolaylı olarak baskı altına alındığını, mevcut din dersinin kendi inanç, düşünce ve yaşam tarzına aykırı olduğunu söyledi.
Laçin şöyle konuştu: “Çocuklarımız bundan sonraki süreçte zorunlu din eğitimi almamalı ve her anne baba yasal hakkını aramalı. Çocuğumun zorunlu din dersine girmemesi için mahkeme kararına uyulmasını istiyorum. Uyulmazsa hukuksal yoldan sonuna kadar mücadelemi sürdüreceğim.” Mehmet Menekşe – Cumhuriyet