
Türkiye İstatistik Kurumu, şubat ayı enflasyon
verilerini açıkladı. Buna göre yıllık enflasyon yüzde 9.22’den yüzde 10.13
seviyesine yükselerek son beş yılın zirvesine ulaştı. Böylece enflasyon Nisan
2012’den sonra yeniden çift haneyi gördü.
Enflasyon geçen aya göre de yüzde 0.81 artış gösterdi.
Artışı kimse için sürpriz olmasa da beklenin üzerinde gerçekleşti. Yarım puanı
geçmesi beklenmiyordu.
Enflasyonun yeniden çift haneyi görmesi ve aylık
olarak yüksek artış göstermesi ücret ve maaşlara 2017 yılı için yapılan zamları
ilk iki ayda eritti. Ocak enflasyonu yüzde 2.46 idi. Bu rakama şubat ayındaki
yüzde 0.81 oranı eklenince iki aylık enflasyon yüzde 3.5’u buldu.
3 milyon memura yapılan yüzde 3’lük zam buhar oldu.
Milyonlarca işçi ve Bağ-Kur emeklisine yapılan
4.73’lük zammın erimesine az kaldı. 5 milyon asgari ücretliye yapılan yüzde
8’lik zammın ise yarısı ilk iki ayda eridi.
Bu genel rakamların ötesinde mutfakta adeta yangın
var. Ocak ayında yüzde 6.37 mutfak enflasyonuna bu ay yüzde 0.84’lük bir oran
daha eklendi. İki aylık mutfak enflasyonu yüzde 7’yi aştı.
Harcama kalemleri içinde mutfak, ulaşım ve kira gideri
çok önemli bir yer tutan emeği ile geçinenler için hayat oldukça zorlaştı. Zira
bir önceki yılın aynı ayına göre ulaştırma yüzde 17.96 zam gördü. Sağlık ise
yüzde 12.53. Tüm bunlar emekçilerin yaşam seviyelerinin düştüğünün göstergesi.
Hatta, vatandaşın, cebindeki parayı öncelikle gıda ve ulaşım ihtiyacını
karşılamaya ayırdığının ve artan fiyatlar nedeniyle bu harcamalar dışında
harcayacak parasının kalmadığının...
Üretici enflasyonu üretim maliyetinin bir hayli
artığını gösteriyor. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) şubat ayında bir
önceki aya göre yüzde 1.26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15.36
oranında arttı.
Sadece iki aylık üretici maliyeti yüzde 5.29 oldu.
Yani ilk iki ayda üretici fiyatları tüketici fiyatlarından daha fazla arttı.
Genel olarak üretici fiyatları artışı, şubat ayında tüketici fiyatları
artışının üzerinde. Demek ki toptancı, perakendeci, üreticinin maliyet artışını
henüz fiyatlara yansıtamamış durumda. Bu gelecek için kötü haber. Söz konusu
maliyet artışının bir kısmının zam olarak fiyatlara yansıtılması kaçınılmaz.
Gelecekte enflasyonu artıracak başka gelişmeler de söz
konusu. Enerji fiyatlarının artışı, ithalatın pahalı hale gelmesi vb. Bu
nedenle alt ve orta grupların geleceğe umutla bakması zor!
GELİR EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR
Türkiye’de de gelir dağılımı hem sınıflar hem de
bölgeler arasında eşit değil. Enflasyon oranı eşitsizliği daha da
derinleştirmiş durumda. Emekçiler için enflasyon daha yüksek olduğu gibi şubat
ayında, ülke genelinde enflasyon, doğudaki illerde batıdaki illerden daha
yüksek oranda arttı.
Batı illerinde aylık enflasyon ortalaması 0.75
düzeyindeyken doğu da bu oran yüzde 1’in üzerinde. Bu tablo Türkiye’deki yüzde
12’nin üzerinde seyreden işsizlik gerçeğiyle düşünüldüğünde çıkan sonuç şu:
Türkiye’de artık yüksek enflasyon yani pahalı hayat, yüksek işsizlik kronik bir
sorun!