
Açlık grevlerinde 3. aylarını bitiren
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için İstanbul Ankara ve İzmir’de bir araya gelen
demokratik kitle örgütleri, “Nuriye ve Semih serbest bırakılsın, OHAL son
bulsun” talebinde bulundu.
Barış İçin Akademisyenler, Özgürlükçü
Hukukçular Platformu, THİV, HDP, KESK, TOHAV gibi bir çok demokratik kitle
örgütü açlık grevindeyken tutuklanan Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen
Semih Özakça'nın serbest bırakılması ve işlerine dönmesi için İstanbul’daki
Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelerek, Kalkedon Meydanı'na yürüyüş
düzenledi.
THİV Başkanı Ümit Efe, Özakça ile
Gülmen'in açlık grevinin 90'ıncı güne girdiğine dikkat çekti. Efe,
"Mücadelemiz, onların talepleri yerine getirilinceye kadar devam edecek”
dedi.
Basın metnini okuyan Çağdaş Hukuk
Derneği avukatlarından Ebru Timtik, OHAL ile birlikte çıkarılan KHK'lerle
yaşanan hak ihlallerine değinerek "Bizler, hak savunucuları, cesaret ve
kararlılıkla bu gidişata ‘dur’ diyeceğiz. Her yandan yükselen itirazlar ve
tepkiler, haklar ve özgürlüklerin umududur” diye belirti. Timtik, "Nuriye
ve Semih serbest bırakılsın, OHAL son bulsun" dedi.
İZMİR’DE DİLEK FENERİ UÇURULDU
İzmir Kadın Platformu da Gülmen ve
Özakça'ya destek amacıyla açıklama yaptı. Açıklamayı platform adına DİSK üyesi
Hazal Beytaş yaptı. 15 Temmuz sonrasında “Darbecilerle mücadele” adı altında
binlerce insanın işlerinden edildiğini belirten Beytaş, onlarla birlikte
ailelerinin mağdur edildiğini söyledi. Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasının
ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamalara tepki gösteren
Beytaş, "Her koşulda uyulması gereken iki temel hukuk ilkesi açıkça
çiğnendi. Her geçen gün yaşam fonksiyonlarının yavaşladığı kaslarının
zayıfladığı bel ve eklem ağrılarının şiddetlendiği bir süreç içindedirler” dedi.
Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı,
hayatlarına müdahaleye karşı boyun eğmeyeceklerini söyleyen Beytaş, ortada bir
insanlık suçu olduğunu belirterek, “Yaşasın kadın dayanışması" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından kadınlar
yaşanan hukuksuzluklarına son bulmasına ilişkin Gündoğdu meydanında gökyüzüne
dilek fenerlerini uçurdu.
GÜLMEN VE ÖZAKÇA İÇİN YERYÜZÜ SOFRASI
KURULDU
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın
90’ıncı açlık grevi günü için Konur Sokak’ta yeryüzü sofrası kuruldu. Gülmen ve
Özakça’nın çağrısı üzerine bir araya gelen onlarca kişi yere serilen gazeteler
üzerine kurdukları sofrada iftarını açtı. Yeryüzü sofrasına her kesimden insan
büyük ilgi gösterirken, polisin abluka altına aldığı İnsan Hakları Anıtı önünde
direnişe anlamlı bir katkı sunuldu. Sofranın başına Nuriye Gülmen ve Semih
Özakça’nın karton maketi de yer aldı.
'BİZİM İÇİN YEMEK YEMEK MEKANİK BİR ŞEY'
İftar öncesi Semih Özakça’nın eşi Esra
Özkan Özakça kısa bir konuşma yaptı. Özakça şunları söyledi:
“Nuriye ve Semih'in isteği üzerine bu etkinliği yaptık. Onlar
cezaevinden yolladıkları mesajda, 'direnişimizin cevabını aldığımızda, adaleti
aldığımızda bizde bir iftar sofrası kuracağız. Oda böyle çok büyük ve coşkulu
olacak. Ama o güne kadar halkımız Ramazan ayında bir oruç tutuyor. Onların
açlığını paylaşmak ve onlarla birlikte olmak istiyoruz' dediler. Biz de onları
kırmadık ve böyle bir sofraya sizleri davet ettik. Yarın Nuriye ve Semih'le
görüşmeye giden avukatlar burayı anlatacak onlara moral olacak. Ayrıca bu
bizlere saldıranlara da çok büyük bir cevap oldu. Hepiniz hoş geldiniz. Bizler
biliyoruz ki herkesin kalbi Nuriye ve Semih ile beraber atıyor. Onları oradan
alacağız. İşlerimize de geri döneceğiz. Burada mücadeleye devam ediyoruz. Biz
ikimiz açlık grevine devam ediyoruz. Bizim için yemek yemek mekanik bir şey
artık. Biz bunu açlık tokluk meselesi olarak görmüyoruz bu adalet talebidir
bizim için. Hep birlikte barikatların önünde olacağız. Kimse birlikte olmamızı
engelleyemez. Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız."