6 Ocak 2018 Cumartesi

HDP'nin Eş Başkanları Olarak Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Görevlerine Devam Etmelidir..!.

İçeriğine bizimde katıldığımız Recep Maraşlının konuya ilişkin yazısı eş başkanlarının neden göreve devam etmesini yeterince açıklıyor.

Ben HDP'li Olsam..!
Selahattin Demirtaş, HDP Genelkurul'unda yeniden Eşgenelbaşkanlığa aday olmayacağını açıklamış.
Siyasi nezaket açısından ve tutukluyken bu görevi yerine getiremeyeceği gibi formel gerekçelerle kişisel olarak güzel bir jest...
Ne var ki siyasi realite açısından DEMİRTAŞ'ın Eş Genelbaşkanlıktan ayrılması son derece yanlış bir adım olur.
...ben HDP'li olsam...
Demirtaş aday olmasa bile, kendisini TEK ADAY olarak gösterir, OY BİRLİĞİ ile seçer ve AYAKTA ALKIŞLARDIM...
Neden?
Çünkü bugünkü iktidarın büyük zulümlerle HDP'ye yapmak istediklerine karşı verilebilecek EN ANLAMLI CEVAPLARDAN BİRİDİR bu.
Bir kararlılık gösterisidir.
İktidarın amacı başta Demirtaş olmak üzere bütün HDP'li SEÇİLENLERİ kriminalize ederek TASVİYE ETMEKTİR.
Eğer Demirtaş, yeniden seçilmezse tasfiye edilmiş olur; bu da AKP yapmak istediği şeylere TESLİM BAYRAĞI çekmek demektir.
Figen YÜKSEKDAĞ için de aynı şey geçerlidir. Dokunulmazlıkları kaldırılan, cezalandırılan bütün SEÇİLMİŞLERE uğratıldıkları haksızlıkların sonuçları kabul edilmemeli, MEŞRULAŞTIRILMAMALI derim.
Ceza verilenlerin yerine yeni görevler seçilmesi bugün artık HUKUK FORMASYONU olarak da doğru değildir; çünkü HUKUKSUZLUĞUN HUKUKİ SONUCU OLAMAZ...
Demirtaş, AKP zorbalığına karşı SİVİL SİYASETİN DİRENİŞİ'NİN SEMBOLÜ olmuştur. Toplumun değişik kesinlerinden sempati toplayabilmiş, duruşuyla siyasete yeni bir soluk ve dinamizm katmıştır. Kendisinden vazgeçilmesi toplum tarafından bir GERİ ADIM, YILGINLIK ve TESLİMİYET olarak okunacaktır.
"Seni başkan seçtirmeyeceğiz" sözü ile dönemi sembolize eden bu genç siyasetçi, şu anda Genelbaşkanlıktan düşürülürse, Erdoğan'ın rüyalarını süsleyen sonuç bizzat partisi tarafından sağlanmış olur.
Kuşkusuz HDP bünyesinde en az Demirtaş kadar yetenekli, değerli siyasetçiler vardır. Burada gözden kaçırılmaması gereken HDP'ye ve onun bileşeni olan demokratik hareketine, Türkiye'nin ileri görüşlü demokrat, sosyalist hareketlerine, kişi ve kadrolarına yönelik SİMGESEL BİR DURUŞ sergilemektir.
Dilerim HDP'liler de böyle düşünüyorlardır...
Yoksa önlerine dikilen barajı kendileri yükseltmiş olurlar...

Recep Maraşlı