
Türkiye devrimci gençlik hareketi ve
THKO'nun kurucu önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam
edilişlerinin 46’ncı yılında Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan mezarlarının
başında anıldı. Gençlik örgütleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin
yanı sıra binlerce insan "Üç fidan" anısına mezarlıkta bir araya
geldi. Anma boyunca binler hep bir ağızdan, “Yusuf, Hüseyin, Deniz, sürüyor
sürecek mücadelemiz”, “Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın” ve
“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm” sloganları attı.
Saygı duruşuyla başlayan anmada hep bir
ağızdan Enternasyonal Marşı okundu. Ardından kurumlar adına ortak açıklamayı
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sultan Saygılı yaptı. Türkiye'nin
devrimci önderlerini selamlayarak konuşmasına başlayan Saygılı, emperyalist
kapitalist sistemin başta işçi sınıfı olmak üzere tüm dünya halklarına sömürü
dayattığını belirtti.
'Erdoğan'ın sorumlulukları görmezden
gelinemez'
"AKP ve Erdoğan'ın Suriye başta
olmak üzere bu emperyalist gerici savaştaki sorumlulukları görmezden
gelinemez" diyen Saygılı, Kürt, Êzidî, Türkmen ve Arap halklarının hala
Suriye'de acı çektiğini söyleyerek, "Halklar hala katliamlara uğruyor.
Yakın coğrafyamızda ve ülkemizde ırkçı, gerici anlayış kan ve ölüm kusmaya
devam ediyor. Erdoğan ve AKP'nin buradaki sorumluluğu göz ardı edilemez” dedi.
'Onlar bayrak oldular'
Açıklamanın ardından kitle mezarların
bulunduğu yere geçti. Deniz Gezmiş'in mezarı başında konuşan Emek Partisi
(EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, “Onlar 46 yıldır emperyalizme karşı
bağımsızlık, barış, egemen ulusların iktidarına karşı ulusal kurtuluş,
kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesinde bayrak oldular, bugüne geldiler”
dedi.
'İnatla halkların güçlerini
birleştireceğiz'
Erdoğan'ın “Daha çok demokrasi” sözünün
grevlere, basına ve örgütlenmeye karşı daha fazla yasak anlamına geldiğini
vurgulayan Gürkan, şöyle devam etti: “24 Haziran'a giderken çeşitli baskılar
olacağını biliyoruz; ama yine de inatla halk güçlerini birleştirerek onların
engelsiz gitmeye çalıştığı yolu tersine çevireceğiz. Cezaevindeki her
milletvekilinin, gazetecinin, onuruna sahip çıkan Boğaziçililer ve tüm gençler
için demokrasinin taşlarını döşeyeceğiz. Emek mücadelesi de versek demokrasi
mücadelesi de versek asıl yürümemiz gereken yolu Denizler haykırmıştı. Yaşasın
Marksizm ve Leninizm ideolojisi. İşçi sınıfının iktidarı için sosyalizm
mücadelesinde yürümeye kararlıyız.”
Konuşmanın ardından Gezmiş, İnan ve
Aslan’ın mezarına karanfil bırakıldı.