
Metrobüs hizmetleri 16 Kasım 2009 tarihi itibariyle %33 zamlandı. Metrobüslerde tam bilet 1.5'ten 2 TL'ye, indirimli bilet ise 0.85'ten 1 TL'ye yükseltildi. Yeni zam saldırısıyla beraber aylık mavi akbillerin kontör sayısı 200'den 160'a düştü.
Bugün her ne kadar metrobüse yapılan fahiş zam ön plana çıkmışsa da, son yıllarda hatların yeniden düzenlenmesi ile şekillenen ulaşım güzergahlarına, ücretlendirme tarifesinin her sene İstanbulluların hayatını biraz daha zorlaştırması eşlik etti. Bugün metrobüsün hizmete girmesi ile birlikte ara yerleşim birimlerini E-5 üzerinden taşıyan hatlar kısaltılarak Metrobüs hattına entegre edildi. Seferler azaltılarak tüm bu hatların yolcuları metrobüs kullanmak zorunda bırakıldı. İkinci adım ise metrobüse yapılan aktarmaların iptal edilmesi oldu. Böylece yerleşim yerinden otobüse tam ücret ödeyerek metrobüse ulaşan yolcu burada bir kez daha tam ücret ödeme zorunluluğu ile karşı karşıya kaldı.
Aynı yöntem Zeytinburnu-Kabataş tramvay hattı hayata geçtiği dönemde de kullanılmış hatlar kısaltılarak zam saldırısı devreye sokulmuştu. Sınırsız olan aylık akbil 200 kontör ile sınırlandırılmıştı.
Bu örnekler, yani uzun mesafeli hatların “aktarma” kandırmacasıyla bölünmesi seyahat sürelerinin uzaması ile beraber, kamusal bir hizmet olarak sunulması gereken ulaşım hizmetinin nasıl bir rant kapısı haline geldiğine işaret etti.
Zamlar ile 500 bin TL ek gelir
Metrobüs ulaşım fiyatlarına yapılan zam hakkında yazılı bir açıklama yapan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME), belediye bütçesine ek gelir kazandırmak için metrobüs fiyatlarını arttırdığını belirtti.
Kaya, metrobüs hatlarıyla günde 1 milyona yakın yolcunun taşındığını belirtirken yapılan zamla birlikte de belediye bütçesine 500 bin TL ek gelir sağlandığını ifade etti. Bütçe açığını elini emekçilerin cebine sokarak kapamak isteyen belediye de doğal olarak bu ek geliri emekçilerin hayatlarını kolaylaştırmak için kullanmayacaktır. Belediyeden, ulaşım hizmetlerini toplumsal bir bakış açısıyla planlamasını bekleyemeyeceğimiz gibi tersine bu paranın kimin kasasına gireceğini sormamız gerekir. İETT 2010 bütçesinin onaylanması ile hayata geçen ulaşım zamları, yine İETT 2010 bütçesinde alınması öngörülen 500 otobüs için kaynak olarak görülüyor. İstanbul'un topografyasıyla uyumlu olmayan ve sürekli arızalanan Hollanda'dan alınan metrobüslerin yarattığı zarar hafızalardaki yerini korurken, İBB yetkilileri alınacak olan otobüslerin görüşmeleri için Adana'da Temsa yetkilileri ile görüştü.
Yapılan zamlar ile emekçilerin cebinden çalınan paralar birilerinin kesesini doldururken alınacak otobüslerin de emekçilerin kullandığı güzergahlarda kullanılmayacağı aşikardır.
Bugün çoğunlukla emekçilerin yaşadığı kent merkezinden uzakta kalan bölgelere sunulan ulaşım hizmetleri son derece yetersizdir. Bunun en açık göstergesi, metro ağlarının burjuvazinin yaşam ve ticaret alanlarından geçmesi, külüstüre dönmüş otobüslerin ise emekçi semtlerinde kullanılmasıdır.
Zamlarıyla, ulaşım politikalarıyla sermaye devletinin işçi ve emekçiler için hizmet sunmadığı ortadadır. Onlar kârlarını arttıracak “çözüm” yöntemleriyle ilgilenirler.
Parasızulaşım hakkı için mücadeleye !
Ulaşımın temel önemde bir kamu hizmet olduğu gerçekse, işçi ve emekçiler için acil istemlerden biri de her türden ulaşım hizmetinin ücretsiz sunulması, bununla beraber nitelikli ve sağlıklı toplu taşıma politikaları hayata geçirilmesi olmalıdır.
İşçi ve emekçiler zaman kaybetmeksizin yaşamlarını çekilmez hale getiren ulaşım zamlarına karşı mücadeleyi yükseltmelidirler. aksi halde yaşamalrı daha da çekilmez hale gelecektir.