12 Şubat 2010 Cuma

TEKEL işçileri direnişi büyütmeye çağırıyor

2. ayına giren TEKEL direnişinde süresiz açlık grevi devam ediyor. Açlık grevcisi 18 TEKEL işçisi eylemlerine sonuna kadar devam edeceklerini söylüyor. Onlar; “Hiçbir şey yapamıyorsam, üretimden gelen gücümü kullanamıyorsam, bedenimden gelen gücü kullanırım” diyor. Her türlü aşağılamaya, engellemeye, yalanlara karşı koruduğumuz artık onurumuzdur diyor. İki aydır bu direnişi beraber omuzladığı, kaderi beraber çizilmiş tüm işçi kardeşlerini, kaderlerini ellerine almaya açlık grevi direnişine ortak olmaya çağırıyor. Şimdi 18 kişinin değil 100′lerce kişinin siyah bant takma zamanıdır diyor açlık grevcileri. Hem de hiç beklemeden hemen.

Süren açlık grevine katılımlar da devam ediyor. Açlık grevi şuan 21 kişi tarafından sürdürülüyor. Bugün akşam saatlerinde bir işçi fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. TEKEL işçisi “Katil AKP” sloganı ile arkadaşlarını hastaneye yollarken dışarıdaki işçilerin ilgisiz duruşuna açlık grevindeki işçiler tepki gösterdiler. İşçilerdeki gerilim artışı da dikkat çekici bir hal aldı. Dün TRT muhabirine yalan haber yaptığı için tepki gösteren işçiler bugünde hastaneye kaldırılan işçi arkadaşlarının fotoğrafını çekmeye çalışan AA çalışanına müdahale ettiler.

“Biz bu oyunu bozacağız!”

TEKEL işçilerinin hergün tekrarladığı yürüyüşlerde, söz hakkı bu gün İstanbul Cevizli TEKEL işçilerindeydi. Çadırkentten Sakaraya Caddesi’ne sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüşün ardından Cevizli TEKEL işçisi söz alarak kitleye seslendi. Herkesi TEKEL işçisi ile dayanışmaya çağırırken “Emekçi memur, öğretmen, öğrenci, doktor, mühendis, mimar, Ayşe teyze, Ömer amca sende gel” diyerek seslendi. Konuşmasını “Zalim oradaysa TEKEL işçisi burada biz bu oyunu bozacağız, hakkımızı alacağız” diye ekledi. Konuşmanın ardından yeniden çadırkente dönüldü.

Konuşmalarda tatmin olmayan işçiler de vardı. Bazı işçiler konuşmada aynı şeyler tekrarlanıyor diye tepki gösterdi. Bazıları da bu tepkileriyle erkenden alandan ayırılarak çadırkente döndü.

Avukatlar TEKEL işçisi için yürüdü

TEKEL işçilerinin bugünkü destekçileri hukukçulardı. ÇHD ve Çağdaş Hukukçular Grubu saat 16.00′da TEKEL işçilerinin yanına geldiler. Cüppeleri ile İzmir Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyen hukukçular adına Çağdaş hukukçular grubundan bir avukat söz aldı. TEKEL işçilerinin haklı mücadelesinin yanında olduklarını belirttiler.

“TEKEL direnişinin kazanımı Türkiye işçi sınıfının kazanımıdır”

TEKEL işçilerinin gözü kulağı bugünkü konfederasyonlar toplantısındaydı. Kamu-Sen’de yapılan toplantıya TEKEL işçileri de giderek yerinde takip etiler. Toplantıdan çıkan sonuç ise işçileri tatmin etmezken sürekli 5-10 günlük sürelerle ileriye atılmasına da tepki gösterdiler.

İşçiler bu zaman kadar yapılanların yetersiz olduğunu belirterek, sürecin bundan sonra nasıl örgütlenmesi gerektiğine ve mücadeleye ilişkin görüşlerini hazırladıkları bir metinle Tek Gıda-İş yönetimine iletti. Bununla birlikte TBMM’ne gönderilmek üzere, TEKEL işçilerinin taleplerinin yer aldığı bir imza metni hazırlandı. Etkili bir eylem süreci ve direnişlerin Türkiye’nin her yerine taşınması gerektiğini söyleyen bu çağrıyı yayınlıyoruz:

TEKEL işçilerinden mücadeleyi büyütme çağrısı

Bizler haftalardır, başkent Ankara’nın göbeğinde 4/C saldırısına karşı direnen işçileriz. Ülkenin dört bir yanından geldik. Her türlü baskı ve engellemelere karşı çadırlarımızı kurarak direnişe başladık. Ankara halkının yoğun ilgisi ve dayanışma ruhu bize ayrı bir güç verdi. Direnişimiz kararlılıkla sürdükçe dayanışma ağı tüm ülkeyi, buradan da tüm Avrupa’yı sardı. Bugüne kadar ezilen, sömürülen milyonlarla önemli bir kardeşleşme süreci yaşadık.

Bizim için 4/ C ölümle eşdeğerdi. Yürüttüğümüz mücadele neticesinde kırıntı bir takım haklar ikram edildi. Ancak biz işçiler 4/C , 4/B ya da daha başka ara formülleri asla kabul etmeyeceğiz. 4/C köleliğini çöpe atmak için “Ölmek var, dönmek yok!” kararlılığıyla mücadelemize devam edeceğiz.

Her türlü baskı, şiddet ve karalamalar karşısında asla boyun eğmedik. Bundan sonra da asla boyun eğmeyeceğiz. Bizler TEKEL işçileri olarak “TEKEL direnişinin kazanımı Türkiye işçi sınıfının kazanımıdır” bakışından hareketle kazanana kadar ölümüne direnişi sürdüreceğimizi ilan ediyoruz. TEKEL direnişinin kazanımı zorlu bir sürecin ürünüdür. 4/C köleliğini dayatanlar bu konuda fazlasıyla kararlı görünmektedir. Dolayısıyla burada iki ayrı sınıfın iradesi çatışmaktadır. Bu çatışmayı mutlaka biz kazanacağız.

Kazanmanın yolu etkili bir eylem süreci ve programıyla doğrudan bağlantılıdır. Yetersiz eylem ve etkinlik biçimleri süreci geciktirmekte, kazanımı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle biz TEKEL işçileri süreç içerisinde daha etkili olabilmek adına tartışıp karar bağladığımız eylem ve etkinlik sürecine katkımız olabileceğini düşünüyoruz. Bu görüş ve önerilerimizi sendikalar, meslek odaları, sivil toplum örgütleri, devrimci kurumlar ve duyarlı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu önerilerimizi yaşama geçirmek adına tüm toplumsal güçlerden etkin bir dayanışma ve destek talep ediyoruz.

1. TEKEL direnişiyle dayanışmak için ülke genelinde kokart ya da rozetlerin takılması.

2. TEKEL işçileri ve sınıfın diğer unsurlarının taleplerini içeren ve TBMM’ye sunulmak üzere hazırlanan imza metninin tüm ülkede yaygın olarak kullanılması, tüm illerde imza stantlarının kurulması, toplanan imzaların meclise sunulması için 28 Şubat’ta on binlerin Ankara’da buluşması. Sadece Türkiye’deki duyarlı toplumsal kesimlerin değil, aynı zamanda Avrupa’da bulunan ve bugüne kadar desteklerini esirgemeyen tüm sınıf dostlarımızı Ankara’ya bekliyoruz. Bilindiği gibi Başbakan 28 Şubat’a kadar süre vermiş, bu süre sonunda müdahale edeceklerini bildirmişti. Bu nedenle on binlerin Ankara’da buluşuyor olması olası bir saldırıyı önleyecektir.

3. Tüm illerde dayanışma çadırlarının kurulması.

4. Tüm ülkede AKP il ve ilçe teşkilatları önünde her gün akşam 1 saatlik nöbet tutulması.

5. Susurluk skandalının ardından gündeme gelen “1 dakikalık ışık söndürme eylemleri”nin yeniden başlatılması çerçevesinde “1 dakika ışığı söndür, sokağa çık!” ana sloganıyla eylemlerin örgütlenmesi.

6. Konfederasyonların TEKEL işçilerinin kaderiyle ilgili toplantıları, TEKEL işçileri özne olduğundan Türk-İş Genel Merkezi’nde gerçekleştirilmelidir. Eğer başka sendikaların genel merkezinde gerçekleşiyorsa, TEKEL işçisi o sendikanın önünde olacaktır. Bütün duyarlı kamuoyunu desteğe çağırıyoruz.

7. Sakarya Meydanı’nda akşam saatlerinde yapılan eylemler yetersizdir. Eylem Sakarya Meydanı dışına Yüksel Caddesi’ne taşınmalıdır.

8. Kızılay Meydanı yasaklanmış bir alandır. Bu yasağı ortadan kaldırabilmek için etkin bir inisiyatifin geliştirilmesi, Gerçekleştirilecek her eylemde hedefin mutlaka Kızılay Meydanı olması gerekmektedir.

9. TBMM, Başbakanlık, Çalışma Bakanlığı gibi merkezlerde sürekli bir eylem sürecinin önü açılmalıdır.

10. Başbakan, Cumhurbaşkanı ile yapılacak görüşmelerde ortak hareket kararı alan tüm konfederasyonlar hazır bulunmalıdır. Sadece Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ile yapılacak görüşmeler yetersizdir. Sadece Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ile görüşme yapılırsa diğer sendikalarda örgütlü işçilerle birlikte etkin eylemlerin gerçekleştirilmesi.

11. Açlık grevinde bulunan arkadaşlarımızla dayanışmak için etkin eylemler gerçekleştirilmeli, her hastaneye giden arkadaşımız olduğunda hemen harekete geçip eyleme geçeceğiz.

12. Yapılacak tüm eylemlerin “Genel grev-genel direniş!” hedefiyle yapılması. Diğer sektörlerde çalışan işçi arkadaşların bu konuda sendikalarına basınç uygulamaları, sendikaların da kitlelerin talebine karşılık vermesi için “Genel grev-genel direniş” konusunda gerekli tüm hazırlıkların acil bir şekilde yerine getirilmesi

Bütün bu konularda Türkiye ve yurtdışında bulunan sınıf kardeşlerimizi bizimle dayanışmaya ve bu programı kendi bulundukları alanda yaşama geçirmek için çaba göstermeye, kıvılcımı yangına çevirmeye çağırıyoruz.

TEKEL İŞÇİLERİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NE
Ankara

1. TEKEL işçilerinin talepleri kabul edilsin! 4 – C / 4 – B iptal edilsin!

2. Tüm kölelik ve sosyal yıkım yasaları iptal edilsin! (4857 sayılı İş Yasası, SSGSS, Tam Gün Yasası vb.)

3. Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!

4. Özelleştirmeler durdurulsun, taşeronlaştırma, esnek üretim uygulamaları yasaklansın!

5. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!

6. Herkese grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı!

7. Sınırsız söz, basın, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü!

8. Herkese insanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret!

9. Tüm çalışanlar için genel sigorta (İşsizlik, sağlık, kaza, yaşlılık vb.)

10. Parasız eğitim, parasız sağlık!

11. Eşit işe eşit ücret!

12. Özel İstihdam Bürosu Yasası iptal edilsin!

Bugün milyonlar, açlık ve sefalet içerisinde boğuşmaktadır. Servetle sefalet arasındaki kutuplaşma gittikçe derinleşirken, ezilen milyonların köleliğini daha da derinleştiren yasalar bizzat Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılmıştır. Bu yasalar toplam bir sosyal yıkımın önünü açmaktadır. Dolayısıyla İnsanca yaşam ve çalışma şartları yaratılmalıdır.

Yukarıdaki taleplerimiz insanca bir yaşam, güvenli geleceğin asgari zeminidir. Bu nedenle bizler aşağıda imzası bulunan kişiler olarak, 28 Şubat günü on binler halinde Ankara’da buluşarak başta TEKEL işçilerinin talepleri olmak üzere yukarıdaki taleplerin yaşama geçirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni göreve çağıracağız.

TEKEL İŞÇİLERİ