
Berkin Elvan’ın katledilmesine ilişkin dava 3,5 yılın
ardından başladı. Baba Sami Elvan emsal olması için adalet aramayı
sürdüreceklerini söylerken, Taksim Dayanışması adına Mücella Yapıcı “Tüm bu
hukuksuzluklar bitene ve tüm çocuklar özgür olana kadar bu işin peşindeyiz”
dedi
Haziran İsyanı’nda 16 Haziran 2013 günü İstanbul
Okmeydanı’ndaki polis saldırısında gaz fişeği ile başından vurulan, aylarca
yaşam mücadelesi veren ancak 11 Mart 2014’te hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın
öldürülmesine ilişkin dava 1270 gün sonra başladı.
Duruşma öncesinde Elvan ailesi ve Taksim Dayanışması
bileşenleri Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi, Berkin’in resmi eşliğinde
“Gülüşün gibi onurlu güzel yarınlar kuracağız” yazılı pankart açıldı.
“Bu işin peşindeyiz”
Burada konuşan anne Gülsüm Elvan davanın peşini asla
bırakmayacaklarını söylerken, baba Sami Elvan da “Berkin artık aramızda
olmayacak ama çocuklarımızın başına bir daha bu işler gelmesin diye adalet
arayacağız” dedi.
Adalet arayışlarının emsal teşkil etmesini
istediklerini söyleyen Sami Elvan, altından üstüne tüm suçluların
yargılanmasını istediklerini belirtti, “Neden bugün katil burada karşımızda
hesap vermesin. Bütün Türkiye çocuklarına bir şey olmaması için adilane bir
yargılama talep ediyoruz” dedi.
Taksim Dayanışması adına ise Mücella Yapıcı söz aldı.
Gezi Direnişi’nde demokratik taleplerinin tüm dünyaya örnek teşkil ettiğini
söyleyen Yapıcı, “Herkesin önünde söz veriyoruz. Tüm bu hukuksuzluklar bitene
kadar, ülkenin her yerindeki parklar, ormanlar ve çocuklar özgür olana kadar,
tüm çocukların katilleri adil bir şekilde yargılanana kadar bu işin peşindeyiz”
dedi.
Konuşmaların ardından, duruşmayı takip etmek üzere
adliye binasına geçildi.
Duruşmaya HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu,
Hüda Kaya ve Celal Doğan, CHP milletvekilleri Ali Şeker ve Hilmi Yarayıcı, Ali
İsmail Korkmaz’ın, Ethem Sarısülük’ün, Hasan Ferit Gedik’in ve Dilek Doğan’ın
aileleri ile çok sayıda kurum temsilcisi de katıldı.
Katile hakim şefkati: “Evladım, duruşmaya nerede
katılmak istersin?”
Duruşmaya tutuksuz yargılanan polis F.D, Van 2. Sulh
Ceza Hakimliği’nden SEGBİS yöntemiyle katıldı. F.D’nin Van’daki salona peruk,
takma bıyık ve gözlük takılarak getirildiği ve böylece kimliğinin gizlendiği
görüldü.
Elvan ailesi avukatları ise sanığın SEGBİS yöntemi ile
dinlenmesine itiraz etti ve duruşmaya getirilmesini istedi. Hakim bunun üzerine
katil polise “Evladım duruşmaya Van’da mı İstanbul’da mı katılmak istersin?”
diye sordu. Polis F.D, eşini ve can güvenliğini öne sürerek “Van” yanıtı verdi.
Mahkeme bunun üzerine Elvan ailesi ve avukatlarının
SEGBİS itirazını reddetti.
Baroların katılma talebi reddedildi
Duruşmada baba Sami Elvan, anne Gülsüm, kardeşler Özge
ve Gamze Elvan sanıktan şikayetçi olduklarını dile getirdiler.
Ardından İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Antalya,
Bursa, Adana, Van, Aydın, Manisa, Balıkesir baroları davaya katılma talebinde
bulundu. Sanık polislerin avukatları ise bu talebin reddini istedi. Savcı da
mütalaada baroların suçtan zarar görmediğini iddia ederek katılma taleplerinin
reddi yönünde görüş bildirdi.
Kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti Elvan
ailesinin talebini kabul ederken, baroların taleplerini reddetti.
Barolar ise mahkeme kararına karşın yetki belgesi
alarak duruşmayı takip edeceklerini belirtti
Aranın ardından mahkeme heyeti Britanya Alevi
Fedarasyonu’nun katılım talebini de doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle
reddetti. İddianamenin özetinin okunması sırasında salonun içine avukatlara
sıkılan biber gazının etkisinin gelmesiyle herkes öksürmeye başladı.
Sanık polis hiçbir şey hatırlamıyor
Sanık polis Fatih Dalgalı SEGBİS’le Van’dan yaptığı
savunmasında 25-26 saat görev yaptığını ve olayın üzerinden 4 yıl geçtiği için
çok fazla bir şey hatırlamadığını söyledi. Dalgalı, görev kağıdından tüfeğin
kullanıcısı olarak görüldüğünü ancak kullanıp kullanmadığını ve yanında başka
görevli kimlerin olduğunu hatırlamadığını söyledi.
Hakimin görüntüleri izleyip izlemediği ve
görüntülerdekilerin kendisi olup olmadığına dair sorusuna Dalgalı, “İzledim ama
anlaşılmıyor hepimizin üzerinde aynı giysiler maskeler var” yanıtını verdi.
Dalgalı, Elvan ailesi avukatı Oya Aslan’ın sorularına
da “hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Gaz tüfeğini talimatlarına uygun bir
şekilde tutup tutmadığına dair soruyu Dalgalı, “Kağıt üzerinde yazan şekliyle
gaz tüfeği kullanılması her zaman mümkün değil. 45 derecelik atışla gaz tüfeği
maksimum mesafeye gider. Prensip olarak 40 metreden yakın gruplarda gaz tüfeği
kullanmıyoruz. Sokak arası olduğu söyleniyor olay yerinin orada 45 dereceyle
ateş edilse evin camından girer yangın çıkarır” diye yanıtladı.
O gün orada görevli 4-5 polisin isimleri okunarak
Dalgalı’ya tanıyıp tanımadığı soruldu. Dalgalı yalnızca Mercan Ardıç isimli
polis için “tanıdık geliyor” dedi. Dalgalı Zed tüfeğinin kullanım kursuna
birlikte katıldığı 9 kişiyi de üstlerini de altlarını da hatırlamadığını
söyledi.
Söz sırası Elvan ailesine geldi. Gülsüm Elvan
Berkin’in vurulduğu gün olanları anlatmaya başladı. Gülsüm Elvan yaşananları anlatırken
fenalaşınca ara verildi. Gülsüm Elvan yeniden ifade vermeye başladığında hala
tehdit edildiklerini söyledi. İki kızından başka bir şeyi kalmadığını söyleyen
Gülsüm Elvan’ın ardından Sami Elvan sözü alarak yaşananları anlattı. Sami Elvan
da hala tehdit edildiklerini, Misvak isimli bir dergide tankın önüne yatırılan
Berkin’in boğazının kesildiğini resmedildiğini anlattı. 4 yıldır adalet
aradıklarını söyleyen Sami Elvan’ın ardından sözü alan Gamze Elvan yaşananlar
anlatarak gözaltına alınmakla tehdit edildiğini aktardı. Bir keresinde kolunda
Berkin dövmesi var diye gözaltına alınmak istendiğini anlatan Gamze Elvan, bir
keresinde de polislerin yolunu kestiğini ve “mahalleyi teröristlerden
kazıyacağız” diyerek gözaltına almaya çalıştığını ifade etti.
Berkin’i kurtarabilecekken kurtarmadılar
Berkin’in kurtulma şansı varken kasıtlı olarak
kurtarılmadığını Kasımpaşa’dan dolaştırılıp yol uzatılarak hastaneye
götürüldüğünü söyleyen ailenin ardından sözü Avukat Can Atalay aldı.
Atalay yaptığı savunmada soruşturmanın kasten
karartıldığını maddeler halinde anlattı.