
AKP’nin iktidarı boyunca en az 20 bin
500 işçinin yaşamını yitirdiğini belirten İSİG Üyesi Murat Çakır, son dönemde
artan işçi intihar olaylarına ilişkin, “Türkiye’de işçiler borç, mobbing
uygulama ve işsizlik nedeniyle intihara sürükleniyor” dedi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin
(İSİG) geçtiğimiz günlerde yayınladığı 2018 yılının Ocak ayı iş cinayetleri
raporunu göre 141 işçi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren işçilerden 5’nin
çocuk, 10’nun göçmen olduğunu ve bunun yılın bu dönemi için oldukça yüksek bir
rakam olduğunu belirten İSİG Meclisi Üyesi Murat Çakır, “Zira çocuklar ve
göçmenler genel olarak mevsimlik işlerde çalışıyorlar ve iş cinayetleri yaz
aylarında yoğunlaşıyor. Yine ölenlerin 11’i sendikalı işçi, 130 işçi ise sendikasız.
Sendikalı işçi ölümleri için bu oran da yüksek. Son olarak metal başta olmak
üzere sanayi işçisi ölümlerindeki artış sürüyor. Bu durum OHAL’in işçi karşıtı
bir uygulama olduğunun temel bir göstergesi” dedi.
‘20 BİN 500 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ’
AKP’nin iktidarda olduğu dönem boyunca
en az 20 bin 500 işçinin yaşamını yitirdiği bilgisini veren Çakır, “AKP
güvencesiz çalışma koşullarını yaşam modeli haline getirdi. İlan edilen OHAL
ile birlikte ise güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşullarını daha da
ağırlaştırdı ve yaygınlaştırdı” dedi. İşçi cinayetlerinin nedenlerinin başında
alınmayan önlemlerin geldiğini söyleyen Çakır, şöyle devam etti: “Örneğin
inşaatlarda ölümlerin yarıdan fazlası yüksekten düşmeden kaynaklanıyor. Yine
uzun ve yoğun çalışma saatleri de iş cinayetlerini arttıran bir diğer nedendir.
Sendikal örgütlenme yüzde 11 civarında ama gerçek anlamda sendikalı, toplu iş
sözleşmesi yapan işçilerin oranı yüzde 3.” Çakır, OHAL ile birlikte işçilerin
haklarını korumaya yönelik girişimlerinin de engellendiğine vurgu yaptı.
‘AİLELERİYLE VEDALAŞARAK İŞE ÇIKIYORLAR’
İşyerlerinde adeta bir ölüm kalım
savaşının verildiğini söyleyen Çakır, “Tehlikeli işlerde çalışanlar, ailesiyle
vedalaşmadan işe çıkmıyor” dedi. “Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar,
bürokrasi, patronlar ve onların aklı ne diyor?” diye soran Çakır, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs...
Bizler ise bu anlayışa ‘Hayır’ diyoruz. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal
düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim
stratejisidir. İşçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmazdır.”
‘İNTİHARA İTEN 3 NEDEN’
İşçilerin artık intihar yolunu seçtiğini
ve kendini yaktığına vurgu yapan Çakır, işçi intiharlarının, borç, mobbing ve
işsizlik olmak üzere 3 nedeni olduğunu söyledi. İşsizliğin Türkiye’deki işçi
sınıfının en yaygın sorunu olduğunu vurgulayan Çakır, 6 milyon kişinin işsiz
olduğunu aktardı. Bu rakamın her evde bir işsizin olduğu anlamına geldiğine
dikkat çeken Çakır, “Genç işsizliği ve kayıt dışı istihdam, işsizliğin en vahim
iki yönüne işaret ediyor. Her dört gençten biri ne okuyor ne de çalışıyor.
Kentlerde her üç genç kadından biri işsiz. Kayıt dışı istihdam ise son bir
yılda 483 bin artış gösterdi. Her fırsatta ‘Cumhurbaşkanımızın emriyle’ denilen
ve işsizliğe çare olarak pazarlanan ‘istihdam seferberliği’, işsizlerin
bedenlerini ateşe verme noktasına vardı” diye konuştu.
‘YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN ÖRGÜTLENMELİ’
Afrin operasyonuyla birlikte ekonomik
krize zemin hazırlandığını belirten Çakır, “Savaşın örtemediği gerçek, yana
yakıla büyüyor. İş cinayetleri ve meslek hastalıkları artıyor, işsizlik ve
borçlar büyüyor, işçilerin örgütsüzlüğü had safhada. İşçiler ya umudunu
kaybediyor ve yaşamlarına son veriyor ya da direnişin yeni biçimlerini bulmaya
çalışıyor. İşte ‘Yaşamak için diren’ sloganımız tam da burada anlam buluyor.
İşçi sınıfı tam da bu noktada örgütlenmeli, birlik ve dayanışma içinde olmalı,
işçi sınıfının evrensel değerleri olan eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış
için örgütlenmeli. Yaşamak ve yaşatmak için örgütlenmeli” dedi.