27 Ocak-1 Şubat tarihleri arasında 'Başka Bir Dünya Mümkün' sloganıyla Brezilya'nın Amazon Yağmur Ormanları Belem (Para) kentinde düzenlenen 9. Dünya Sosyal Forumu (WSF/ DSF) sonuç bildirgesi açıklandı. Devletsiz halklara karşı yürütülen baskı ve şiddet politikalarına dikkat çekilen bildirgede, Kürdistan, Filistin, Tamil ve Batı Sahara'daki halklara karşı uygulanan politikalar 'jenosid' olarak değerlendirildi.
Bu yıl 9.'su gerçekleştirilen Dünya Sosyal Forumu, önceki gün Federal Amazon Özerk Üniversitesi'nde (UFRA-Federal Rural da Amazônia) yapılan basın açıklaması ile son buldu. Yaklaşık 150 ülkeden 5808 sivil toplum örgütünü temsilen binlerce kişinin katıldığı ve 'Başka Bir Dünya Mümkün' sloganıyla yüzlerce toplantı, seminer ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yapan DSF, kapanış gününde Sonuç Bildirgesini açıkladı.
9. Dünya Sosyal Forumu'nda, Halkların Kollektif Hakları ve Devletsiz Ulusların Platform'u tarafından hazırlanan sonuç bildirgesi'nin giriş yazısında, Kürdistan, Filistin, Tamil ve Batı Sahara'daki halklara karşı uygulanan politikalar 'jenosid' olarak değerlendirildi.
Bugün katliamla karşı karşıya maaruz kalan Kürdistan, Filistin, Tamil ve Batı Sahara'daki halkların mücadelesiyle dayanışma içinde olundukları kaydedilen bildirgede, '9. Dünya Sosyal Forumu'nda ilk defa halkların kollektif halklarıyla ilgili bir ana temanın kabul edilmesini selamlıyoruz' denildi.
Ulusların kaderi devletler tarafından dikkate alınmadı
Dünya Sosyal Forumları'nın daha önceki süreçlerde halkların yaşadığı sorunları yeterince dile getirmediği, es geçtiği vurgulanan bildirgede, ulusların kollektif haklarının bazı çevrelerce küçümsenmesinin ve ulusların kendi kaderini tayın hakkının bazı devletler tarafından dikkate alınmamasının bir çok çatışma ve krizlere neden olduğu kaydedildi.
Bildirgede, dünyadaki bazı ulusların haklarına kavuştuğu, ancak bir çok halkların haklarını elde etmek için mücadelesini sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Dünya Sosyal Forumu'nun yerli halkların ana toprağında gerçekleştirilmesinin, bir çok çevrelerin yerli halkların kültür ve geleneklerini yakından tanımasına önemli bir fırsat sunduğu belirtilen bildirgede, 'Bu toplantımızı Birleşmiş Milletler'in 2007'de deklere ettiği yerli halkların haklarıyla ilgili beryanından sonra gerçekleştirmemiz ayrı bir önem kazanıyor. Bu beyan'a göre kollektif haklar vazgeçilmezdir ve halklar kendi geleceğini özgürce tayın etme hakkına sahiptir' görüşlerine yer verildi.
Globalizme karşı halkların kollektif hakkı
Bildirge'de, '1990'da Katalonya'nın Barselona kentinde kabul edilen halkların kollektif hakları beyanı da bize göstermiştir ki, günümüzde demokratik ve özgürlükçü bir dünya'nın oluşturulması, halkların kollektif haklarını pratikte uygulanmasından geçmektedir' denildi.
Dünya'da egemen olan global politikanın, halkların kollektif hakları önünde ciddi bir engel teşkil ettiğine dikkat çekilen bildirgede, 'Buna karşı radikal bir düzen değişikliğine ihtiyaç duyuluyor. Bu düzen değişikliği ise sadece Barselona'da alınan kararları hayata geçirmekle mümkündür' görüşüne yer verildi.
Bildirgede, Dünya Sosyal Forumu'nun aynı zamanda halklar arasında büyük bir ilişki ağını ve bir halklar federasyonu kurma şansının da önünü açtığı kaydedildi.
Halklar Federasyonu'nun 'Başka Bir Dünya Mümkün' düşüncesinin pratikte uygulaması olacağı vurgulanan bildirgede, devletsiz halkların sorunları ve karşılaştığı zorlukların gelecek Dünya Sosyal Forum ve değişik platformlara taşırılmasının süreklileştireceği kaydedildi.
Bildirgenin son bölümünde ise şu görüşlere yer verildi: 'Şu anda bize empoze edilmek istenen globallizme karşı daha adaletli, dayanışmacı, demokratik bir dünya'yı kurmak için daha fazla çaba göstermemiz kaçınılmazdır. Bundan yola çıkarak, Latin Amerika'daki yerli halkların anavatanını ticaret alanına dönüştürmek isteyen çokuluslu şirketler'e karşı 12 Ekim'de ilan edilen Seferberlik gününe kendimizi dahil ediyoruz.'
İstatistiklerle Dünya sosyal forumu
Öte yandan Brezilya'nın Amazon Yağmur Ormanları Belem (Para) kentinde düzenlenen 9. Dünya Sosyal Forumu'nun İstatistik (WSF/ DSF) verileri de açıklandı. Organizatörlerin verdiği bilgiler ise şöyle:
- 135.000 kişi katılımcı olarak kayıdını yaptırdı
-Gençlik Kampı'nda 15.000 kişi, Çocuklar Çadırı'nda ise 3.000 kişi konakladı
-Forum'a 150.000 kişi katıldı
-5808 örgüt, dernek ve hareketler davet edildi ( Afrika: 489, Merkez Amerika: 119, Kuzey Amerika: 155, Güney Amerika: 4193, Asya: 334, Avrupa: 491, Okyanus: 27)
-Davet edilen örgüt, dernek ve hareketler toplam olarak 2310 aktivite düzenledi
-4830 kişi teknik eleman ve tercüman olarak görev aldı
-5200 stand kuruldu
-200 kültürel etkinlik düzenlendi
-Kültürel etkinliklere 1000 sanatçı katıldı
-30 ülkeden 800 basın-yayın organları akreditasyon başvuruları'nda bulundu
-4500 gazeteci katıldı (sadece 2500'ü Belem'den)
-Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kaleme aldığı 'Kürdistan'da Savaş ve Barış' adlı kitapçığı İngilizce, Portekizce ve İspanyolca dillerinde dağıtıldı
9. Dünya Sosyal Forumu, Amazon Yağmur Ormanları olmak üzere, Latin Amerika kıtasındaki yerli halklara ve devletsiz uluslara adanmıştı.
DEVRİM A. AKÇADAĞ - ANF