6 Mart 2009 Cuma

TBMM Başkanı Toptan soykırım zanlısını savundu

optan, Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan El Beşir hakkındaki tutuklanma kararını değerlendirdi. "İşin hukuki boyutu bana göre tartışmalıdır" diyen Köksal Toptan, şunları söyledi:
"Çünkü, Uluslararası Ceza Divanı, Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında bir organ değil. Ülkelerin, ağırlıklı bir şekilde sivil toplumun inisiyatifiyle gelişmiş bir organ. Birçok ülke üyesi değil. Mesela biz değiliz. Amerika da birçok ülke de üyesi değil. Böyle olunca oradan çıkacak kararlar tartışmalı olabilir.
Tutuklama kararının gerekçesini tam okuyabilmiş değiliz. Neye dayanıyor bu karar? Bu çok ciddi bir karar. Ne derseniz deyin, sevin veya sevmeyin sonuçta halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı hakkında tutuklama kararı çıkartıyorsunuz. Bu nedenle gerekçenin tatmin edici olması lazım.
Endişem, bu tür davranışlar, Darfur’da bilinen ve yaşanan sorunlar, insanların aç ve sefil kalmasına neden olan gelişmelere olumsuz bir katkı yapmaktadır. Nitekim, Sudan’ın bütün yardım kuruluşlarını ülkeden çıkarma kararı, benim endişemi biraz daha teyit etmektedir. Umarım bir an evvel herkes sükunetle düşünür ve Sudan ile ilgili yanlış sonuca gidilmez."

"DOĞRU BİLDİĞİMİZ ŞEYLERİ YAPIYORUZ"
Köksal Toptan, İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) İcra Komitesinin, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını değerlendirmek için İstanbul’da Ocak ayında yaptığı olağanüstü toplantı ile sonunda yayınlanan bildiriyi değerlendirirken de "Biz doğru bildiğimiz şeyleri yapıyoruz" dedi.
Gazze’de bir insanlık dramı yaşandığını ifade eden Toptan, konunun, sadece Türkiye’nin, Filistin’in, Suriye’nin, Yemen’in, Katar’ın, ya da Suudi Arabistan’ın meselesi olmadığını söyledi. "Bu, bütün insanlığın meselesidir. Orada herkesin gözü önünde katliam yaşanmıştır" diyen Toptan, şunları kaydetti:
"431 çocuk öldürülmüştür. Bunun hiçbir gerekçesi olamaz. Bunu, hiçbir makul gerekçeyle, ekonomik, siyasi veya başka bir gerekçe ile izah edemezsiniz. İstanbul Deklarasyonu içerisinde ateşkesin sağlanması, ablukanın kaldırılması, Gazze’nin yeniden eski haline getirilmesi vardı.
Keşke, Mısır da geçtiğimiz günlerde Gazze’ye yardım için yapılan toplantıyı daha önce yapsaydı. Bu saldırılar olmasaydı veya zamanında durdurulsaydı. Şimdi hayıflanmak yerine, önümüze bakıp yapmamız gerekenlere odaklanmalıyız. Filistin’in kendi içinde gruplaşmayı kaldırması gerekiyor. Daha sonra Filistin ile İsrail arasındaki soruna kalıcı bir çözümün bulunması gerekiyor."