Nijerya'nın çevreci aktivist ve yazarı Ken Saro Wiva ve sekiz eylemci, 1995'te askerî hükümet tarafından suçlu bulunarak asılmıştı. Wiva, Shell'in Nijer Deltası'ndaki faaliyetlerinin Ogoni yöresi halkına zarar verdiğini savunmuş ve şiddetten uzak gösteriler düzenlemişti. Şiddet karşıtı olan Ogoni Halkının Yaşamını Sürdürmesi Hareketi (Mosop) adlı popüler halk hareketinin kurucusu olan Wiwa, Shell'in ülkenin güneyindeki faaliyetlerini durdurmayı başarmıştı. Protestolar nedeniyle Shell, Ogoliland bölgesinde petrol üretimi durmuştu.
Askeri rejimle işbirliği
Ölenlerin yakınları Shell'i, aktivistlerin cezalandırılması için Devlet Başkanı Sani Abacha'nın askeri rejimiyle işbirliği yapmakla suçluyor. O dönemde idam cezası veren mahkemenin düzmece olduğu, amaçlarının çevre konusunda şiddet içermeyen eylemlerde bulunan bu kişilerin ortadan kaldırılmak istendiği ifade ediliyor. Dava ilk kez 1996'da gündeme geldi ve dava, aralarında Wiwa'nın oğlunun da bulunduğu eski Nijerya yönetiminin kurbanları tarafından, ABD'de faaliyet gösteren şirketlerin, Amerikan kanunlarına dünyanın her yerinde uymaları gerektiği yönünde 1789'a dayanan bir yasa temelinde açıldı. Yasaya göre, olay ABD dışında yaşanmış olsa da insan hakları davaları ABD mahkemelerinde gündeme getirilebiliyor.
Shell, yapılan ödemenin uzlaşma sürecinin bir parçası olduğu şeklinde bir açıklama yaptı. Shell yetkilisi Malcolm Brinded, şirketin yaşanan şiddet olayıyla bir bağının bulunmadığını, bu jestle davacı ve yakınlarının acısının paylaşıldığını söyledi. Wiwa'nın şimdi 40 yaşında olan oğlu, babasının sonucu duysaydı memnun olacağını belirtti.
Shell'in insan hakları ihlali dışında da çeşitli kereler aldığı cezalar var. Shell, Basra Körfezi'nde kaçak yüklenen Irak petrolünü taşıdığı ve satmaya çalıştığı gerekçesiyle 2 milyon dolar ceza almıştı. Yine, tekelcilik gerekçesiyle Avrupa Komisyonu tarafından ceza verilen 14 şirketten biri olan Shell, 137 milyon dolarla en ağır cezayı almıştı.