
Gazeteci Abdi İpekçi’nin kızı Müge İpekçi’nin, babasının kanlı ve delik deşik olmuş gömleğini canlı yayında çıkarıp ‘Ben 31 yıldırı bu gömleğe sarılarak yaşamaya çalışıyorum’ sözleri bir kıvılcım yarattı. Bu kıvılcım sonrası yakınlarını kaybeden birçok aile bir araya geldi. Önce İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın bir TV starı gibi gösterilmesini protesto eden grup ardından da, Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın 12. duruşmasından önce Beşiktaş İskele Meydanı'nda bir araya gelmişlerdi.
Türkiye’nin ilk derin devlet kurbanı olarak gösterilen Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar yakınlarını faili meçhullere kurban veren 16 aile bir araya gelerek KATLİAM 16 platformunu oluşturdu.
KATLEDİLEN 16Yazar Sabahattin Ali'nin kızı, savcı Doğan Öz'ün kızı ve eşi, gazeteci Abdi İpekçi'nin kızı, yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun oğlu ve gelini, sendikacı Kemal Türkler'in kızı, gazeteci Uğur Mumcu'nun oğlu ve kızı, müzisyen Nesimi Çimen'in oğlu, şair Metin Altıok'un kızı, arkeolog Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi, gazeteci Metin Göktepe'in abisi ve ablası ve gazeteci Cihan Hayırsevener'in ailesi Dink ailesini yalnız bırakmamıştı.
Öte yandan Cevat Yurdakul, Musa Anter, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Turan Dursun, Sevinç Özgüner ve Cavit Orhan Tütengil'in aileleri de okunan metne imzacı oldular.
CUMHURİYET'İN İLK DERİN DEVLET KURBANI
Türkiye’de toplumsal hafızanın tuzla buz olduğu şu günlerde yapılan ortak açıklama da dikkat çekiciydi: Türkiye’nin ilk derin devlet kurbanı olarak gösterilen Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali’nin yaptığı açıklamada : ‘Biz buraya Arat, Delal ve Sera'nın kardeşleri olarak geldik. Yıllardır yaşadığımız ortak adaletsizliği paylaşmaya, bunun tanıklığını yapmaya geldik. Sabahattin Ali cinayetinden beri defalarca ezber ettiğimiz bu tür örgütlü siyasi cinayetlerin nasıl örtbas edildiklerini bir daha hatırlatmaya geldik’’ sözleri dikkat çekiciydi. Her gün yeni gündem başlıkları yaratılırken, hafızamızın kuytu köşelerinde yitik gitmeye hazır KATLEDİLEN 16 kim ve nasıl öldüler:
Abdi İpekçi: 1961'de Milliyet gazetesinin genel yayın müdürü oldu, aynı zamanda gazetenin başyazarıydı. 1 Şubat 1979 gecesi İstanbul Maçka'daki evinin yakınlarında arabasında iken Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü.
Sabahattin Ali: Derin devletin ilk kurbanlarından biri olarak gösterilen Sabahattin Ali’nin cesedi 1948 yılının haziran ayı ortalarında Kırklareli'nin Sazara Köyü yakınlarında bir çoban tarafından bulundu. Yaşamı boyunca sosyalist ve muhalif kimliği yüzünden çeşitli baskılara uğramış, cezaevlerinde yatmış ve en sonunda öldürülmüştü.
Doğan Öz: Ankara'da Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapıyordu. Kontrgerilla ile ilgili araştırma yapan Öz, işlenen cinayet ve şiddet olaylarının arkasında olduğu gerekçesiyle soruşturma ve Özel Harp Dairesi yetkilileri hakkında dava açma aşamasındaydı. Ancak Başbakan Bülent Ecevit'e raporu vermesinden iki ay sonra, 24 Mart 1978 sabahı adliyeye gitmek için otomobiline binerken silahlı saldırıya uğradı.
Metin Göktepe: Evrensel gazetesinde muhabirlik yapıyordu. 8 Ocak 1996'da Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitti. Ancak, 'Sarı Basın Kartı' olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemek isteyen Göktepe gözaltına alındı ve yüzlerce insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na götürüldü. 9 Ocak 1996'da gözaltında dövülerek öldürüldü.
Kemal Türkler: 1954'de Türkiye Maden-iş Sendikası'nın Genel başkanı oldu ve bu görevi 26 yıl sürdürdü. 22 Temmuz 1980 sabahı Merter'de evinin önünde sendikaya gitmek üzere arabasına binerken düzenlenen saldırıda öldü.
Musa Anter: Halkın Emek Partisinin kurucu üyesiydi ve aynı zamanda merkezi İstanbul'da olan Kürt Enstitüsü'nün de başkanlığını yaptı. Özgür Gündem ve Yeni Ülke gazetelerinde köşe yazarıyken 20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü.
Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde öğretim üyesiydi. Kalkınma sosyolojisi başta olmak üzere çok sayıda çalışması vardı. 7 Aralık 1979 yılında evinden üniversiteye giderken uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
Cevat Yurdakul: Altı kişiyi öldürme, silahlı tarama iddiasıyla aranan ülkücü militan Ferhat Tüysüz, yedi cinayet zanlısı Yunus Uzun ile yedi kişiyi öldürme ve bombalama zanlısı Derviş Kıpçak ve arkadaşları da yakaladıkları arasındaydı. Yurdakul 28 Eylül 78'de makam arabasında katledildi.
İlhan Erdost: Sol Yayınları ve Onur Yayınları sahibi ve yöneticisiydi. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası gözaltına alındı. 7 Kasım 1980'de Mamak Cezaevi'nde görevli erler tarafından dövülerek öldürüldü.
Behçet Aysan: Şair. 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Madımak Oteli'ne düzenlenen saldırıda 35 kişiyle birlikte öldürüldü.Metin Altıok: Şair ve yazar. 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nden ağır yaralı olarak çıkarıldı, 9 Temmuz'da Ankara'da hayatını kaybetti.
Nesimi Çimen: Ozan. 2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Oteli'nde hayatını kaybetti.
Onat Kutlar: Türk Sinematek Derneği'nin kurucularındandı. 1994'te Fransa tarafından "L'Ordre des Arts et des Lettres" nişanıyla ödüllendirildi. 30 Aralık 1994'te The Marmara otelinin pastanesine konan bombanın patlaması sonucu yaralandı, 15 Ocak 'ta öldü.
Sevinç Özgüner: Diş tabibi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesiydi. 23 Mayıs 1980'de evlerine yapılan saldırıda eşi Vecdi Özgüner ile birlikte hayatını kaybetti.
Turan Dursun: TRT Kültür Müdürlüğü' dinsel yayınları prodüktördü. 1987'de "2000'e Doğru" dergisinde "Din Bilgisi" asayfada yazmaya başladı. 4 Eylül 1990'da İstanbul'da evinden çıkıp işe giderken uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
Ümit Kaftancıoğlu: Türkçe öğretmenliği yaptı. Öğretmenlikten uzaklaştırılınca TRT'de programcı oldu. 11 Nisan 1980'de evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda öldü.
Hasret Gültekin: 1 Mayıs 1971 yılında Sivas’ın İmranlı ilçesi Hanköy’ünde dünyaya geldi. Özellikle bağlamadaki şelpe tekniğindeki yeteneği dikkatlerde kaçmazken, 22 yaşında Sivas’ta Madımak Oteli’nde katledilen 37 aydın ve sanatçıdan birisi oldu. Yeter Gültekin’le evli olan Gültekin’in Roni Gültekin adında da bir oğlu bulunuyor.