
Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli
Cezaevi’nde 10 Mayıs’ta telefon görüşmesi sonrası koridorda karşılaştıkları
arkadaşları ile Kürtçe konuşan 3 tutuklunun feci şekilde darp edildiği iddia
edildi. Kürtçe konuştukları için yaşanan tartışma sonrası koğuşlarına gelen
15’e yakın gardiyan tarafından feci şekilde darp edildiği belirtilen
tutuklular, Sinan Çelik, Taner Yıldız ve Yalçın Keskin’e 15’er gün hücre cezası
verildi. Darp nedeniyle tutukluların vücutlarında yara ve morluklar oluşurken,
tutuklular revire götürülüp tedavi edilmek yerine tek kişilik hücreye
konuldukları için darp raporu da alamadı. Yalçın Keskin isimli tutuklu ise
maruz kaldığı darp nedeniyle gözlerinde görme kaybı yaşadı.
Tutuklular, gardiyanlar hakkında cezaevi
savcısına suç duyurusunda bulununca revire çıkarıldı. Tekme ve yumruklarla
tutukluları darp eden gardiyanlar hakkında soruşturma açmayan Cezaevi Disiplin
Kurulu Başkanlığı, gardiyanların işkencesine maruz kalan tutuklular hakkında
yapılan bütün uyarılara rağmen kendi aralarında konuştuğu, odalarına gelen
gardiyanları tekme ve yumruklarla darp ettikleri, devlete ve cumhurbaşkanına
küfür ettikleri iddiasıyla soruşturma başlatt
“Ben devletim her şeyi yaparım”
Dihaber’De yer alan habere göre,
soruşturma kapsamında savunma yapan tutuklulardan Sinan Çelik, kaldığı odanın
havalandırma kapısının mazgalından koridora baktığı sırada telefon görüşmesine
çıkan Mehmet Şirin Çelik isimli arkadaşıyla kısa bir süreliğine selamlaştığı
belirterek, bu sırada gardiyanın sesini yükselterek kendilerine hakaret içeren
söylemlerde bulunduğunu anlattı. İtiraz ettikleri gardiyanın kendilerine, “Ben
devletim, ben bağırırım ve her şeyi de yaparım” demesi üzerine tartıştıklarını
ifade eden Çelik, gardiyanın havalandırmanın kapısını tekmeledikten sonra
mazgaldan “Siz görürsünüz” diyerek tehdit içeren sözler sarf ederek ayrıldığını
kaydetti. Aynı gardiyanın tartışmadan 5 dakika sonra yaklaşık 15 gardiyan ile
birlikte kaldıkları odaya gelerek kendilerini yere atıp, 20-25 dakika boyunca
tekme ve yumruklarla darp ederek, en ağır işkenceyi uyguladığını vurguladı.
“İsyana teşebbüsten hakkınızda
soruşturma açarız”
Darp sırasında başlarını iki elleri
arasına alıp kendilerine gelen tekme darbelerinden koruma dışında herhangi bir
personele fiziki veya sözlü saldırı, küfür ve hakarette bulunmadıklarını
vurgulayan Çelik,
“Bize darp, işkence ve hakaret eden
personeller kendilerini temize çıkartmak, suçlarını ört pas etmek için devlet
kurumlarını kullanıyorlar. Bize saldıran personellerin isimlerini ve haklarında
suç duyurusunda bulunacağımızı söylediğimizde gardiyanlar ‘Bizim hakkımızda
herhangi bir suç duyurusunda bulunursanız biz de sizi devlete, cumhurbaşkanına
ve ilgili görevlilere hakaret ettiğinizi ve isyana teşebbüsten hakkınızda
soruşturma açarız’ dedi. Bu söylemlerin tümü tamamen bu suçu örtbas etme
girişimidir” şeklinde savunma yaptı.
Gardiyanlar şikayetçi oldu
Tutukluları tekme ve yumruklarla feci
şekilde darp eden gardiyanların, soruşturma kapsamında verdiği ifadelerin
birbirine tıpa tıp benzemesi dikkat çekti. Gardiyanların verdiği ifadeler,
tutukluların darp edilme nedeninin Kürtçe konuşma olduğunu ortaya koyuyor.
Sicil numaralarıyla ifade veren gardiyanlar, telefon görüşmesi biten Mehmet
Şirin Çelik’in koridorda beklerken B/8 koğuşunda bekleyen tutuklularla Kürtçe
bir şeyler konuştuğunu, görevli personellerce uyarılmasına rağmen Kürtçe
konuşmaya devam ettiğini ileri sürdü. Gardiyanlar, Mehmet Şirin Çelik’in daha
sonra yüksek sesle konuşarak, tutukluları galeyana getirmek için slogan
attığını, cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin de kaldıkları odaların
kapılarına tekmelerle vurarak, destek verdiğini iddia etti.
Sinan Çelik, Taner Yıldız ve Yalçın
Keskin isimli tutukların kaldığı B/8 koğuşuna müdahale edildiğini, burada
bulunan tutukluların gardiyanları tekme ve yumruklarla darp ederek küfür
ettiğini savunan gardiyanlar, bazı gardiyanların yüzlerinde çizik, morarma ve
yaralanma olduğunu ileri sürerek, 3 tutukludan şikâyetçi oldu.