
Hapishanelerde
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte 12 Eylül
uygulamaları hayata geçirilmeye devam ediliyor. 12 Eylül’de uygulanan üç numara
saç kesimi, askerlerle spor yapmak ve tek sıra halinde sayım verme bugün de
dayatılıyor.
Özgürlükçü Demokrasi’nin haberine göre,
Adana Kürkçüler Cezaevi’nde kalan siyasi tutsaklara üç numara saç kesimi
dayatılıyor. Saç kesiminin ise “güvenlikli değil” iddiasıyla berber odası
yerine koridorlarda yapılmak istendiği belirtildi. Mektup yollayan tutsaklar,
berber için ayrılan odanın da gardiyanlar tarafından çay ocağı olarak
kullanıldığını belirtti. Saç kesme uygulamasına tepki gösteren tutsaklar,
uzayan saçlarını kendi çabalarıyla kestiklerini vurguladı. Tutsaklar
mektuplarında, tüm itirazlarına rağmen cezaevi idaresinin uygulamanın bakanlık
tarafından gönderilen genelge ile uygulamaya koyulduğunu iddia ettiğini
belirtti.
40 kişilik koğuşlara 85 kişi
Adana Barosu Cezaevi Komisyonu Başkanı
Avukat Tugay Bek ise Tarsus C Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde 40 kişilik
koğuşlarda 85 kişinin kaldığını söyleyerek, kadın tutsakların ciddi hak
ihlalleri ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Kış mevsimiyle birlikte havaların
soğuduğunu bu nedenle cezaevlerinde ısınma sorununda yaşandığının altını çizen
Bek, “Tarsus cezaevinde tutuklulara kişi başına haftada bir odun veriliyor.
Tutukluların çoğu yerde yatmak zorunda kalıyor. Öte yandan odalardaki şebeke
suyu içilemediğinden günde yalnızca iki kez kova ile su veriliyor” dedi.
'Elazığ T Tipi'nde siyasi tutuklulara
işkence' iddiası..!
Elazığ'da geçen ay açılan T Tipi Kapalı
Cezaevi'ne farklı cezaevlerinden sevk edilen tutukluların ağır uygulamalara
maruz bırakıldığı ileri sürüldü.
Siirt’te farklı tarihlerde tutuklanan 6
siyasi tutuklu Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’ne
gönderilmişti.
Tutuklulardan Mehmet Aşkara (27) ve
Refik Kaçar’ın (28) aileleri, OHAL uygulamaları ile birlikte cezaevlerinde
yaşanan hak ihlalleri ve baskıların arttığını anlattı. Tutukluların ve ailelerinin
aktardıkları, OHAL uygulamalarının 12 Eylül dönemine benzer olduğunu gösterdi.
45 DAKİKALIK GÖRÜŞ SÜRESİ 15 DAKİKAYA
İNDİRİLDİ
8 aydır tutuklu bulunan ve henüz dosyası
açılmayan Mehmet Aşkara’nın abisi Ömer Aşkara, kardeşinin kapalı görüşünde yaşanan
hak ihlallerine birebir tanık olduğunu söyledi. 45 dakika olan görüş süresinin
idare tarafından 30 dakikaya indirildiğini ve bu 30 dakikanın 15 dakikasında da
keyfi olarak bekletildiklerini aktaran Aşkara, bu yüzden kardeşiyle sadece 15
dakika görüşebildiklerini anlattı. Aşkara, “Kardeşim Mehmet’e götürdüğüm
kıyafetleri almadılar. İdare bize bir form gösterdi. Bu formda tutuklulara
verilen eşyalar yazılıydı. Forma göre kardeşime 2 mont ve kazak gibi eşyalar
verilmişti. Oysa kardeşim kendilerine herhangi bir eşyanın verilmediğini
söyledi ve zaten üstünde de mont yoktu” dedi.
‘SAÇLARI KESİLİYOR, ÇIPLAK ARAMAYLA
İŞKENCE EDİLİYOR’
Kardeşinin yaşadıklarını anlatan Aşkara,
cezaevinde siyasi tutuklulara uygulanan sürgün politikasına da dikkat çekti.
Aşkara, şunları aktardı: “Kardeşim bize berberin olmadığını söyledi. Saçlarını
kestirmek istemişler fakat cezaevi yönetimi bunun için şart koşmuş. ‘Herkes
koridora çıkacak ve saçını bir numaraya vuracak’ şeklinde. Tutuklular da kabul
etmeyince fiziki şiddet uygulamaya başlıyorlarmış. Buradan götürülürken
darbedilmişler ve sürekli çıplak aramaya maruz kalıyorlar. Askeri düzende sayım
yapıyorlar. Tutuklular kabul etmeyince fiziksel işkence yapıyorlar. Görüş
sırasında tutuklulardan Vahdettin Erdemci’yi gördüm, parmağı kan içindeydi”
diyerek bunun normal bir sürgün olmadığını vurguladı.
RENKLERE GÖRE SINIFLANDIRMA!
Görüşe gittiklerinde sevk edilen
tutukluların yakınları olarak kendilerine ayrımcı bir muamele gösterildiğini ve
özellikle bekletildiklerini belirten Aşkara, “Sürgün edilen 6 tutuklunun
ailelerine verilen yaka kartlarının ipleri kırmızı, diğer görüşe gelen
ailelerin ise turuncuydu. Biz önce fark etmedik bu durumu. Fakat gardiyanlar
‘Kırmızılar beklesin, turuncular gelsin’ dediklerinde durumu anladık. Bize farklı
bir muamele söz konusuydu. Turuncu olanlara öncelik verdiler ve bizi keyfi 15
dakika beklettiler. Zaten görüş kabinlerini de turuncular farklı yerde,
kırmızılar farklı yerde olacak şekilde ayarlamışlardı” diye aktardı.
‘GARDİYANLAR OSMANLI OCAKLARI’NDAN GETİRİLDİ’
Kardeşinin, gardiyanların Osmanlı
Ocakları’ndan getirildiğini söylediğini aktaran Aşkara, bu gardiyanların çok
genç, agresif ve saldırgan olduğunu dile getirdi. Aşkara, “Ben kardeşime montu
olmadığı için montumu vermek istedim. Orada bulunan gardiyan bana bağırdı ve
üstüme yürüdü. Sadece montumu vermek istemiştim. Gardiyan beni buradan çıkarma
yetkisinin olduğunu söyledi” dedi.
TUTUKLULAR TEDİRGİN
Oğlu Refik Kaçar’ın görüşüne giden Agit
Kaçar ise çocuklarının can güvenliğinden endişe ettiklerini dile getirerek,
“Çocuklarımız için burada kantin bile yok. Sabun gibi temizlik ihtiyaçlarını
karşılayacak hijyen malzemeleri yok. Getirdiğimiz eşyaları bile vermiyorlar.
Burada oğlumla birlikte diğer tutuklular da tedirgin” diye isyan etti. 
.