Devrim için
ölümü hiçe sayan 6 Mayısta idam edilen THKO’nun kurucu önderlerinden Deniz Gezmiş Yusuf Aslan Ve Hüseyin İnan’a
bin selam. Sizin için en iyi şiirlerini yazıyor şairlerimiz. Şiir yazıyor
sokaklarda, barikatlarda, savaş siperlerinde. Destansı yaşamınızla
bayraklaştınız ellerimizde. Bu yürek biraz da sizin için çarpıyor.
6 Mayıs 1972
çeşitli ulus ve ulusal azınlıklardan Türkiye halklarının üç yiğit devrimci evladı
Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’(THKO)nun kurucu önderleri; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın
faşist cellatlarca idam edildiği gündür. O günden bu güne 48. yıl geçmesine
karşın Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in devrimci anıları yükselirken, faşist diktatörlüğe
karşı, işçi ve emekçilerin nefretti büyüdü. Faşist cellatlar, kendilerince bu
üç devrimci önderi idam ederek, işçilere, emekçilere ve devrimcilere gözdağı vermeyi
ve korku sallamayı amaçlıyorlardı. Ama silahları geri tepti. Yok etmeye
çalıştıkları kararlı ve devrimci önderlik ruhu, güçlü bir kuvvet olarak
faşistleri ve gericileri titreti-titretiyor. Onların bıraktığı bu kararlı ve
ölümü gülerek kucaklayan devrimci ruh, bugün devrimci bilince dönüştü, dönüşüyor.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin 12 Mart faşist darbesinin
zorbalığına ve karanlığına karşı güçlü bir devrimci ses olarak ortaya çıktılar.
O dönemde mücadelenin simgelerinden birisi haline geldiler. Devrimci mücadele
anlayışlarıyla, reformizmin ve revizyonizmin uyuşturucu etkisine, pasifizme ve
korkaklığa ağır darbe indirdiler. Ama öte yandan, sübjektif niyetleri
itibarıyla devrim için mücadeleye atılmalarına rağmen önemli hataları ve
eksiklikleri vardı. Düşmana karşı devrimci militanlıkları ve kahramanlıkları,
sonra devimci kuşaklar için yol açıcı oldu ve örnek alındılar. Kitleler için
ölümü kucaklayan militan tutumları ve uzlaşmaz devrimci duruşlarıyla yığınların
üzerinden unutulmaz derin etkiler bıraktılar.
Bir Mayıs ayındayız yine.
Kavgayı yüreklerinin derinliklerinde yeşerterek, toprağa düşenlerleyiz.
Sizinleyiz. Sizi tanıştırıyoruz genç yüreklerle. Kavganın tam ortasında,
karanlıkları aydınlatıyoruz. Ve siz oluyoruz kavganın en asi nehrinde.
Kavganın gür sesinde
emekçilerin öfkesinde, sizin sesiniz yankılanıyor düşmana atılan her yumrukta.
Özgürlük için karşı isyanda, burjuvaziye karşı kinde, emperyalizme karşı öfkede
hep siz oluyorsunuz yanı başımızda. Çetin kavgalara soyunuyor bilincimiz.
Emperyalist ve
işbirlikçi, faşist gerici zorbalar sanıyorlar ki, tarih, onların kölelik
düzenleriyle bitiyor. Zannediyorlar ki, proletarya ve emekçi halkların bir
dönem geriye düşen mücadelesi, onların kendi tarihlerini unutmalarına yol
açacak.
Çünkü şunu biliyoruz ki geçmişi olmayanların
gelecekleri de olamaz. Bu nedenle onlar, sömürülenlerin ve ezilenlerin
emekçilerin yalnızca bugünlerini değil, geçmişlerini de yıkıma uğratmak için
ellerinden gelen her şeyle saldırıyorlar. Ama başaramıyorlar ve
başaramayacaklar!
Tarih tanıklığının da
gösterdiği gibi, işçilerin ve emekçilerin geçmişten geleceğe devrimci yürüyüşü
hep sürmüştür ve sürecektir.
Şehitlerimizin izlerine
basarak yürüdüğümüz tarih yolu, bizi er ya da geç insanlığın büyük düşü
sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız komünizm hedefine taşıyacaktır. Şehitlerimizin
bize bıraktıklarında, yalınızca feda ruhu içinde ölümü gülerek kucaklamayı
değil, aynı zaman da yeni yaşamın örülüşüne de görüyoruz.
Umutlarımız kadar
gerçektir şehitlerimizin ölümsüzlüğü. Çünkü Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin
İnan’ın yaşamları devrimciydi, eskiyi yıkıp yeniyi kurma gerçekliğin hedefliyor
ve kolektif bir ruhla örülmüştü. Onun içindir ki, bedenlerini toprağa,
yaşamlarını tarihe bırakan 6 Mayısta idam sehpasını tekmeleyerek ölümü gülerek
kucaklayan Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ölümsüzdür. Anıları devrim
ve sosyalizm savaşımıza rehber olsun..!
Halkın Birliği Okuru Doğu Yılmaz