Başbakan Tayyip Erdoğan, hükümetin krize yönelik olarak aldığı tedbirleri içeren paketi açıkladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, hükümetin krize yönelik olarak aldığı tedbirleri içeren paketi açıkladı. Paketin büyüklüğünün yaklaşık 5.5 milyar TL olacağını bildirdi. Pakette vergi indirimlerini, tüketici kredilerini ve KOBİ’leri destekleme vb. düzenlemeler yer alıyor.
Konut, beyaz eşya ve otomotiv stoklarını eritmeye hizmet edebilecek önlem paketi acaba, krizin mağdur ettiklerine yarar getirebilir mi? Kredi maliyetlerinde indirime gidildi. Şimdi insanlar bankaya koşa koşa gidip kredi çekip otomobil ve ev mi alacaklar? Belki cebinde para olan, krediyi ödeyebilecek bir gelire sahip olup da ev ve araba talebini erteleyenler için fırsat oluşturabilir. Fakat zorunlu harcamalarını kredi kartıyla karşılamak zorunda kalan ve borç batağına saplanan milyonlarca vatandaş ne yapacak? Başbakan tüketimi artırmaya yönelik önlem aldıklarını söylüyor, fakat tüketebilecek bir geliri olmayan milyonlarca işsiz var.
İşsizliğin hızla tırmanmasına, sanayi üretiminin düşüş rekorları kırmasına, işyerlerinin kapanmasına, İŞKUR önünde uzayan kuyruklara, hizmet sektörünün küçülmesine, açıklanan önlem paketinin hiçbir katkısının olmayacağı konusunda hemen hemen herkes hemfikir. Yaşananlar aslında, “at-arpa-kuş” modelini akla getiriyor. Kapitalist ekonomiyi ‘at-arpa-kuş modeli’ ile açıklayan görüşe göre yeniden üretimin ana amacı, atın beslenmesidir. Bu modelde at; kapitalizmi, yerine göre sistemi, yerine göre de kapitalisti temsil eder. Arpa da üretimde yaratılan artı değerin sembolüdür. Sistemin işleyebilmesi için üretilen arpa, atın beslemesi için kullanılmalıdır. ‘At’ın dışkısından çıkan ve ‘at’ tarafından hazmedilmeden dışkıyla dışarı atılan ‘fazla arpa’yı da kuşlar yiyerek beslenmelidir. ‘At’ ne kadar çok beslenirse, ata ne kadar çok arpa verilirse, dışkıda da o kadar çok arpa bulunacağı için çok arpa üretilip ‘at’a daha çok arpa verildiğinde kuşlar da bundan payını almış olacak. Tez, “kapitalistin geliri artınca işsizler ordusunun bir bölümü azalır” iddiasına dayanıyor.
BU DÖNEM KUŞLARA KIRINTI DA DÜŞMEZ
Şimdi son dönem “dara düşen” otomotiv, konut, beyaz eşya gibi büyüt ‘atlar’ besleniyor. Fakat bu beslemenin iş olanağı yaratacağı, ‘kuşlara’ da kırıntı arpa yaratacağını söylemek olanaksız. Çünkü sektörler işçi almayı düşünmüyor. Ellerindeki stokları eritecekler ama yeniden üretim yerleri açmayacaklar. Üretim yapanlar da zaten az işçiyle ucuza üretip, pazarda bir yerlerde tutunuyorlar. Evrensel’in dünkü TEMSA manşeti, bunun en güzel örneğidir: TEMSA’da iki işçiden biri atıldı, geride kalan işçi, koşarak iki kişilik çalışıyor.
Uzun süredir Türkiye’nin az işçiyle, ucuz emekle çok üretmek üçerine kurulu ekonomik çarkları, kriz üretiyordu. Söz konusu sistem işsizlik üretip duruyordu. Artık ucuz emek, ucuz ithalata dayalı sistemin ürettiği malların eskisi gibi satılabileceği bir dünya yok. İşsizlik ve yoksulluk Türkiye’nin krizi, derinden hissettiği 15 Eylül’den önce de vardı. 15 Eylül’den sonra, dünyanın yeni ekonomik atmosferinde biraz daha arttı. Fakat milyonlarca insan, 15 Eylül’den önce de işsizdi. Her beş gençten biri işsizdi, 15 Eylül’den sonra dört gençten biri düzeyine çıktı. Ve Türkiye hâlâ ‘at’ları yemleyerek yalama yapmış sistemini yağlamaya çalışıyor. (EKONOMİ SERVİSİ)
İSTANBUL TİCARET ODASI MEMNUN
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan tedbir paketini, büyük memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Ekonomi yönetimi krizi doğru okuyor, sanayimiz ve KOBİ’ler nefes alacak” dedi.
İTO Başkanı Yalçıntaş, Hükümetin açıkladığı 4. Paketi değerlendirdi. Yalçıntaş yaptığı açıklamada, alınan önlemlerin, Hükümetin krizi doğru okuduğunu gösterdiğini ve güven verdiğini belirtti. Yalçıntaş, “İç talebin canlandırılmasına yönelik önemli nokta atışları yapıldı. Bir miktar bütçe açığı verilebilir. Ancak sanayi üretiminin yüzde 21.3 gerilediği ve morallerin bozulduğu bir ortamda bu, nefes aldıracak, katlanılması gereken bir maliyettir. Kaldı ki paketin maliyetinin, iç talepte sağlanacak canlanma ile bütçe gelirlerinde artış ve istihdamın korunması olarak geri döneceği kanaatindeyim” dedi. Yalçıntaş kriz ortamında atılması gereken iki adımın iç talebi artırmak ve ihracat pazarlarındaki düşüşü minimuma indirmek olduğunu vurguladı.
ŞİFA OLAMAYACAK
Prof Dr. Osman Altuğ: Bu paketle hedeflenen kitle kimlerdir? Kimin vergisi indiriliyor? Araba satacaklar, arabayı kim alacak? Ev satacaklar, evi kim alacak? Parası olan alacak. Dolayısıyla şifa olamayacak. Türkiye’deki asıl sorun model sorunudur. Diğer ülkelerde de bu paketler açıklandı ama herkesin filmi kendine. Türkiye’de AIG mi var da böyle paket çıkarıyorsun. Ya iş bulacaksın kendi ülkende ya da sosyal huzursuzluğa katlanacaksın. O devlette böyleymiş bu devlette şöyleymiş... Bir defa evvela sen kendine bir bak, kendi modeline bir bak. Düşük kur yüksek faiz modeliyle kalkınma inadından vazgeç, Merkez Bankası’nın piyasaya müdahalesinden vazgeç... yani bunlar olmadıkça topu taca atarsın. Yok macaristan’da böyle, amerika’da böyleymiş... Elmayla armut mukayyese edilir mi? Ama bizde öyle işte elmayı armut diye yuttururuz, armudu da elma diye... Laf yani konuşan Türkiye’ye malzeme lazım. daha kötüleri de var aklınızı başınıza alın!