2 Eylül 2009 Çarşamba

Halk, eyalet seçimlerinde iktidarı uyardı

ALMANYA (02.09.2009)- Almanya’da Eylül sonunda yapılacak seçimler öncesi 4 eyalette hafta sonu yerel seçimler yapıldı. 20 milyon 600 bin kişinin oy kullanacağı seçimlere katılım düşük kaldı. Halk, iktidar partilerini uyardı, CDU ve SPD ağır bir yenilgi aldı. Sol Parti ise oylarını artırdı.
Almanya’da 27 Eylül'de yapılacak genel seçimlere bir aydan daha az bir zaman kala Thüringen, Sachsen, Saarland ve NRW eyaletlerinde yapılan yerel seçimler, iktidar partileri için hezimete dönüştü. Başbakan Angela Merkel’in partisi Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) dört eyalette de oy kaybı yaşadı, Sachsen dışındaki eyaletlerde tek başına iktidarını kaybetti.
İktidar ortağı olan Sosyal Demokrat Parti de (SPD) oy kaybından kurtulamadı. Thüringen ve Sachsen gibi küçük eyaletlerde oy artırmasına rağmen, 14 milyondan fazla seçmene sahip olan NRW ve Saarland eyaletlerinde oy kaybetti. Die Linke olarak bilinen Sol Parti ise üç eyalette yüzde 20'yi aşan oranda oy aldı. Sol Parti’nin en büyük sürprizi, SPD'den ayrıldıktan sonra Sol Parti’de duraklayan eski maliye bakanı ve eyalet başbakanı Oskar Lafontaine'in memleketi Saarland'da SPD'den daha büyük oy alması oldu. Eyaletlerin dördünde de hiçbir parti tek başına iktidar olamayacağı için koalisyona gitmek zorundalar.
Dört eyaletten sadece Saarland’da seçime katılım oranı yüzde 60’ın üzerinde oldu. Diğerlerinde altında kaldı.
Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı NRW'de 30’un üzerinde Türkiye ve Kürdistanlı göçmen değişik partilerden belediye meclislerine seçildiler.
Talan sürüyor, yoksulluk büyüyor
SPD hükümeti döneminde AGENDA 2010 adıyla “reform paketi” olarak lansedilen ve onun yansımaları HARTZ I, II, III ve IV yasalarının Alman işçi ve emekçiler üzerindeki etkileri her gün daha fazla artıyor. Sağlık, sosyal ve eğitim hizmetlerinden katkı payı alınması, emeklilik yaşının 67’ye yükseltilmesi, işsizlik yardımı sürelerinin kısaltılması, düşük ücretler milyonlarca işçi ve emekçiyi yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum ediyor. İşsizlerin sayısı her gün artıyor. Hem seçim giderleri, hem de banka ve tekelleri kurtarma operasyonlarına harcanan yüz milyarlar, emekçilerin cebinden alınan vergileri artırıyor. Halka yeni zamlar olarak dönüyor.
Seçim sonuçları, halkın neoliberal politikalara karşı hoşnutsuzluğunun dışa vurumu oldu. Halkın iktidara olan tepkisini gösterdi. Sandık başına giden seçmenlerin, yıllardır neoliberal politikaları uygulamakta hemfikir olan CDU/CSU ve SPD gibi burjuva partiler yerine FDP, Yeşiller ve Sol Parti gibi küçük partilere oy vermesi, halkın içinde olduğu arayışa işaret etti.