4 Mart 2010 Perşembe

Yürekler madenciler için kanadı



Foto: Yürekler madenciler için kanadı

7 Mart 1983 Armutçuk... 3 Mart 1992 Kozlu... Birinde 103, diğerinde 263 madenci yaşamını yitirdi. Her Mart yüreklerin kanadığı Zonguldak'ta, bugün her iki faciada yaşamını yitiren madenciler için anma töreni düzenlendi. Zonguldak'ta bir Mart daha yürekler madenciler için kanadı.

Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında 3 Mart 1992'de grizu patlaması sonucu hayatını kaybeden 263 madenci için facianın yaşandığı ocağın girişinde anma töreni düzenlendi.

Genel Maden-İş Sendikası üyeleri, maden ocağı girişinde toplandı. Anma törenine sendika Genel Başkanı Ramis Muslu, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, TTK Kozlu Müessese Müdürü Kazım Eroğlu ile maden işçileri katıldı.

Genel Başkanı Muslu, madenciliğin zor ve çileli bir meslek olduğunu söyledi. Muslu, madenlerdeki kazalardan ders çıkararak emniyet tedbirlerinin alındığını iddia etti. Muslu, konuşmasında, acıları hala taze olan Balıkesir ve Bursa madenlerinde yaşamını yitiren madencilere ise değinmedi.

Madencilik acıların tarihi

Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, dünya madencilik tarihinin endüstriyel gelişimin tarihi olduğu gibi aynı zamanda büyük acıların da tarihi olduğunu söyledi.

Kaymakçı şöyle devam etti: "Dünyanın her yeri bu mücadelede ortaya çıkan acı öykülerle dolu. Zonguldak kömür havzasında, 1940'lardan günümüze kadar geçen süre içinde meydana gelen iş kazalarında kaybettiğimiz işçi sayısı 4 bine ulaştı. Zonguldak iki büyük madencilik kazası yaşadı. İlkinde 102 işçimiz 7 Mart 1983'de Armutçuk ocaklarında, ikincisinde 263 işçimiz 3 Mart 1992'de Kozlu ocaklarında meydana gelen gaz ve toz patlamasında yaşamını yitirdi. Bilim ve teknolojinin insan yaşamının refah içinde ve güvenli bir biçimde sürdürülmesinde, insanın doğa ile mücadelesinde can ve iş güvenliğini sağlayan ve sürekli kılan bir işlevi olduğunu, ne yazık ki çok acı bir biçimde son olarak yaşadığımız kazalarla bir kez daha öğrenmiş bulunuyoruz."

MMO: Günü kurtaracak çalışmalar çözüm değil

Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklama ile madencilik tarihinde yaşanan en büyük faciada ölen işçileri andı. Açıklamada, madencilik sektöründe ölümlü iş kazalarının belirgin bir şekilde artarak devam ettiği vurgulandı, şöyle denildi: "Odamız kayıtlarına göre, 2008 yılında 43 maden çalışanı iş kazası sonucu yaşamını yitirmişken, 2009 yılında bu sayı 92'ye yükselmiş, 2010 yılında bugüne kadar 21'e ulaşmıştır. Özellikle yeraltı kömür madenciliği, işçi sayısı başına düşen kaza ve ölüm sıralamasında bütün sektörlerin başında yer almaktadır. Bu nedenle, madencilik sektörü daha yakından izlenmeli, değerlendirilmeli ve kaza önleme çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmelidir.

Sistematik yanlışlıklardan kaynaklanan sorunlar görmezden gelinerek, geçmiş kazalardan ders çıkarılmadan ve kazaların gerçek nedenlerini ortadan kaldıracak somut adımlar atılmadan günü kurtaracak çalışmaların çözüm olmadığına inanıyoruz."

3 MART 1992 KOZLU

3 Mart 1992'de taşkömürü madenciliği tarihinin en büyük felaketlerinden biri, Zonguldak'ta ise kömür madenciliğinin 150 yıllık tarihinin en büyük felaketi yaşandı. Zonguldak'ın Kozlu ilçesindeki taş kömürü maden ocağında saat 19.45-20.00 arasındaki zincirleme grizu patlamaları meydana geldi. Faciada 263 işçi yaşamını yitirdi.

Patlamayla yeraltında çıkan yangınların denetim altına alınamaması ve ocağın bütün katlarındaki göçükler ve ulaşım yollarının kapanması nedeniyle, ocak yüzey açıklıkları kapatıldı, facianın nedenleri açıklığa kavuşturulamadı. Ocak, 26 Mart 1992 tarihinde tekrar açıldı ancak yangının büyümesi üzerine bir kere daha kapatıldı.

7 MART 1983 ARMUTÇUK

7 Mart 1983'de ise Zonguldak Kandilli Armutçuk'taki maden ocağında büyük bir grizu patlaması oldu. Bu sırada ocakta 406 işçi bulunuyordu. Grizu faciasında 103 işçi yaşamını yitirdi. Savcılıkça oluşturulan bilirkişi heyeti, havalandırma sisteminin ters kurulmuş olduğunu saptadı ve işletmenin yüzde 100 suçlu olduğu sonucuna vardı.(ETHA)