25 Ağustos 2009 Salı

KÜRT SORUNUDA AKP MHP VE CHP’NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ AYNI

Kürt açılımı tartışmalarının gündeme girmesinin ardından hemen her kesim soruna ilişkin düşüncelerini ortaya koyuyor. Daha tartışma başlamadan burjuva düzen partiler kırmız çizgilerini açıklayarak topu taca atıyorlar. Hemen her konuda en çok “kırmızı çizgi” kavramının kullanıldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor . Genelkurmay’ından hükümetine, muhalefetinden basınına, sanki marifetmiş gibi, az çok güç odağı olan her kesim, karşılaştıkları sorunların nasıl çözeceklerinden önce “kırmızı çizgiler” ilan edil öyle sahaya çıkıyorlar.Çünkü, “kırmızı çizgiler” ilan edildikten sahada maç oynamak değil sonuç ilan edilmiş oluyor ve sonra artık ne söylenirse söylensin, “gerisi teferruat” oluyor.

Cumhurbaşkanı Gül ve AKP hükümeti tarafından, içeriği belirsiz bırakılarak “Kürt sorununda iyi şeyler olacak” açıklamalarından sonra, sanki bu açılıma olumlu bakıyormuş gibi bir hava yaratan CHP, kendisini birden başka bir kulvara attı. Ve, “Kürt açılımı”n da sanki AKP’den çok farklı yerdeymiş yada AKP çok farklı yerdeymiş gibi bir hava yaratarak,“kırmızı çizgileri”ni de ilan etti: “Etnisitenin yasalara geçirilmesi ve üniter devlete zarar verebilecek istekleri konuşmak bile söz konusu olamaz” dedi CHP ! Yani; Kürt kimliğinin anayasal ve yasal bakımdan güvenceye alınması, devletin Kürtçe eğitim vermesi, “Anadilde eğitim” gibi talepleri konuşmaya bile yanaşmıyor CHP . Tüm bu istemleri “bölücülük ve üniter devletin altının oyulması ” olarak ilan ediyor.

Sadece Baykal ve CHP değil, sanki Kürt sorununu çözmek için büyük bir gayret içinde görünen AKP’de “kırmızı çizgilerini” ilan etti.
Başbakan Erdoğan’ın Danışmanı ve AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik de “AKP’nin kırmızı çizgileri”ni şöyle açıklıyor: “Ortada paket yok ama kırmızı çizgilerimiz var. … Mesela Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde federasyon olması düşünülemez. coğrafi ya da etnik özerklik söz konusu olamaz. Resmi dilin değiştirilmesi düşünülemez. Etnik vurgulu bir anayasa vurgusu olamaz. Milli Eğitim sisteminde Kürtçe eğitim olmaz!”

Açıkça görüldüğü gibi, özü itibariyle AKP’nin kırmızı çizgileriyle CHP’nin kırmızı çizgileri arasında bir fark yok. Her iki parti de, “kırmızı çizgilerle”; Kürt kimliğinin Anayasa güvencesine alınmasına karşı çıkarken; Milli Eğitim’de Kürt dilinde eğitimi de reddediyorlar ve Kürtlerin muhtemel bir “özerklik” talebine de şimdiden kapıyı kapatıyorlar.
“Kırmızı çizgiler” için; “Kürtlerin onca talebi içinde bir iki talep, bunlar da olmasın!” denebilirse de; bu talepler işin özüdür. Çünkü, Türkiye’de Kürtlerle Türklerin eşit iki halk olabilmesinin, özgürce bir arada yaşamaya karar vermeleri için kriterdir bu talepler. Dil ve hak eşitliği olmadan, kendi kaderlerini tayin hakkı olmadan iki halkın kardeşleşmesi ve zoraki birliğin yerini gönüllüğü birliğin almasının önünü açmak mümkün olmayacaktır.

Kaldı ki, diğer talepler zaten bireysel özgürlüklerle de önemli ölçüde çözülebilir ki; o zaman da yapılan girişime, bir “Kürt açılımı” demeye bile gerek yoktur. Çünkü Kürtlerin temel istemlerinin karşılanmasını tartışmaya bile gerek duymayan bir açılım nasıl olup da Kürt açılımı olabiliyor ki.
İşi anlayışa götürürsek; “kırmızı çizgiler” böyle çizilirse, “Kürt sorunu vardır” dense bile hiçbir kıymeti harbiyesi kalmamış ve fiili olarak aşılmış bir kaç kırıntıyla, inkar ve imha politikasına devam edilecek.
Bu yüzden de iki partinin daha baştan ilan ettiği “kırmızı çizgiler” le, “Kürt açılımı” ve “Kürt sorununu çözme” iddiası, kimi kültürel hakları kabul ederek kırıntılarla Kürtleri yatıştırma eve genelkurmayın “ ez ve çöz ” politikasına devam etmek demektir.
“ Kırmızı çizgiler” e bakıldığında bu girişim, bırakalım Kürt sorunu gibi devasa bir sorunu çözmeyi, demokratik bir adım bile sayılamaz.

Aslında CHP ve AKP Kürt sorununda aynı kulvarda bulunuyorlar. Söylemlerin kısaltılmış ve uzatılmış halinden öteye AKP ile CHP arasında Kürt sorununda temele ilişkin herhangi bir farklı çözüm olmadığı görülmektedir. Her iki düzen partisi de Kürt sorununda benim söylediğim kabul edilirse herşeyi tartışmaya hazırız diyerek aslında Kürt sorununda taşları yerinde oynatma yerine beklenti içine sokarak Kürtleri çürütmeyi ve kuşatarak etkisiz hale getirmeyi hedefliyorlar.Bir birlerinden farklılarmış gibi bir görüntü yaratarak , çeşitli milliyetlerden işçi ve emekçileri aldatmayı ve buradan devletin resmi 86. yıllık inkar ve imha politikasına devam etmeyi düşlüyorlar.
Yani burjuva düzen partileri Kürt sorunun da gölgeleriyle dövüşüyorlar. Sorun şişirilmiş değerlendirme ve hamasi nutuklardan arındırıldığında ortada AKP, CHP, Genelkurmayın devletin Kürt sorunundaki “kırmızı çizgilerden” buluştuklarında geriye birşey kalmıyor. Dahası al birisini vur öbürüne.