Gazete ve televizyonlarda çıkan bir haber hekimleri kızdırdı. Sağlık Bakanlığına bağlı personelin döner sermaye uygulamasından 8 kata varan oranda pay aldığı iddia edilen haberle ilgili hekimler tepki gösteren görüşler bildirdi.
Konu ile ilgili açıklama yapan İstanbul Tabip Odası’ndan yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığı ve sorunun kaynağının Sağlık Bakanlığı’nın yanıltıcı propagandası olduğu belirtildi.
Sağlık Bakanlığı’nın propagandasıyla 'Tam Gün' yasa tasarısının zeminin hazırlamaya çalışıldığı belirtilen İstanbul Tabip Odası’ndan "Son günlerde yer alan haberler Türkiye’deki büyük hekim çoğunluğunun durumunu yansıtmamaktadır. Bu yanıltıcı propagandaya karşı gerçekleri dile getirmek, yaşadığımız sıkıntıları, taleplerimizi anlatmak konusunda her birimize görev düşmektedir" denildi. Döner sermaye ve Tam Gün yasası ile ilgili taleplerini ve tepkilerini dile getiren hekimler, çıkan haberler konusunda şunları söyledi:
Dr. Ebru Başaran: Keşke bu anlatılanlar kadar çok para kazanabilseydikte bizler bu ülke için daha da şevkle çalışıp, daha çok kendimizi geliştirip, daha güler yüzlü ve huzurlu olup, bu vatana, Atam'a layık ,başı dik, dürüst, iyi eğitimli, Atatürkçü, gururlu ve yine anne babası gibi hekim olup, vatanına hizmet etmek isteyen evlatlar yetiştirebilseydik. Tüm hekim arkadaşlarımla fikir birliği içinde olup aynı zihniyetyle çalışsak eminimki tüm bu olanlar maziide komik anılar olarak kalacak. Herkese şimdiden geçmiş olsun, ilerisi dahada karanlık olacak.
Dr. Ayşen Helvacı: 30 yıllık hekimim. Hem İç Hastalıkları hem kardiyoloji uzmanıyım, doçentim, klinik şefiyim, 1. derecenin 4. kademesindeyim. Aldığım maaş 1700 TL, performans 900-2000 TL. arasında değişiyor. Hastalar malesef en iyi sağlık hizmetini muayenehanede alır, çünkü hekim sadece muayenehanede özgürdür, ne özel hastanede ne de kamu hastanesinde özgür değildir. Özel hastanede hastanın sömürülme olasılığı yüksektir. Aynı hekime ulaşma olanağı en fazla olan yer hekimin muayenehanesidir. Sağlık Bakanlığının hem maaş artışı yapması, emekliliğe bunun yansıması ve hem de hekimlere hastaya yeterince zaman ayırabilecekleri, kayıt yapıp hastayı takip edebilecekleri, sekreterli bir ortamı sağlaması şarttır. Hekimin hastayı muayenehanede bakıyor gibi bakabilme olanağını yarattığı gün yasayı çıkarmalıdır. Ama böyle bir ortam her hekim için olması gerekirken klinik şefi için dahi yoktur. Hekimin itilip, kakıldığı, maddi manevi tatmin olmadığı bu şartlarda korkum giderek akıllı insanların hekimlik mesleğini seçmeyeceği yönündedir.
Dr. Cihan Ünlüçerçi: Yıllardan beri hekimler üzerine çeşitli yalan, çarpıtılmış, sansasyonel haberlere alışmıştık. Artık anadolu ajansı gibi resmi sayılabilecek saygın (artık onu da yitirdiği belli oluyor.) bir haber ajansı bile inanılnaz haberler yapmaya başladı. Bu paraların hangi meslektaşımın eline geçtiği şahıs,şahıs yazılırsa çok memnun olurum. Kaldı ki bu paralar kimsenin eline geçemiyor. kaldı ki bu gün ele geçse bile yarın bu paralar telaffuz edilmeyecek ve doktorlar köle fiyatına aynı kiralık işçiler gibi çalıştırılacak.
Dr. H.Mehmet Odabaşı: Artık yalanlardan bıktık usandık. Ben 18 yıllık hekimim ve 12 yıllık uzmanım aldığım maaş 1600 TL. döner sermayeden aldığım ücret ise 2500- 3500 TL arasında değişiyor. Tabipler odasının bu yalan haberler ile ilgili mahkeme yolunu kullanması gerekiyor ki böyle yalan haberlerin önüne geçilsin. Vatandaşın gözünde itibarımız zaten yerlere serildi bari maaş yalanıyla da paragöz doktorlar konumuna sokulmayalım. Bence eyleme geçme zamanı yoksa sonumuz daha da kötü olacak.
Dr. Ali İlhan Tuncay:Ayıp diyorum. Bu kadar yalan yanlış haber yazmanın ya eğitim seviyesi düşüklüğü ile mümkündür ya da kasıtlıdır. Halk ile hekime karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Bunda da başarılı oldukları bu yalan haberlerin altındaki yorumlardan belli oluyor. Yazıklar olsun.
Dr. Mehmet İlhan Çala:24 yıllık bir pratisyen hekim olarak aldığım net aylık ücret 1.400 TL olup, aylık ortalama döner sermaye payım ise 600 TL civarındadır. Eşim de pratisyen hekim olup,1 çocuğumuzla İstanbul'da oldukça düşük bir standartta yaşayabiliyoruz.
Dr. Yalçın Taşan: On yıllık çocuk hastalıkları uzmanıyım ve kurum hekimi olarak çalışmaktayım. Sadece ve sadece 2.000 TL aylık almaktayım. Tazminat veya performans gibi bir ek ödemem de yoktur.
Dr. Alper Tuncel:Tabipler Birliğinin Tam Gün yasasına karşı çıkmak ve gündemden düşmesini sağlamak yerine daha uygun bir hale nasıl gelebiliri araştırması ve o yönde baskı yaparak hükümeti geri adım atmaya zorlaması bence daha mantıklı bir yöntem olurdu. Bundan dolayı uygulamalarina karşı olsak da yapmak gereken onlar gibi biraz takiyeci davranmak. Bence özellikle eğitim hastaneleri ve üniversitelerde hocaların yetersiz zaman ayırdığı da bir gerçek. Çoğu zaman bir hocaya telefonla dahi ulasamayabiliyorsunuz.
Mesai saatlerine uymuyorlar. Ayrıca hastaları muayenehanesine yönlendiren çok fazla doktor da var. Tabii ki tek çözüm Tam Gün değil, emeğin karşılığının da devletçe takdir edilmesi. Düşük ücrete asistan ve uzman hekim çalıştırılmaması. Ayrıca isteği sorulmadan hekimlerin uzmanlık belgelerine el konulup mecburi hizmete yollanmaları da insan haklarına aykırı. TTB'nin bunları da düşünmesi lazım. Bir başka konu ise internet sitelerinin durumu ve reklamlar. Bence bir hekim sanayi ve ticaret bakanlığından ceza almamalı. Biz tüccar degiliz, mal satmıyoruz.