23 Ekim 2008 Perşembe

Yolumuza Işık Olan Ekim Şehitleri Ölümsüzdür!

Ekim ayı, dünya proletarya devriminin ilk olarak pratikleştiği ve Rusya'da proletarya ve emekçilerin iktidarı alarak,dünya burjuvazisine karşı komünizmin sancağını daha da yukarı çektiği aydır. Dünya proletaryası ve halkları için Ekim ayı, hep zafer yüklü ve kavga dolu bir ay olarak anıldı ve yığınlar, devrime ve sosyalizme olan inançlarını her yıl Ekim devrimini anarak tazelediler ve ondan aldıkları güçle daha sıkıca sarıldılar sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemine.

Ekim ayı, örgütümüz için de, kavga ve devrimci direnişin içiçe yaşandığı ve mücadelenin daha da ileri taşındığı ay olmuştur. Devrim ve sosyalizm yürüyüşümüzün hızlandırılması savaşımında, Kilis'te altı kızıl gülümüzü toprağa verdiğimiz aydır. İsviçre'nin Neuchetel şehrinde, Aydınlıkçı hainlerce yiğit yoldaşımız Mehmet Türk'ün katledildiği aydır.Yine Ekim ayı, gençlik önderlerinden Hüseyin Toraman yoldaşımızın katiller sürüsü sivil polislerce kaçırılarak, kaybedildiği aydır.

Yine büyük Ölüm orucu direnişinde feda eylemcesi Ali Ekber Barış yoldaşı ölümsüzlüğe uğurladığımız aydır ekim ayı. Ondandır ki, Ekim ayı, örgütümüz için faşizm ve sermayeye karşı daha bir kinle dolup, kavgayı ileri taşımak için,görevlerimize sıkıca sarılıp, faşizmi devrimle ezme savaşımımızı daha güçlü körüklediğimiz ve görevlerimize sıkıca sarıldığımız ay olmuştur.

Ekim şehitlerimiz, her şeyleriyle kavganın engin denizine kendilerini attılar, devrim ve komünizm savaşımımızın zaferi için, örgütümüz KP-İÖ’nün önceli komünist öncü TKP/ML Hareketi'nin komünist programına yaşam buldurmak için, kanlarını güzelim ülkemizin toprağına kattılar.

Devrim ve sosyalizm mücadelesin yürekten bağlı, canlı,atılgan, militan özellikleri kendisinde toplamış. KP-İÖ’nün önceli TKP/ML hareketinin komunist çizgisine yürekten inanmış bir kavga eri olan M-Türk 14 Ekim 1989'da Isviçre'de karşıdevrimci İP-Aydınlıka bağlı katiller çetesince pusuda katledildi. Gerçekleşen saldırı ve işlenen cinayet, İP-Aydınlık revizyonizminin uzantıları tarafından önceden planlanmış ve uygulamaya sokulmuş siyasal bir cinayetti. Açıktan yoldaşlarımız hedef alınmış ve M.Türk yoldaşımız bu siyasal saldırı sonucu hunharca katledilmişti.

M. Türk yoldaş,1959 yılında, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi Kantarma köyünde yoksul bir Kürt ailesinin 3. çocuğu olarak dünyaya geldi.oldaşın yaşamı yoksulluk ve sefalet içide geçti. Yaşamını kazanmak ve ailesine destek sağlamak için daha küçük yaşlarda inşaatlarda çalıştı. Ekmeğini taştan çıkarmaya çalıştı.

Hem çevresinin devrimci olması, hem de ailesinin devrimci yapısından ötürü, küçük yaşlarda devrimci fikirlerle yüzyüze geldi. 1976-'77'den itibaren örgütümüze sempati duydu. '78-'79'da Elbistan'da gecekondularda ve Termik'te gücü oranında çalışmalara katıldı.1980’de Termik Santralin'deki bir direnişten ötürü gözaltına alındı. Ağır işkencelere uğratıldı. Ama inancını asla yitirmedi. Daha sonra, 5 yıl cezaya çarptırıldı. 3 yıl cezaevinde kaldı. Cezaevlerindeki kötü yaşam koşullarından dolayı verem hastalığına yakalandı. Ancak yaşamını kazanmak zorundaydı.

Yaşam koşullarının çekilmez olması yoldaşı yurtdışına çıkmaya zorladı.1987 yılında İsviçre'ye geldi. İsviçre'ye gelmesiyle birlikte ilk işi örgütle ilişki kurmak oldu. Yoldaş İsviçre'ye geldiğinden itibaren, örgüt çalışmalarına katılarak,tüm yeteneklerini sınıf mücadelesinin hizmetine sundu.

İP-Aydınlık çetelerince hain bir pusuda katledildiği 14 Ekim 1989 tarihine kadar,örgütün ileri bir sempatizanı olarak faaliyetlerini sürdürdü. Zürih 'te örgüt faaliyetlerinin ileri çekilmesinde önemli çalışmaları oldu. Çalışkanlığı, fedakarlığı, örgüte ve yoldaşlarına bağlılığıyla örnek bir yoldaştı. O, devrim ve sosyalizm, yüce komünizm ülküsü uğruna şehit düştü.

Mehmet Türk yoldaş, yoldaşlığın en güzel örneğini vererek, aydınlık hainlerinin saldırısına karşı en öne fırlayarak, bedenini yoldaşlarına siper edip, ortak utkumuz komünizm için nasıl da yoldaşça birbirimize kenetlenmemizin gerektiğini ölümü hiçe sayarak gösterdi. Hainlerin saldırısına ve pususuna, yoldaşlarını korumak güdüsüyle davranarak, hiç tanımadığı hainlerin saldırısına karşı durmak için, yoldaşça sahiplenme ve tek bir yumruk,tek bir yürek olarak davranmanın en ilerı pratiğini göstererek, yoldaşlarına,örgütüne ve davasına ne kadar yürekten bağlı olduğunu gösterdi Mehmet TÜRK yoldaş. Bunun yanında, diğer devrimci erdemleriyle de kavgamızda yaşatacak ve hünharca katledilmesinin 19.yıl dönümünde hep bizimle, yoldaşça savaşımımızın içerisinde olacaktır.