1 Kasım 2019 Cuma

MİLİTAN KADRO TİPİNİN ÖRNEĞİ ZÜLFİKAR URALÇİN


z zülfikar uralçin ile ilgili görsel sonucu
Zül­fi­kar yol­daş Göz­te­pe Ak­şam Ti­ca­ret Li­se­si 7/C sı­nı­fı öğ­ren­ci­siy­di. O ak­şam oku­lun da­ğıl­dı­ğı sa­at­ler­de, Ül­kü Ocak­la­rı ad­lı ci­na­yet şe­be­ke­si­ne bağ­lı ki­ra­lık ka­til­ler öğ­ren­ci­ler üze­ri­ne yay­lım ate­şi aç­tı­lar. Ağır ya­ra­la­nan Zül­fi­kar yol­daş kur­ta­rı­la­ma­ya­rak 1976 20 Ka­sım sa­ba­hı şe­hit­ler or­du­su­na ka­tıl­dı.
Fa­şistlerin dev­rim­ci de­mok­rat öğ­ren­ci­le­ri kur­şun­la­yıp ka­çar­lar­ken cep­le­rin­den dü­şür­dükleri ve bir yurt­se­ve­rin dev­rim­ci der­gi­le­re ilet­me­siy­le ka­mu­oyu­na ya­yın­lan­an bel­ge­de fa­şist­le­rin he­def seç­tik­le­ri dev­rim­ci­le­rin lis­te­si bu­lu­nu­yor­du. Ve bu kat­le­di­le­cek ki­şi­ler lis­te­sin­de Zül­fi­kar yol­da­şın adı­da var­dı. Fa­şist­ler Zül­fi­kar yol­da­şın adı­nın kar­şı­sı­na “aşı­rı mi­li­tan” şek­lin­de not düş­müş­ler­di. Yok­sul bir Kürt ai­le­si­nin ço­cu­ğu olan Zül­fi­kar Ural­çin 15.6.1953 yı­lın­da Kars’ın Su­suz il­çe­si­nin Du­rum­lu köyün­de dün­ya­ya gel­di. Yok­sul­luk Ural­çin’­le­ri göçe zor­la­dı. İş bu­la­bil­mek ama­cıy­la ön­ce ‹z­mit’e da­ha son­ra­da ‹s­tan­bul’a yer­leş­ti­ler.
1971 yı­lın­da Ka­dı­köy Ak­şam Ti­ca­ret Li­se­si’ne ka­yıt yap­tı­ran Zülfi­kar yol­daş hem öğ­re­nim ha­ya­tı­nı sür­dür­mek ve hem­de ai­le­si­ne mad­di yön­den kat­kı­da bu­lun­mak için ça­lı­şı­yor­du. Fa­kat o yıl ağır has­ta­la­ğı ne­de­niy­le oku­la de­vam ede­me­miş­ti. Zül­fi­kar yol­da­şın 1969 yı­lın­da ye­şe­ren ve git­tik­çe ge­li­şen dev­rim­ci fi­kir­le­ri 1 yıl­lık has­ta­lı­ğı döne­min­de da­ha da ge­liş­me im­ka­nı­nı ya­ka­la­dı. 1972 yı­lın­da oku­lun ge­ce bölümüne ye­ni­den ka­yıt ol­muş ve yi­ne gün­düz bir iş ye­rin­de iş­çi ola­rak ça­lış­ma­ya baş­la­mış­tı. Hem okul­da ve hem­de iş­ye­rin­de dev­rim­ci mü­ca­de­le­nin ge­liş­me­si için büyük bir ça­ba için­de ol­du. Bütün sı­nıf ki­ni ile 12 Mart 1972 cun­ta­sı­na kar­şı sa­va­şı­mı­nı yi­ğit­çe sür­dür­dü. Onun bu dev­rim­ci ça­lış­ma­la­rın­dan te­dir­gin ol­ma­ya baş­la­yan fa­işist dik­ta­tör­lü­ğün tas­ma­lı köpek­le­ri si­vil fa­şist­le­rin bas­kı ve teh­dit­le­ri Zül­fi­kar yol­da­şın sı­nıf ki­ni­ni bi­le­yen bir bi­le­ği ta­şı ol­mak­tan öte gi­de­me­miş­tir. 1973 yı­lın­da İb­ra­him Kay­pak­ka­ya yol­da­şın ön­der­li­ğin­de ku­ru­lan TKP/ML ha­re­ke­ti­nin gö­rüş­le­ri­ni be­nim­se­miş ve bu doğ­rul­tu­da sa­va­şı­mı­nı sür­dür­müş­tür.
Zül­fi­kar yol­daş ener­jik bir ça­bay­la çev­re­sin­de­ki kit­le­le­ri bi­linçlen­dir­me­ye ça­lış­mış, on­la­rı fa­şist dik­ta­tör­lüğe kar­şı müca­de­le­ye ça­ğır­mış ve kur­tu­luş­la­rı­nın dev­rim ve sos­ya­liz­min za­fe­re ta­şınma­sın­dan geçti­ği­ni an­lat­mış­tır. Ça­lış­tı­ğı fab­ri­ka­da iş­çi­le­ri ör­güt­le­yip on­la­rı ko­mü­nist ha­re­ke­tin çiz­gi­sin­de ha­re­ke­te ge­çir­me­ye ça­lış­mış­tır. Ça­lış­tı­ğı fab­ri­ka­ya Yah­ya De­mi­rel pi­ya­sa de­ğe­ri­nin çok üs­tün­de fi­yat­lar­la ken­di tom­ruk­la­rı­nı sat­mak­tay­dı. Bu­nun üze­ri­ne Yah­ya De­mi­rel’in fab­ri­ka­ya gel­di­ği bir an hem bu soy­gun­cu­nun teş­hir ve pro­tes­to edil­me­si ve hem­de bir iş­çi ar­ka­da­şı­nın müdür tara­fın­dan to­kat­lanma­sı­nın pro­tes­to edil­me­si için bü­tün iş­çi­le­ri bi­ra­ra­ya top­la­ya­rak De­mi­rel’le­rin ve soy­gun­cu pat­ron­la­rın hal­kı na­sıl soy­duk­la­rı­nı teş­hir et­ti. Ça­lış­tı­ğı fab­ri­ka­da iş­çi­le­rin her so­ru­nuy­la ilgi­le­nen Zül­fi­kar yol­daş on­la­rın sen­di­kal müca­de­le­le­ri­nin de ön­de­ri ol­muş­tur. 1974 yı­lın­da (Tes-İş) sen­di­ka se­çi­min­de AP’li iş­ve­ren adam­la­rı­nın ka­zan­ma­ma­sı için müca­de­le yürüt­müş, de­mok­rat ve ile­ri­ci ni­te­lik­li ki­şi­le­rin sen­di­ka yöne­ti­mi­ne se­çil­me­le­rin­de et­kin rol oy­na­mış­tır.
Zül­fi­kar yol­daş si­vil fa­şist te­rörün yük­sel­di­ği ko­şul­lar­da Göz­te­pe Ak­şam Ti­ca­ret Li­se­si’ne Dev­rim­ci-de­mok­rat öğ­ren­ci­le­rin ör­güt­lü ola­rak git­me­le­ri­ne ön­der­lik eden­ler­den­di. O ne­re­de grev var­sa hep ora­da ol­du. Fab­ri­ka­lar­da bil­di­ri da­ğı­tı­mı, du­var­la­ra ya­zı yaz­mak ve fa­şist sal­dı­rı­la­ra kar­şı si­lah­la kar­şı dur­mak gö­rev­le­rin­de hep Zül­fikar’ın atak­lı­ğı, dev­rim­ci coş­ku­su­nun izi var­dı. O tam bir gö­rev ada­mıy­dı. Bu­gün­kü işi ya­rı­na bı­rak­ma­yan ve bir pro­le­ter dev­rim­ci ola­rak di­sip­lin­li ya­şa­ma ve ha­re­ket et­me­ye büyük özen gös­te­ren yol­daş­lar­dan­dı. Si­vil fa­şist sal­dı­rı­la­rın yo­ğun­laş­tı­ğı dönem­de, yol­daş­la­rı­na bir çok öne­ri ge­ti­re­rek, fa­şist sal­dı­rı­la­ra on­la­rın an­la­dı­ğı dil­den ce­vap ver­me­nin dev­rim­ci ha­re­ke­tin ge­li­şip, iler­le­me­si ba­kı­mın­dan büyük önem ta­şı­dı­ğı­nı kav­ra­ya­rak, dev­rim­ci mi­li­tan çiz­gi­nin hem sa­vu­nu­cu­su ve hem­de pra­tik­çi­si ol­du. O oku­la sürek­li ola­rak si­la­hıy­la gel­di. Fa­kat fa­şist­le­rin öğ­ren­ci­le­ri ta­radı­ğı gün di­rek iş­ten oku­la gel­di­ğin­den si­la­hı­nı ya­nı­na al­ma­mış­tı.
Bu­gün­de si­vil fa­şist sal­dı­rı­la­rı püs­kürt­mek Zül­fi­kar yol­daş gi­bi, on­la­ra on­la­rın an­la­ya­ca­ğı dil­de, ya­nıt ver­mek dev­rim­ci mi­li­tan bir çiz­gi­de iler­lemek­ten ge­çi­yor. Okul­lar­da, so­kak­lar­da, fab­ri­ka­lar­da si­vil fa­şist te­rörü ez­mek, da­ğıt­mak için, Zül­fi­kar yol­da­şın sa­vaş­çı hat­tın­da yürüye­cek, uğ­runa ölümü ku­cak­la­dı­ğı, dev­rim ve sos­ya­lizm da­va­sı­nı za­fe­re ta­şı­ya­ca­ğız.