6 Mayıs 2020 Çarşamba

İdam Edilişlerinin 48.Yılında Deniz Gezmiş Yusuf Aslan Ve Hüseyin İnan’ın Anıları Kavgamızda Yaşıyor..!


Devrim  için ölümü hiçe sayan 6 Mayısta idam edilen THKO’nun kurucu önderlerinden Deniz Gezmiş Yusuf Aslan Ve Hüseyin İnan’a bin selam. Sizin için en iyi şiirlerini yazıyor şairlerimiz. Şiir yazıyor sokaklarda, barikatlarda, savaş siperlerinde. Destansı yaşamınızla bayraklaştınız ellerimizde. Bu yürek biraz da sizin için çarpıyor.

6  Mayıs 1972 çeşitli ulus ve ulusal azınlıklardan Türkiye halklarının üç yiğit devrimci evladı Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’(THKO)nun kurucu önderleri;  Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın faşist cellatlarca idam edildiği gündür. O günden bu güne 48. yıl geçmesine karşın Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in devrimci anıları yükselirken, faşist diktatörlüğe karşı, işçi ve emekçilerin nefretti büyüdü. Faşist cellatlar, kendilerince bu üç devrimci önderi idam ederek, işçilere, emekçilere ve devrimcilere gözdağı vermeyi ve korku sallamayı amaçlıyorlardı. Ama silahları geri tepti. Yok etmeye çalıştıkları kararlı ve devrimci önderlik ruhu, güçlü bir kuvvet olarak faşistleri ve gericileri titreti-titretiyor. Onların bıraktığı bu kararlı ve ölümü gülerek kucaklayan devrimci ruh, bugün devrimci bilince dönüştü, dönüşüyor.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin 12 Mart faşist darbesinin zorbalığına ve karanlığına karşı güçlü bir devrimci ses olarak ortaya çıktılar. O dönemde mücadelenin simgelerinden birisi haline geldiler. Devrimci mücadele anlayışlarıyla, reformizmin ve revizyonizmin uyuşturucu etkisine, pasifizme ve korkaklığa ağır darbe indirdiler. Ama öte yandan, sübjektif niyetleri itibarıyla devrim için mücadeleye atılmalarına rağmen önemli hataları ve eksiklikleri vardı. Düşmana karşı devrimci militanlıkları ve kahramanlıkları, sonra devimci kuşaklar için yol açıcı oldu ve örnek alındılar. Kitleler için ölümü kucaklayan militan tutumları ve uzlaşmaz devrimci duruşlarıyla yığınların üzerinden unutulmaz derin etkiler bıraktılar.
Bir Mayıs ayındayız yine. Kavgayı yüreklerinin derinliklerinde yeşerterek, toprağa düşenlerleyiz. Sizinleyiz. Sizi tanıştırıyoruz genç yüreklerle. Kavganın tam ortasında, karanlıkları aydınlatıyoruz. Ve siz oluyoruz kavganın en asi nehrinde.
Kavganın gür sesinde emekçilerin öfkesinde, sizin sesiniz yankılanıyor düşmana atılan her yumrukta. Özgürlük için karşı isyanda, burjuvaziye karşı kinde, emperyalizme karşı öfkede hep siz oluyorsunuz yanı başımızda. Çetin kavgalara soyunuyor bilincimiz.
Emperyalist ve işbirlikçi, faşist gerici zorbalar sanıyorlar ki, tarih, onların kölelik düzenleriyle bitiyor. Zannediyorlar ki, proletarya ve emekçi halkların bir dönem geriye düşen mücadelesi, onların kendi tarihlerini unutmalarına yol açacak.
 Çünkü şunu biliyoruz ki geçmişi olmayanların gelecekleri de olamaz. Bu nedenle onlar, sömürülenlerin ve ezilenlerin emekçilerin yalnızca bugünlerini değil, geçmişlerini de yıkıma uğratmak için ellerinden gelen her şeyle saldırıyorlar. Ama başaramıyorlar ve başaramayacaklar!
Tarih tanıklığının da gösterdiği gibi, işçilerin ve emekçilerin geçmişten geleceğe devrimci yürüyüşü hep sürmüştür ve sürecektir.
Şehitlerimizin izlerine basarak yürüdüğümüz tarih yolu, bizi er ya da geç insanlığın büyük düşü sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız komünizm hedefine taşıyacaktır. Şehitlerimizin bize bıraktıklarında, yalınızca feda ruhu içinde ölümü gülerek kucaklamayı değil, aynı zaman da yeni yaşamın örülüşüne de görüyoruz.
Umutlarımız kadar gerçektir şehitlerimizin ölümsüzlüğü. Çünkü Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın yaşamları devrimciydi, eskiyi yıkıp yeniyi kurma gerçekliğin hedefliyor ve kolektif bir ruhla örülmüştü. Onun içindir ki, bedenlerini toprağa, yaşamlarını tarihe bırakan 6 Mayısta idam sehpasını tekmeleyerek ölümü gülerek kucaklayan Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ölümsüzdür. Anıları devrim ve sosyalizm savaşımıza rehber olsun..!  
Halkın Birliği Okuru Doğu Yılmaz