ABD emperyalizmin başı Trump,
Ortadoğu'da Amerikan emperyalizminin kaması görevini yerine getiren Siyonist
İsrail devletinin, 1967 yılında bu yana işgali altında tuttuğu Golan
tepelerinin İsrail topraklarına katılmasına "52 yılın ardından ABD için İsrail'in
Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi."
diyerek onay verdiğini açıkladı. ABD emperyalizminin Golan tepeleriyle ilgili
işgali meşrulaştıran açıklaması,Orta-doğu da yeni çatışmaların fitilinide
ateşlemiş oldu.
Suriye'nin başkenti Şam'a 60 km
uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri'nin önemi ne? 1967'deki İsrail işgalinden bu
yana Golan Tepeleri'nde neler yaşandı?
İsrail işgalindeki Golan Tepeleri'nin
önemi ve kronolojik gelişmeler.
Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı
olan ancak fiilen İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri'nin bu iki
ülke dışında Lübnan ve Ürdün'le de sınırı bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin
(BMGK) 1981 yılında aldığı 497 sayılı karar, İsrail’in Golan Tepeleri’ni
işgaline karşı çıkıyor ve kararda “İsrail’in işgal altındaki Golan Tepeleri’nde
kendi kanunlarını, yargısını ve idaresini uygulama kararı hükümsüzdür ve
uluslararası hukuki geçerliliği yoktur” deniliyor. Fakat İsrail, Suriye’ye ait
Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutuyor.
Yahudilere ait kutsal metinlerde birçok
kez Golan bölgesine atıfta bulunulması da bölgeyi çoğu dindar Yahudi'nin
gözünde kutsallaştırıyor.
Bu tür nedenlerle İsrail iç siyasetinde
de önemli bir yer tutan Golan Tepeleri, İsrail tarafından "ülkelerinin
vazgeçilmez bir parçası" olarak görülüyor.
AA'nın derlediği bilgilere göre, Golan
Tepeleri'nde 30'dan fazla Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Buralarda 20 bin
civarında Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuk, buradaki Yahudi
yerleşimcilerin varlığını "illegal" olarak değerlendiriyor.
Golan Tepeleri'nde ayrıca 25 bin
civarında Suriyeli Dürzi Arap yaşıyor. İsrail'in 1967'de işgal ve 1981'de ilhak
ettiği Golan Tepeleri'nin eteklerindeki köylerde yaşayan Dürzi Araplar,
anavatanları olan Suriye’ye bağlanıp karşı yakada kalan akrabalarıyla birleşmek
istiyor.
İsrail üniversitelerinde eğitim almayı
büyük oranda reddeden Golanlı Dürziler, çatışmaların başladığı 2011'e kadar,
Golan Tepeleri'nde konuşlu bulunan BM Barış Gücü ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün
gözetimindeki bölgelerden eğitim amacıyla Suriye'ye gidebiliyorlardı. Şimdi ise
bu imkandan da mahrumlar.
Golan Tepeleri'nin eteklerindeki Mecdel
Şems, Mas'ada, Bukata, Ayn Kanya ve El-Gacar köylerinde yaşayan bu Dürzi
Araplar hâlâ evlerinin duvarlarına Suriye bayrakları asıyor. Köylerinin
meydanlarına Arap geleneğine uygun anıt ve heykeller diken Golanlı Dürziler,
coğrafyanın el değiştirmesine rağmen kültürlerini yaşamaya ve gelecek nesillere
aktarmaya çalışıyor.
İsrail'in 1981'de uluslararası hukuka
aykırı bir şekilde bölgelerini ilhak ettikten sonra vatandaşlığa geçirmek
istediği Golanlı Dürzi Araplar, 1982'de kitlesel bir grevle İsrail'in bu
adımına karşı çıkarak vatandaşlığa geçme senaryosunun uygulanmasına izin
vermemişti.
İsrail vatandaşlığına geçmeyen ancak
daimi oturum hakkına sahip olan Golanlılar bugün tıpkı işgal altındaki Doğu
Kudüs'te yaşayan Filistinliler gibi "Laissez-passer" belgeleri
(vatandaşlığı olmayan toplumlara verilen serbest geçiş belgesi) ile yurt dışına
seyahat edebiliyor ve ticaret yapabiliyor.
GOLAN TEPELERİ’NDE 1967'DEN BUGÜNE NELER
OLDU?
1967: İsrail, Altı Gün Savaşı olarak da
bilinen Arap-İsrail Savaşı sırasında Suriye'ye saldırarak, stratejik öneme
sahip Golan Tepeleri'ni ele geçirdi.
1973: Suriye, askeri harekat başlatarak
İsrail'den Golan Tepeleri'ni geri almayı denedi ancak başarısız oldu.
1974: İsrail ve Suriye, Golan
Tepeleri'ndeki kuvvetlerini geri çekerek askeri çatışmayı sonlandırmaya razı
oldu. Aynı yıl barış gücü askerleri bölgeye konuşlandırıldı.
1981: İsrail, Golan Tepeleri'ni tek
taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak uluslararası toplum bu kararı
bugüne kadar tanımadı.
1999: Dönemin İsrail Başbakanı Ehud
Barak ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara, iki ülke arasında başlatılan
üst düzey görüşmeler kapsamında bir araya geldi.
2000: Golan Tepeleri'nin Suriye'ye
iadesi hedefiyle, ABD'nin ara bulucuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla
neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail'in, Celile Gölü
yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını
Suriye'ye bırakmaya razı olmamasıydı.
2008: Suriye ve İsrail, kapsamlı bir
barış anlaşması sağlanması amacıyla Türkiye'nin ara buluculuğunda yeniden
dolaylı görüşmelere başladı. İsrail'in Gazze'ye saldırmasının ve dönemin İsrail
Başbakanı Ehud Barak'ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından
görüşmeler sonlandırıldı.
2009: İsrail Başbakanı Benyamin
Netanyahu, Golan Tepeleri ile ilgili daha sert bir politika izleyeceğinin
sinyallerini verdi. Aynı yıl Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da karşılarında
"barış için görüşülecek bir muhatap olmadığını" söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama 2009 yılında
göreve geldiğinde, "İsrail ve Suriye arasındaki görüşmeleri yeniden
başlatmanın dış politika öncelikleri arasında yer aldığını" söyledi ancak
bu konuda da bir gelişme sağlanamadı.
2013: Mart 2011'de patlak veren Suriye
çatışmaları 2013 yılında Golan Tepeleri'ne kadar ulaştı. İsrail, Golan
Tepeleri'ne top ateşi açıldığını öne sürerek bu saldırılara karşılık verdi.
İsrail ve Suriye orduları da aynı yılın mayıs ayında karşılıklı top atışlarında
bulundu. Bu durum bugüne kadar aralıklarla devam etti.
2016: İsrail Başbakanı Netanyahu,
Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri'nde toplayarak dünyaya burayı "İsrail
toprağı" olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna
olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.
2019: ABD Başkanı Donald Trump işgal
altındaki Golan Tepeleri üzerindeki "İsrail egemenliğini
tanıdıklarını" açıkladı.