“Bir yürek var bende
İçerisinde acılar
Bir yürek var bende
İçinde bitmek, tükenmez sevdalar
Bir yürek var bende
Meydan okur ölüme...!
Sende çıkar
Göğsünün kafesinde yüreğini
Şu güneş düşen ateşe fırlat
Yüreğini,yüreğimizin yanına at...!
Kendisiyle barışık Ne çok öldük hem de
devrime ve halkların özgürlük savaşımına daha fazla hizmet edeceğimiz bir
zamanda. erkence aramızda ayrılanlardan biriside Doğan Soysüren yoldaştı. 1961
yılında K.Maraş’ın Elbistan İlçesi Kantarma köyünde Kürt Alevi bir ailenin
çocuğu olarak dünyaya gelen Doğan Soysüren yoldaş 16 Ocak 2011 tarihinde
kahrolası kanser hastalığı sonucu kaybettik.
Doğan yoldaş daha küçük yaşlardan
itibaren bölgede etkin olan TKP-ML Hareketinin çalışmalarından etkilenerek
devrimci oldu. Liseyi Antep devam eden doğan yoldaş,hem okuluna devam etti ve
hem de devrimci çalışmalara aktif olarak katıldı. sorgulayıcı ve eleştirel
özellikleri, fedakar ve cesaretli duruşuyla öne çıkan Doğan yoldaş 12 eylül
faşist darbesi döneminde Antepte gözaltına alındı ve K.Maraş işkencehanelerin
de ağır işkencelere maruz kalarak tutuklanarak zindana atıldı. uzun zindan
yaşamının ardından tahliye oldu. Evlilik nedeniyle 90'lı yıllarda yurt-dışına
çıktı. Yurt-dışına adım attığından itibaren yoldaşlarıyla bağlantı sağladı ve
gece gündüz demeden evini devrimci çalışmalara açarak Berlin de komünist
hareketin toparlanması için yoğun çaba içinde oldu. Bir yandan çalışı öte
yandan sıkı bir devrimci çalışma içine girişti. Güleç yüzü espirütel
özellikleri, ve fedakar tutumlarıyla yoldaşları arasında öne çıktı. Mücadele
düz bir hatta ilerlemiyor.
Yurt-dışında sağlam bir
ideolojik-örgütsel duruş ve dur durak bilmez bir devrimci pratik,,planlı ve
hedefe bağlanmış disiplinli bir devrimci çalışma içinde olmadan devrimci olarak
ayakta kalmak oldukça zordur. Yurtdışı bir yerde tasfiyeciliğin ve savrulmanın
binlerce devrimciyi adeta değirmen gibi öğüterek düzen çarklarının içine
yeniden çekmenin alanı olmuştur. Doğan yoldaş bir dönem tasfiyeci örgütlü
yaşamda koparak yalnızlık anaforuna kapıldı.. Biliyoruz ki yalnızlık yığınlar
kalabalığı içerisinde diğerlerine benzememe bir yandan idealler öte yandan
ondan uzaklaşma gelgitleri yaşamaktır. Özünde yalnızlık tek başına yaşanılmaz,
en acı yalnızlık kalabalık içerisinde öteki olarak yaşamaktır. Yaşam, doğasına
aykırı bir biçimde farklılıkları sindiremeyen monoton bir akış içerisinde
sürdürülmeye çalışılıyor. Diğerlerine yani burjuva düzen kişiliğine benzeşirsen
ilkesizleşir ve kendin olmaktan uzaklaşırsın. Diğerlerine benzemezsen
yalnızlaşırsın. Yüreğini güzelliklere ve gerçeklere açmışsan bir o kadar da
acıya ve yalnızlığa açmışsın demektir.. Doğan yoldaş bir dönem düştüğü boşluktan
kendi olma kavgasını verdiğinden yüreğini acıya da yalnızlığa da açmıştı. Tüm
zorluklarına, acılarına rağmen kendi olmayı ve kendi kalmayı başardı. Kendi
olma savaşımını sürekli olarak yürüttü ve hastalık süreci Doğan yoldaşı
silkeleyip yeniden kendisine gelmesinin yolunu döşedi. Örgütlü savaşımın dışına
düşmenin bir devrimci için adeta ölüm olduğunu bilince çıkarak Doğan yoldaş,
kahrolası kanser hastalığını yenerek yeniden kendisini toparlanmasına yöneldiği
bir zamanda hastalık yeniden nüksetti ve Onu erkence aramızda koparıp almasına
neden oldu.
Doğan yoldaş politik olarak sorunlara
egemen olan ve analatik yaklaşıma sahip ,halk fıkralarıyla politik konuları
aktarma başarısı içinde olan bireydeki bilinç ve duygu birliğinin yürek ve
beyin ortaklaşmasının anlamlı ve güzel bir örneğiydi. Komünist harekete
katılımının temelinde de hareketimizin yoldaşlık ilişkilerindeki sadeliği ve
paylaşımlarda yaşanan derinliği vardı. İnsana verdiği değer, ilişkilerinde
somut ifadesini buluyordu. Onun için insanların insan olma savaşımını
yürütmeleri sevilmeye değer kılardı onları. Bireylerin yaşadıkları ne olursa
olsun anlatmaya ve anlamaya yürek ortağı olmaya çalışırdı. Bunu yaparken hem
iyi bir dinleyiciydi hem de iyi bir gözlemciydi. Doğan yoldaşın yaşamıyla,
sohbetleriyle hatta duruşuyla insanları etkilemeyi ve karşısındakine yön
vermeyi başarıyordu. Bunu yaparken karşısındakine de hissettirmeden, iradesine
ve yaşadıklarına saygı göstererek bunu yapıyordu. Sevmek Onun için emek
harcamak ve birbirinin iradesini kırmadan paylaşmaktı. İlişkilerinde
karşısındakinin kendisine benzemesini istemez, herkesin özsel gerçekliğiyle
yaşama katılması gerektiğine inanırdı. Kendisiyle yürüttüğü en büyük savaşım
ise hatalara ve zaaflara karşı mücadelede iyiniyetli olmasıydı.
Mücadelenin zorlu ve çetrefilli
süreçlerini yeni olmasına rağmen tek başına ayakta kalarak aşmaya çalışan
beyniyle ve yüreğiyle etrafını aydınlatmaya çalışan bir yoldaştı. Doğan yoldaş
da sahtelik ve kabalık yoktu. Her şeyi sadelik içinde ya pardı. Mücadele
ederken de, emek harcarken de, birini eleştirirken de bunu hep çaktırmadan
yapardı. Göstermelik olan, herkesin göreceği şeyleri yapmayı sevmezdi. Doğan
yoldaş hemen herşeye limon olmazdı ve mücadelesini anlık değil zamana yayarak
yürütürdü. Yaşama ve insanlara ucuz yaklaşmazdı. Emek harcarken de bunun
karşılığını beklemez ve değişimin kolay olmadığını bilirdi. Onun için önemli
olan karşısındaki insanın eşitlik ve özgürlük arayışlarını güçlendirmek ve
kafasında kişinin kendisine ilişkin soru işaretleri oluşturabilmekti. Bu
nedenledir ki birçok kişi onu olumlu özellikleriyle tanıdı.
Güzel düşünceli temiz yürekli
özgürleşmeye yakın bir insandı
Bir dönem sonra onu hastalığa
yakalandığının ardında ilk kez görüştük. Bu görüşmemizin son görüşmemiz
olacağını düşünemedik Bir gece sabah kadar hemen herşeyi tartıştık ve kendi
zaaf ve yetmezliklerinin özeleştirisini yaptı. Bu konuşmamız onu oldukça
rahatlaştırmış ve tartışma yüreğimizde yıllardan sonra birbirimizi görmenin
sıcaklığı vardı. Bu tartışmadan Onun devrimci özünü yitirmediğini görmekten
mutluydum. O ise kendini anlatmanın ve yürek ortağı olmaya çalışmanın iç
huzurunu yaşıyordu. Bir daha birbirimizi hiç görmedik. Uzaktan da olsa
haberlerini alıyordum. Kendini aşarak devrimci kavgaya yeniden aktif olarak
omuz vereceğini düşünürken karanlık zindan hücresinde ölümsüzlüğe el salladığı
haberini aldım. Doğan yoldaş aslında teorik-politik birikimi, deney ve
tecrübesiyle devrimci savaşma önemli katkı yapacak, bir yoldaştı. . Sade,
çıkarsız, sakin ve insanı derinden tanımak isteyen bakışları, pırıltılı gözleri
artık saçlarına düşmüş aklarla ve kendi kimliğine ait olgun duruşuyla görmüş
geçirmiş kişilere ait yaşam bilgesi edası çevresindekileri etkilemesine
yetiyordu. Yoldaşları etrafında toplamak için özel bir çaba içerisine girmesine
gerek yoktu. Gerçek bir devrimci olduğunu öncelikle kendi yaşamıyla insanlara
kanıtladığından çekiciydi.
Doğan yoldaş devrimci savaşıma büyük
emek vermiş bir devrimciydi. Gidişi bu kadar erken olmamalıydı . Ölüm adres
tanır bu yüzden hep en iyileri, en güzelleri seçer. Ölüm sana hiç yakışmadı
Doğan yoldaş. Utangaç ama muzır gülüşünle karşımızda hep var oldun.. Biliyor
musun Doğan yoldaş, hani derler ya kendim özüyle sözü bir insanlara daha çok
ihtiyaç duyuyoruz. Bu tür zorlu süreçlerde senin gibi düşünen ve yaşayan
insanlara ihtiyacımız var. İçinde yaşadığımız süreç senin gibi güçlü çalışkan, fedakar
ve arkasına bakmadan mücadeleye sıkıca bağlanmış devrimcilerle yürütülebilecek
bir süreç Daha yapacağımız çok şey varken erkence aramıza ayrılan Doğan yoldaşı
ölümünün 8. yılında saygıyla anıyor ve ideallerini yaşatacağımıza söz
veriyoruz.