1953 Dersim doğumlu. Yoksul bir Kürt
ailesinin çocuğu. Öğrencilik yılları, devrimciliğinin başladığı yıllar oldu.
1972'de Kaypakkaya önderliğindeki TKP/ML Hareketi'nin kuruluşunu omuzlayan az
sayıdaki militanlardan biridir Ali Haydar Yıldız yoldaş.
12 Mart'ın azgın terörü, O'nu
mücadeleden alıkoymadı. inandığı düşünceleri uğruna, baskına uğradıkları 24
Ocak 1973'e kadar militanca dövüştü. Yoldaşlarıyla beraber kaldıkları
Vartinik'teki komün faşist üsteğmen Fehmi Altınbilek komutasında baskına
uğraması sırasında kurulan tuzaktan yoldaşlarını haberdar etmek için tereddütsüzce
düşmanın üzerine hücuma kalktı. Yiğitçe çatıştı. Kendisi ve can yoldaşları,
önderi İbrahim Kaypakkaya dışında diğer yoldaşları kurtulmayı başardı. İbrahim
Kaypakkaya yaralı olarak kaçmasına karşın, 5 gün sonra 29 Ocak 73'te yeniden
yakalanmıştı. Ve 3.5 ay süren ağır işkenceler sonucu ser verdi sır vermedi ve
18 Mayıs 1973 yılında hunharca işkencede katledildi.
Ali Haydar Yıldız yakalandığında yaralı
olmasına karşın, yaşıyordu. Ancak, cellatları yaşatmamakta kararlıydı. O'nu
yaralı olarak bir Jeep'in arkasına bağlayarak yollarda ve karlar içinde
sürüdüler. Faşist caniler böyle katlettiler Yıldız'ımızı.
Ali Haydar yoldaş, hakim sınıflara karşı
Dersim isyancılarının savaşçılığıyla karşı dururken, halka karşı sonsuz bir
güven ve büyük bir inanç besliyordu. Yoldaşları için gözünü kırpmadan ölüme
atılması, ondaki ''yoldaşlık'' kavramının yerini gösterirç
Katledilmesinin 36.yılında Ali haydar
Yıldız yolda Erdemleri, zorlukları aşmada rehberimiz olsun.
Ali Taşyapan'ın Anılarında ALİ HAYDAR YILDIZ..!
Kayıp listesinde hareketin en genç
elemanı Ali Haydar Yıldız'dır. Ailesi Dersim kökenli olup Elazığ'da ikamet
ediyordu. ilk ve orta öğrenim basamağından geçen Ali Haydar narin endamlı,
çevik bedenli, kıvırcık saçlıydı. Musa Eroğlu'nun “Halil İbrahim” kasetinin
aynı isimli türküsündeki “kıvırcık saçlarına aklar düşmüş uçlarına” dizelerini
dinledikçe Ali Haydar Yıldız'ı anımsıyorum. Benim anısal çağrışımlarıma göre
sanki Ali Haydar için yakılmış bir türkü.
Dersim faaliyetinin başlarında Ali
Haydar yoktu, sanırım İstanbul'daydı. TKP(ML)'li dönemle birlikte Ali Haydar'a
tanık oluyoruz. Öylesine bir istekle devrimci uğraşa sarı ldı ki, aylar önce
faaliyete katılan öbür yerel gençleri aştı, Muzaffer Oruçoğlu'nun sağ kolu
haline geldi. Ali Haydar Yıldız'ın Dersim devrimci aktivitesi, katıldığı andan
Vartinik'teki ölümüne kadar tam bir istikrarlı hat izledi. Öte yandan Ali
Haydar henüz gencecik biriydi, okul hayatı yoğun bilgi akışlı üniversite
sürecine ulaşmamıştı. Devrimci pratiği yeni yeni şekillenip düzgün bir kalıba
dökülmüştü. Teorik ve pratik yönden belli bir birikim edinmiş örgütün ileri
kadrolarına göre geriydi. Ama militan ruha, atılımcı azme, öğrenme isteğine
sahipti, bu olumlu özelliklerinden ötürü hızlı bir gelişme temposu yakaladı.
Tarihsel ilericiliğe adanan bu gencecik
ömrün akışı, `73 yılının 27 Ocak şafağında duruverdi. Faşist teğmen Fehmi
Altınbilek komutasındaki jandarma timi Vartinik Komü'nü kuşattı. Çıkan
çatışmada Ali Haydar Yıldız olay yerinde öldü, İbrahim Kaypakkaya yaralanıp bir
kaç gün sonra ele geçti, Muzaffer Oruçoğlu, Süleyman Yeşil ve Hüseyin
kurtulmayı başardı. Bir odun parçasına sımsıkı sarmalanan Ali Haydar'ın cesedi
cemsenin ardına bağlandı, saatlerce yol alan aracın peşinde o yana bu yana
savruldu, kışın kavurucu soğuğunda kaskatı hale geldi. Cesedin bu şekilde
taşınması emrini Fehmi Altınbilek vermişti. Birbirine hasım iki askeri güç
çarpışırken, onurlu bir asker, ölen hasmına saygı duyar, savaşın kıyıcı
arenasında bile bazı insani davranışları elden bırakmamaya özen gösterir,
toplumun vicdanında ve tarihin hükmünde lanetlenmekten kaçınır. Bu sakınımı
vicdanlarında duymayanlar, çirkefe batmış insan kılıklı yaratıklardır. Ali
Haydar'ın cesedine reva gördüğü işlemle Fehmi Altınbilek, insanlığın yüz karası
ve de nefretlik biri olduğunu kanıtladı. Fehmi Altınbilek yarın çöplük olup
gidecek, tarihsel ilericiliği temsil eden evrensel değerlerin nezdinde
lanetlenecektjr. Ali Haydar Yıldız ise bu değerlerin sevgisine gömülüp
anılacaktır. İşte iki tipin farklılığını görüntüleyen tablonun tarihsel
yorumu...
KAPAKKAYA İLE BİRLİKTE (Anılar) Ali
Taşyapan)