22 Haziran 2017 Perşembe

Adalet Nöbetçisi Avukatlar Maçka’daki Adalet Nöbetine Katıldı..!


Çağlayan Adliyesi’nde 13 haftadır her perşembe “Adalet Nöbeti” tutan avukatlar, “Adalet Yürüyüşü”ne destek için Maçka Parkı’nda basın açıklaması yaptı.
İstanbul Barosu’ndan avukatlar, Çağlayan Adliyesi’nde 11.30-12.30 arasında “Adalet Nöbeti”” tuttuktan sonra Harbiye’de biraraya geldi.
Buradan Maçka Parkı’nda tutulan “Adalet Nöbeti” alanına yürüyen yüzden fazla avukat adına İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ve Çağdaş Hukukçular Grubu’ndan Ayhan Erdoğan konuştu.
“Adalet Yürüyüşü” başladığından bu yana İstanbul Maçka’daki Demokrasi Parkı’nda da “Adalet Nöbeti” tutuluyor.
Avukatlar da 13 haftadır her Perşembe 11.30-12.30 arası Çağlayan Adliyesi’nde Cumhuriyet Gazetesi davası kapsamında tutuklu bulunan avukatlar Bülent Utku, Akın Atalay ve Mustafa Kemal Güngör'ün serbest bırakılması talebiyle “Adalet Nöbeti” tutuyor.
“Felç edilmiş yargı”
İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu sözlerine Bertolt Brecht’in “Adalet ekmek kadar, su kadar gereklidir” cümlesiyle başladı.
Durakoğlu, savcıların ve hakimlerin üçte birinin işlerinden ihraç edildiğini geri kalanların da cezaevinde olduğunu hatırlattı. Durakoğlu, kararların felç edilmiş bir yargı tarafından alındığını ve yargının bağımsız olmadığını savundu.
“Ömrümüz boyunca adaleti aradık. Aramaya da devam edeceğiz. Biz avukatlar bunun için varız.
“Adalet için kim nerdeyse biz de orada olmalıyız. Bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet’ yürüyüşünü avukatlar olarak sonuna kadar destekliyoruz.
“Adalet bağımsızlık ve tarafsızlık ister. İşte bu yüzden Türkiye yargısı adalet sisteminin bir parçası değildir. Çünkü yargı bağımsızlığı demek sabah 06.00’da kapın çaldığında gelenin sütçü olduğunu bilmek ve kapıyı gönül rahatlığıyla açabilmek demektir.”
“Sonunda adalet kazanacak”
Avukat Ayhan Erdoğan tutuklu avukatlar Bülent Utku, Akın Atalay ve Mustafa Kemal Güngör'ü hatırlattı.
“Tutuklama artık bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılıyor. Bugünlere gelineceği en başından belliydi.
“OHAL ya da başka baskı aygıtları bizleri ve adalet arayışımızı yıldıramayacak. Her ne olursa olsun sonunda adalet kazanacak.”