HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden BirGün gazetesi için
"Cezaevi kullanma kılavuzu" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o
yazı:
Dışarıda gürül gürül akan hayatın
gürültüsünü unutacak kadar uzun değil hapisliğim. 25 yıldan fazla bir süredir
içeride yatanların olduğu bir ülkede hapishaneler hakkında ahkâm kesecek kadar
da uzun değil. Fakat yine de mahpusluğa dair izlenimlerimi yazmak boynumun
borcudur sanırım.
Bizim tutuklanmamızla elde edilmek
istenen sonuçlardan biri de topluma korku salmaktır. Herkesi cezaevi ile tehdit
ederek sindirmektir. Madem öyle, bize düşen de bu amacı boşa çıkarmaktır. Zaten
korkunun ecele faydası da yoktur. Korku iklimini kırarak cesaret mevsimine
gireceksek, tutuklanmadan korkarak haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğmek yerine
korkuyla alay etmek evladır.
Ola ki tutuklanırsanız, elinizde taze
bilgiler olsun diye yazıyorum. İçeri denilenle dışarı denilen şey arasındaki
siyasi farkları yazmaya gerek yok sanırım. Daha doğrusu yazmaya değecek kadar
fark yok. Ben daha çok da günlük yaşama dair farkları yazayım, siz faydalı
gördüklerinizi aklınızda tutarsınız artık.
»Cezaevine ilk girişte üstünüzü arayıp
içeri sokulması yasak olan her şeyinize el koyuyorlar. Ama tutuklanmanıza
gerekçe gösterilen “düşüncelerinize” el koyamıyorlar, içeri sokabiliyorsunuz.
İlginç bir uygulama.
»İlk günlerde avukat görüşü vs. için
odadan çıkarıldığınızda koridorda birden ceplerinizi kontrol edip hücre
kapısının anahtarını içerde unuttuğunuz telaşına kapılabilirsiniz, panik
yapmayın. Burada kilit çok, anahtar yok.
»Ziyaretinize gelenler her seferinde
sizi eliyle koymuş gibi buluyor. Cezaevi kapısında kimse onlara “Efendim
kendileri bir toplantı için az önce dışarı çıktılar” falan demiyor ya da
“Kendileri yıllık izindeler, bir notunuz varsa iletelim” diyeniniz de olmuyor.
Kaçacak yeriniz yok yani.
»Dışarıda pek sevilip sayılan biri
değilseniz bile üzülmeyin. Çünkü burada sabah akşam en az iki defa sayıyorlar
zaten, hiç yoktan iyidir. Buradan bir mutluluk çıkarmaya bakın.
»Burada “Tüh şarjım bitti” telaşı yok,
şarjınız hiç bitmiyor burada. Rahat olunuz, gerginliğe gerek yok.
»Olaylar biraz büyüdüğünde internetinizi
de kesemiyorlar burada. Gerçekten hoş bir duygu, biraz özgürlük tadı veriyor.
»Ben hayatımda bir defa bile televizyona
çıkmadım diye hayıflananlar için de tedbirler alınmış burada. Sizi 24 saat
çeken kameralar ve ekranları başında pür dikkat izleyen arkadaşlar var, tadını
çıkarın.
»Otobüsü, metrobüsü, vapuru kaçırmamak
için her gün kan ter içinde koşturan arkadaşlar, burası tam size göre. Çünkü
ring aracı sizi almadan kesinlikle hareket etmiyor, yolcu memnuniyetine aşırı
önem var.
»Navigasyon olmadan bir yere gidemez
hale mi geldiniz? Sıkmayın canınızı, her yere en az 4 gardiyan bizzat götürüyor
sizi.
»“Kapı çalıyor galiba, bir bakar mısın?”
diyen arkadaşlarınız olacaktır, sakın yemeyin.
»Gece bir tıkırtı duyduğunuzda hırsız
olmadığından emin olabilirsiniz. Cezaevinde hırsız var ama onlar başka odalarda
kalıyorlar. Zaten küçük hırsız bunlar. Büyük olanları içeri atmıyorlar,
korkmanıza gerek yok.
»Burada hiç kimse “Hapse attırırım uleyn
seni” diye tehdit edemiyor, değişik bir duygu işte.
»Bir mesaj attım 10 dakikadır bana
dönmedi diye öfkelenenler! Burada bir mektubun gidip cevabının size dönmesi en
az bir ay sürüyor, öfke kontrolüne iyi geliyor.
»Kantin alışveriş listesine kazma,
testere, orak, çekiç gibi şeyler yazmayın, vermiyor zalımlar.
»Burada müdür var, müdür yardımcıları
var, öğretmenler var, ama karne alıp tatile çıkacakmış gibi bir havaya girmeyin
sakın, vermiyorlar, kesin bilgi.
»“Ben de Licelilerin damadıyım kardeşim”
diye övünseniz bile bir işe yaramıyor. Suçu hemen kayınpederinizde aramayın,
sistem böyle.
»İzmirliler burada da çekirdeğe çiğdem
diyorlar, o pek değişmiyor galiba.
»Burada da “hayat kısa, kuşlar uçuyor”,
burada da “ejderha olsan kâr etmiyor geceleri”, burada da “gerçek aşk
vazgeçmemektir.”
SELAHATTİN DEMİRTAŞ - HDP Eş Genel
Başkanı