"Yaşları en fazla 16-18 olan
çocuklar kuyruktaki araçların camlarına yanaşıyor, birkaç saniyelik konuşmanın
ardından araca biniyor.
Saatler 21.00’e yaklaşırken, sanayi
bölgesinin dar ve ıssız sokaklarından birinde ardı ardına eski, yeni model
araçlar diziliyor...
Cumhuriyetin haberine göre, “Torbacı”
olarak nitelenen ve yaşları en fazla 16-18 olan çocuklar kuyruktaki araçların
camlarına yanaşıyor, birkaç saniyelik konuşmanın ardından araca biniyor ve
birkaç dakika sonra da araçtan iniyor. Araç sürücüsü de hızla, dar ve ıssız
sokaktan ayrılarak, sanayi bölgesi içinde tur atmaya başlıyor.
Türkiye’deki Suriyeli çocuklara dair
gerçeğin boyutlarını, “refakatsiz” çocuğun anlamını iç içe geçmiş önemli
dosyalarla birlikte gazeteci Hale Gönültaş yazdı. Gazete Duvar’da üç gün üst
üste yayımlanan araştırma haber, hepimiz için utandırıcıydı.
Yukarıdaki alıntı bu dosyadan.
Ankara’nın göbeğinde her gün tekrarlanan bir manzarayı anlatıyor.
Yer başkentin orta yerinde İskitler,
eski sanayi sitesi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2003’te, “Merkezi İş
Alanları projesi yapacağım” vaadiyle, kentsel dönüşüm alanı ilan ettiği yer.
Neredeyse on yıldır, fuhuş olaylarıyla
haber olan bu bölgede, şimdi çok sayıda Suriyeli aile derme çatma binalarda
yaşıyor. Kâğıt toplayıcılığı, hurdacılık gibi işlerle uğraşıyorlar. Gündüzleri
yaşam kavgası verdikleri sokaklar, hava karardıktan sonra “refakatsiz”
çocukların istismara uğradığı bir mekâna dönüşüyor.
Evet Ankara’nın orta yerinde...
Bu haber ne kadar görünür kılınırsa o
kadar iyi; pusudaki çocuk istismarcılarının birinin dahi pis dokunuşunu önlese
kazançtır.