CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara
Milletvekili Necati Yılmaz, Ankara’da öldürülen 2 IŞİD’linin üzerinden çıkan
Alevi kurumlarının krokisi ve Alevi kurumlarının güvenliğini belediyelerin
üstlenecek olmasını Meclis gündemine taşıdı
Alevi kurumlarının güvenliğini sağlama
yönünde alınmış herhangi bir tedbir olup olmadığını Başbakan Binali Yıldırım’a
soran CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, “Terör örgütlerinin saldırısı
karşısında kurum ve kişilerin kendi güvenliğini kendisinin sağlaması anlayışı,
devletin güvenlik sorumluluğundan el çekmek üzere olduğu anlamına mı
gelmektedir? ” dedi.
Ankara’da öldürülen iki IŞİD üyesinin
evlerinde bulanan krokilerde Dikmen’de bulanan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür
Vakfı’nın olduğu iddia edilmiş, ardından Ankara Valisi Ercan Topaca’nın bu
konuyla ilgili olarak Alevi kurumlarıyla görüşme yaptığı öğrenilmişti.
Konuyu soru önergesiyle Meclis’e taşıyan
CHP’li Yılmaz, “Alevi inançlı vatandaşlarımıza ve Sünni İslam inanç grubu
dışındaki inanç gruplarına dair bugüne kadar IŞİD’in saldırı düzenleyeceği ile
ilgili Emniyet birimlerine ulaşan ihbar var mıdır?” diye sordu.
“Terör örgütleri ile mücadele konusunda
altyapı eksikliği mi var?”
Alevi kuruluşlarının IŞİD’in terör
saldırısı ihtimaline karşı özel güvenlikler tarafından korunacak olmasının
yeterli bir önlem olup olmadığını soran Yılmaz, önergesinde şu sorulara yer
verdi:
Ankara’nın Sincan, Altındağ, Etimesgut
ve Çubuk ilçelerinde militan yetiştirmek için yasadışı “okullar” açtığı Emniyet
operasyonlarında ortaya çıkmasına rağmen, IŞİD mensuplarının Etimesgut’ta ev
kiralaması, kiraladığı evi silah deposuna çevirmesi neden engellenmemiştir?
Söz konusu operasyonda ölen IŞİD terör
örgütü mensuplarının Ankara’daki Gar ve Kızılay patlamaları ve benzeri başka
terör olaylarının faili, planlayıcısı olduğuna yönelik bir tespit var mıdır?
Devlet bütçesinden kaynak aktarılmayan,
kendi çabaları ile faaliyet gösteren Alevi inancı merkezlerinin güvenliği de
belediyeler eliyle mi sağlanacaktır? Güvenlik görevlilerine silah verilecek
midir?
Terör örgütlerinin saldırısı karşısında
kurum ve kişilerin kendi güvenliğini kendisinin sağlaması anlayışı, devletin
güvenlik sorumluluğundan el çekmek üzere olduğu anlamına mı gelmektedir?
Belediyelerin özel güvenlik istihdam
ederek ve kadro açması yönünde kararlar verilerek, güvenlik yetki ve
sorumluluğu yerel yönetimlere mi devredilmektedir? Kadrosu belediyelere ait bu
güvenlik görevlileri çalışma talimatlarını kimden alacaktır? Bu kişilerin işe
alımına kim karar verecektir? Bu uygulamanın ne ölçüde yaygınlaştırılması
düşünülmektedir?