18 Haziran 2017 Pazar

Proleter Devrimci Sanatın Usta Kalemi ve Eylemcisi Marksizm Gorki Ölümsüzdür..!

Aldanma diye birşey yoktur ! Sadece biraz fazla güvenmek vardır. Ve insani aldandığı değil, en çok güvendiği aldatır. / Maksim Gorki
Aleksey Maksimoviç Peşkov, daha çok bilinen adı ile Maksim Gorki 28 Mart 1868 doğdu ve – 18 Haziran 1936 yılında yaşama gözlerini yumdu. . Sovyet yazar, sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü politik eylemci.
Gorki, nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybeder ve annesi yeniden evlenince doğum yeri olan Nijniy Novgorod'a döner. 11 yaşında tamamen öksüz kalır, anneannesi ve büyük babası tarafından Astrahan'da büyütülür. Masalları ile büyüdüğü anneannesinin üzerinde büyük etkisi vardır. Gorki yalnızca birkaç ay okula gidebilir. 8 yaşında çalışmaya başlar, bu sayede Rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanır. Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sarar. İlk gençlik yıllarını Kazan'da geçiren Gorki, Aralık 1887'de intihar girişiminde bulunur.
Sonraki 5 yıl boyunca değişik işlerde çalışarak, daha sonra yazılarında kullanacağı pek çok izlenimi edindiği büyük Rusya turuna çıkar. Gorki'nin daha sonra eserlerinde görülen güçlü betimlemeler ne kadar keskin bir gözlemci olduğunu gösterecektir.
1892 yılında Tiflis'te, Kafkasya Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça’da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başladı. 1895'te St. Petersburg'da yayınlanan bir dergide çıkan Çelkaş adlı öyküsü ile ünlendi. Ardından Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız öyküsü yayınlandı.
Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. Gorki'nin 1898 yılında yayınlanan ilk kitabı Hikâye Denemeleri (Очерки и рассказы) çok beğenilir ve yazarlık kariyerinin başlangıcı sayılır. İlk romanı Foma 1899'da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun felsefik tartışmalara girmesi romanlarının başarısını düşürür.
1906'da yazdığı ve Rus Devrimi'ne adadığı Ana en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında St. Petersburg'da yaşar. Gorki, Çar rejimine açıkça karşı çıkmış ve bu yüzden birçok kez tutuklanmıştır. Çarlık tarafından kontrol ve baskılara maruz kalmıştır. 1901'de "Fırtına Habercisi"nin Türküsü isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım'a gitti.
Gorki birçok devrimci ile tanıştı. Lenin'le tanıştığı 1902 yılından itibaren aralarında yakın bir arkadaşlık oluşmuştur.
1902 yılında Rusya Edebiyat Akedemisi'ne seçilir. Ancak Çar II. Nikolas buna izin vermez. Anton Çehov ve Vladimir Korolenko bu tavrı protesto eder ve Akademiden ayrılır.
Başarısız olan 1905 Rus Devrimi sırasında Peter ve Paul Kalesi'nde kısa bir süre daha hapis kalır. Gorki Güneşin Çocukları adlı oyununu yazar.
Gorki 1905'te Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne resmi olarak üye olur ve bolşeviklerle beraber hareket eder.
İleride 1905 Devrimi'nde önemli bir rol oynayacak olan Bilgi isimli bir yayınevi kurar. 1905 Moskova Ayaklanması'nda da kilit bir rol oynayan Gorki, ayaklanmaya katılan işçiler için gereken malzeme ve erzak temin etmiştir. Ayrıca ayaklanmada kullanılacak askeri teçhizatlar Gorki'nin dairesinde hazırlanmıştır.
1906'da ABD'ye seyahat eder aynı yıl Rusya'dan ayrılıp İtalya'da Capri Adası'ndaki villasında yaşamaya başlar. 1913'te tekrar Rusya'ya döner ve Rusya'nın I. Dünya Savaşı'na girmesine karşı çıkar. Aralık 1915'te Petrograd'da Letopis adında (Türkçe: Tarihsel Olaylar) bir edebiyat, bilim ve politika dergisi kurar.
I. Dünya savaşı sırasında Petrograd'daki dairesi Bolşevik ofisi gibi çalışmaya başlar. Lenin’in devrim fikrini erken bulan Kamenev ve Zinovyev'in eleştirel yazıları Gorki’nin editörlüğünü yaptığı Novaya Şisn gazetesinde basılır. Lenin, Bolşevik Parti Üyelerine Mektup adlı yazısında Kamenev ve Zinoviyev'in bu gazetede yer alan bir makalesinden bahsetmiş ve Bolşeviklere gönderdiği bu mektubunda bu iki ismin yazdığı yazıları eleştirmiştir.
Zira bu iki isim Bolşevik Merkez Komitesinin 16 Ekim günü 10-2 oyla aldığı ayaklanma kararına itiraz etmiş ve Novaya Şisn gazetesine demeç vererek Bolşevik Merkez Komitesinin aldığı kararı ifşa etmişti. Bu olay sonrasında Lenin "Artık onları yoldaş olarak kabul edemem." diyerek Kamenev ve Zinoviyev'in partiden ihraç edilmelerini istemiştir. Fakat Zinoviyev Lenin’e karşı sadakat andını içerek affedilmiş ve Petrograd Sovyeti'nin başkanlığına getirilmiştir.
Gorki bu gazete de Bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştiren yazılar yayımlamıştır. Nitekim 1918'de Bolşeviklerin Vakitsiz Düşünceleri isimli makalelesini yayınlar.
Lenin, Gorki ile dostluğuna zarar vermek istememiş bu dönem boyunca kendisini ikna etmeye çalışan uzun mektuplar yazmıştır.
Lenin'in Gorki'yle 1919'daki yazışmalarında Petrograd’ın boğucu havasının ve çevrenin onu kötü etkilediğini ve bir hava değişikliğine ihtiyacı olduğunu düşündüğünü yazmıştır. Bu mektuplarda olayların Pentograd'dan göründüğü gibi olmadığını gelmek isterse bu tür bir ziyareti planlayabileceklerini yazmış, bu tür fikir ve davranışların hayatı kendisi için zorlaştıracağını söylemiştir.
Ancak Komünist Enternasyonal Dergisi'nde Gorki'nin yazdığı bazı yazıları yakışıksız bularak 31 Haziran 1920'de Politbüro'ya bu tür makelelerin Komünist Enternasyol’de yayınlanmaması gererektiğini belirten mektubunu göndermiştir.
Bu yıllar Gorki ile Bolşeviklerin fikir ayrılıkları olarak tanımlanacak tartışmalarla geçmiştir. Zira devrimin hemen yapılması konusunda Lenin’le fikir birliğinde olmayan birçok parti üyesi bulunmaktadır. Ancak Gorki'nin Parti ile ilişkisinde tam anlamı ile bir kopukluk veya destekten bahsetmek mümkün değildir.
1920'lerde Vladimir Mayakovski ile birlikte Komsomol örgütüne bağlı Pionerskaya Pravda gazetesinin yayınlanması çalışmalarına katılmıştır. Bu gazetede pek çok makalesi yayınlanmıştır.
Ağustos 1921'de bir yazar arkadaşı ve Anna Ahmatova'nın kocası Nikolay Gumilyov'un Petrograd Çeka'sı tarafından monarşist görüşleri nedeni ile tutuklandığını öğrenir. Gorki arkadaşının bizzat Lenin tarafından bırakılmasını sağlamak için hemen Moskova'ya gider. Ancak Petrograd'a döndüğünde Gumilyov'un zaten öldüğünü öğrenir. Ekim ayında tüberküloza yakalanır ve İtalya'ya göçer.

1921-1929 arasındaki yıllarını tekrar İtalya'nın Sorrento kentinde geçirmiştir. 1929'dan sonra SSCB'ni birçok kez ziyaret etmiştir. 1932'de Stalin Gorki'yi ülkeye kesin dönüş yapmaya çağırır ve Gorki bu çağrıya olumlu yanıt vererek Soveyetler Birliğine döner. ülkesinde büyük bir memnuniyetle karşılanır ve Sovyet Yazarlar Birliği Başkanı olur. 1936 yılında hastalanır. Tedavi görüken 18 Haziran 1936 yılında Sovyet ülkeisnde yaşama gözlerini kapar. Ölümünün 81.yılında Marksim Gorkiyi saygıyla anıyoruz.