Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için başlattığı adalet arayışında 21 yılı geride bıraktı. Kayıp yakınları bugün Galatasaray Lisesi önünde 600’ncü buluşmalarını gerçekleştirecek.
1995 yılından bu yana, her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’na gidip yakınlarını sordular devlete. Sırtlarını verdikleri Galatasaray Lisesi’nin duvarları onlara tanıklık etti! Her cumartesi oradaydılar, ta ki polisin saldırısına uğrayana kadar. Tartaklandılar, polis otobüslerine doldurulup gözaltına alındılar, itildiler, kakıldılar, işkence gördüler. Bu baskılara dayanamayan anneler kısa bir süre ara verdi, sonra yeniden Galatasaray’ın önünde toplandılar. Onlar yılmadı, tam 21 yıldır her cumartesi günü bıkmadan, usanmadan evlatlarından bir haber alabilmek, katillerinden hesap sorabilmek için meydanlarda oldular. Ellerinde kırmızı karanfiller ve kaybedilen, katledilen sevdiklerinin resimleriyle seslendiler, adalet istediler. Bir gün giden ve bir daha geri dönmeyen evlatlarına, eşlerine, babalarına ne olduğunu bilmek istediler. En ağırı da sevdiğiniz insanların başına ne geldiğini asla bilememeniz ve ziyaret edeceğiniz bir mezar taşının dahi olmamasıdır. Eğer kemiklerine ulaşmadıysanız sevdiklerinizin İşte o zaman kapınız her zaman açık olur. Geldiği zaman evi tanısın diye yıllardır evinizi boyamazsınız. 600 hafta 4 bin 200 gün umut ettiler, mücadele ettiler… Bıkmadan, usanmadan… Hasan Ocak, Kenan Bilgin, Hayrettin Eren, Murat Yıldız, Cemil Kırbayır ve daha niceleri… Bir kemik diyordu Berfo ana… Oğlu Cemil’in bir kemiğine kavuşmak için direniyordu, 104 yaşında oğlunun kemiklerine kavuşamadan hasretle gitti! Dile kolay… Analar oğullarına kavuşmadan, adaleti bu ülkede göremeden göçüp gittiler. 21 yıldır süren mücadele analardan, çocuklara, torunlara, yeğenlere devredildi.
21 yıldır süren ve 6000. gerçekleştirilecek olan Cumartesi Annelerinin mücadelesiyle dayanışmak için Galatasarayda olalım..