5 Eylül 2016 Pazartesi

Diyarbakır’da yakalanan IŞİD emiri: AKP’liyim

Diyarbakır’da yakalanan IŞİD emiri: AKP’liyimDiyarbakır’ın Merkez Kayapınar ilçesindeki IŞİD’in hücre evlerine yapılan operasyonda örgüt militanlarından Veysel Argunağa, Cahit Ölmez, Serhat Seyithanoğlu, Ergün Gül, Sıdık Bünül, Orhan Genç ve Ersel Gergüy öldürülmüştü.
Operasyondan sonra devam eden soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan örgütün ‘Diyarbakır emiri’ Turan’a ait bilgisayarın operasyondan sekiz gün sonra bir ihbar sonucu ele geçirildiği ortaya çıktı.
IŞİD’in malzemeleri taşınıyor
Soruşturma dosyasındaki ihbar tutanağına göre, 4 Kasım 2015 günü saat 15.20 sıralarında 155 polis imdat telefonunu arayan ihbarcı, plakalarını verdiği iki aracın IŞİD’e ait malzemeleri taşıdığını söyledi. Tutanağa göre, bir süre sonra arayan ihbarcı araçtaki malzemelerin operasyonun yapıldığı mahallede bir eve götürüldüğünü, malzemeler arasında bilgisayar kasası bulunduğunu ve bunun örgüt için çok önemli olduğunu bildirdi. Olayı araştıran polis, adresin Turan’ın kardeşinin evi olduğunu tespit etti. Belirtilen adrese operasyon yapan polis, Turan’a ait olduğu belirtilen bilgisayarın iki hard diskine el koydu.
Belgeler tercüme edilmedi
Hard disklerin incelemesinde çok sayıda Arapça doküman çıkarken, bu dokümanların tercüme edilmeden savcılığa gönderildiği ortaya çıktı. Olayla ilgili hazırlanan ‘Değerlendirme ve Tespit Tutanağı’nda Arapça dokümanların tercüme edilemediği belirtildi. IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’ye ait konuşma metinlerinin bulunduğu bilgiyazarda, 2 bin 580 sayfalık Arapça metin ele geçirildi. 17 Aralık 2015 tarihinde savcılığa gönderilen raporda, bilgisayarda IŞİD’in çocuklara yaptırdığı infaz görüntülerinin de çıktığı kaydedildi.
Hücre evinde istihbarat eğitimi
Gözaltına alınan Turan’ın aracında yapılan aramada 384 sayfalık örgütsel doküman ele geçirildiği belirtildi. Hazırlanan raporda, çatışma çıkan hücre evinde bulunan dokümanların Turan’ın aracından çıkan belgelerle bire bir aynı olduğu belirtildi. Belgelerde teknik takip ve istihbarat konulu anlatımların bulunduğu kaydedilen raporda, yedi teröristin öldürüldüğü hücre evinde çıkan el yazısı belgelerin de benzer nitelikte olduğu belirtildi. Polis, hücre evinde örgüt üyelerine istihbarat konusunda eğitim verildiğini ve Turan’ın ise askeri ve ideolojik eğitim verdiğini belirtti.
‘IŞİD ile alakam yok, AKP ile var’
Soruşturma kapsamında tutuklanan Turan, ifadesinde örgütle ilişkisini inkar ederek mobilya ve dekorasyon işi yaptığını söyledi. AKP’yle ilgisinin olduğunu, üye kaydının olup olmadığını bilmediğini belirten Turan, şöyle dedi:
“Geçmişte dayımın encümen adaylığı için mitinglere katıldım. 2010 yılında El Kaide soruşturmasında tutuklanıp serbest kaldım. DAEŞ ile alakam yok. Örgütsel içerikli toplantı düzenlediğim, çatışma bölgesine eleman temin ettiğim doğru değil. Öldürülen kişileri tanımıyorum. DAEŞ’in ülkemizdeki faaliyetleri hakkında bilgim yok. Çatışma çıkan evde hiç oturmadım. PKK tarafından hedef haline getirildim. Bu nedenle can güvenliği açısından kardeşim bana ev tuttu. PKK örgütünün gençlik yapılanması YDGH tarafından yakalandığım yerde infaz edilmem konusunda çağrılar yapıldı. Bunun üzerine tedbir almaya başladım. Aracımda bulunan silah benimdir. Bu tabancayı Diyarbakır’da meydana gelen 6-8 Ekim olaylarından sonra kendimi PKK’dan korumak için aldım. İllegal hiç bir faaliyet içinde olmadım.”