26 Ağustos 2016 Cuma

Gülüşü güzel duruşu militan Kemal Yazar yoldaş ölümsüzdür!

Kemal Yazarı hain bir pusuda kaybettik 27 Ağustos 1996 da. Bir komünist daha karıştı toprağa. Hem de bir dönemler "Yoldaşım diyen" MLKP önderliğince hain bir pusuda vuruldu Kemal yoldaş. Tam 20. yıl oldu. Usulca kanadı yürek, türküler sustu.
Umutları tükenmişliği de gördü gözlerimiz, bir tükenmişlikten diğerine sürüklenen düş kırgınlarını da. Biraz kötümserliğe çalsa da yaşamın tadı, umudu sürdürenlerimiz de oldu, umutları kuşkularına yenik düşenimiz de. İnançsız öfkeler çabucak tükenirken, sımsıkı sarılıp tutanlar da vardı düşlerimizin bir ucundan, türküsünü yitirmeden.
Kemal yoldaş düşlerinin ucunu bırakmayanlardandı, hani; inançları mevsimlik olmayanlardan, hani; emekçi alın terini mücadeleye katık edebilenlerden, hani; acılarla örselense de yüreği, gürültüsüzce türküye katılmayı becerebilenlerden. Hayatın emekçisiydi. Hayattan alacağı vardı epeyce. Kolayına teslim olmadı o yüzden ölüme. Direndi de direndi, defalarca polisle çatışmada yaralandı, ölümünü beklediler ama o hep inadına devrim için yaşadı, hiç karanlık bulaşmamış elleriyle sıkıca tutundu hayata. Onun için Kaypakkaya’nın geleneğini sürdüren KP-İÖ idi son mekanının adı? Sonra parmak uçlarından kayıp gitti hayat. Pusuda düştü yere. Ölümdü bu, yoldaş ölümü… Hani; içeride de dışarıda da, vuruşurken de, hasta yatarken de, ölüme kafa tutmayı bilenlerden birinin gidişi…
Ölümdür bu yoldaş ölümü. Verilen sözler yetmez. Söylenen eksik kalır. Suskunluğun gölgesi vurur üstünüze üstünüze. Belki söz istemez, yaşlı göz istemez. Yalnız sayısını saymıştır içinizden biri, yanarsınız sadece. “Güle güle yoldaşım” dersiniz usulca. Ve acınızı öfkeye dönüştürürsünüz, gelecekte sorulacak hesapları biriktirirsiniz. “Güle güle yoldaşım” dersiniz; “Senden ne varsa bizimle yaşayacak: Sen gittin ama kavgan sürecek. Güle güle yoldaşım güle güle”. Ve susarsınız, bu acılar için, bu gözyaşları için, bu analar için, bu genç sevdalarımız için diyerek gecenin evine vuracağınız günü beklersiniz. Beklersiniz gününüzü; nöbeti devralarak, biraz daha umutlu, biraz daha gayretli olmak gerektiğinin bilinciyle kavgada çoğala çoğala.
Vurdular 27 Ağustos’ta kan damladı Almanya'nın Duisburg caddesine, damarlarındaki tüm kan boşandı.Faşizm defalarca katletmeyi kalkıştı, vücudunda kurşun yaralarını bir nişane olarak taşırken, MLKP önderliğinin iktidarı için yapıldı tüm bunlar. Kemal yoldaşa kurşun sıkıp katledenler acaba bugün neredeler, ne yaparlar? Onlar yaptıklarıyla her gün lanetlerken Kemal yoldaş umut ve gelecek olarak her daima kavgamızda yaşıyor, yaşayacaktır.
Kemal Yazar yoldaş ölümsüzdür!
Yaşasın devrim ve sosyalizm mücadelemiz!