26 Ağustos 2016 Cuma

Milli Mutabakat Hükümetinin Düşmanları IŞİD-PKK-PYD..!


15 Temmuz ordu güdümlü darbenin boy hedefi Erdoğan’ın öncülüğünde kurulan Milli Mutabakat Hükümeti (AKP+CHP+MHP) kendini tanımlamak için yeni bir düşman yarattı: IŞİD-PKK-YPG . Bu Erdoğan ve ittifakı güçlere göre bu üç örgüt birlikte ve ABD’nin güdümünde Türkiye’yi bölecek ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihe gömecekler.
Bu nedenle Millî Mutabakat Hükümeti’ni Mustafa Kemal’in 1920’de kurduğu Ankara Hükümeti olarak algılamak isteniyor. M. Kemal aşağı, M. Kemal yukarı laflarının edilmesi ve kocaman adamların "M.Kemalin Askerleriyiz" sloganları atmaları toplumun nasıl bir ideolojik bombardıman saldırısı içinde olduğunu gösteriyor. .
Madem zaman ve şartlar aynı 1920’deki gibidir, o zaman 1920’de M. Kemal’in düşündüğü gibi düşünülsün. Anayasa yapmak için de AKP-CHP-MHP anlaştı ve devleti yeniden kuracaklar,O halde , 1920’deki gibi kurulsun.
Demirtaş hatırlattı, “1921 Anayasası” başlamak için iyi bir çıkış noktası olabilir. Adem-i Merkeziyetçilik yani. Yani Türkler+ Kürtler hikayesi birlikte kurucu olma.
Fakat 2016 yılı Türk Millî Mutabakat Hükümeti akıllı bir hükümet. Yeni devleti Kürtlersiz kuracaklar. Bu aslında şuuraltını bir biçimde açığa vuruyor. Siyasi harita ile oynuyor. Hakkari ve Şırnak’ı il olmaktan çıkarma teşebbüsü bu nedenle idi. Yakın zamanda duyacağından korktuğu; “Türkiye Hakkari ve Şırnak vilayetlerini kaybetti” haberi dünya ajanslarına bu şekilde değil de; “Türkiye Hakkari ve Şırnak ilçelerini kaybetti” biçiminde düşsün istediği için aklına getirdi o düzenlemeyi. Sonra kendine geldi, erken olduğunu düşündü ve erteledi.
Millî Mutabakat Hükümeti yanlış düşünüyor. IŞİD+YPG+PKK ittifakı çok büyük bir düşman olur. Asla önlenemez. PKK ile 40 yıldır başa çıkılamadı, IŞİD+YPG+PKK ittifakı ile nasıl başa çıkılır.
Türkiye’de her şey çığırından çıktı. Siyasetin tarihle ve gerçekle bağı koptu. Şizofrenik bir nöbet yaşanıyor. Herkes kendini çimdiklesin ve uyansın.
Ergenekon ve Balyoz’un rövanşı yaşanıyor fakat Fetullah Gülen gibi bir gariban vaizin sırtından.
Herkesin herkesle göreceği bir hesabı vardır ve böyle giderse kaosa gider.
Gitmesin. Millî Mutabakat Hükümeti, IŞİD’le, YPG ile, PKK ile uzlaşmanın yollarını kendi aramasın, ama buna muktedir olanlar var, onlardan rica etsin.
Öneri iyi niyetle yapılmıştır, çocuklar ölmesin diye yapılmıştır.
roboski-mezar-1jpg
ROBOSKÎ İÇİN ADALET 243. HAFTA: AİHM’DEKİ DAVAMIZIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ..!
Roboskîli Aileler, 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen katliamın üzerinden geçen 243. haftada da adalet taleplerini dile getirdi, yakınların mezarlarını ziyaret etti.
Roboskîli Aileler, TSK uçakları tarafından katledilen çoğu çocuk 34 yakınlarının mezarları başında her Perşembe günü gerçekleştirdikleri adalet nöbetini sürdürdü.
Aileler, “Roboskî için adalet için failler yargılansın” ve “AİHM’deki adalet Roboskî’ye uğrar mı?” yazılı pankart açtı.
Aileler adına açıklama yapan Roboskî-Der Başkanı Veli Encu, katledilen evlatları için adalet mücadelelerini sürdürdüklerini vurguladı, “Çocuklarımızın katillerinin bulunup yargılanması için açmış olduğumuz dava Türkiye’de bütün yargı organlarında geri çevrildi. Devletin bir organı katliamı gerçekleştirirken bir başka organı üstünü örtmeye çalıştı. Fakat ilk günden bu yana ısrarla dile getirdiğimiz adalet arayışımıza son vermedik. Ve Roboskî katliamı dosyasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıdık” diye belirtti.
Türkiye tarihinin bir toplu katliamlar, faili meçhul cinayetler ve yargısız infazlarla dolu olduğunu kaydeden Encu, “Bütün bu hak ihlallerinin hala devam ediyor olması hükümetler değişse bile devletin iktidar zihniyetinin hiç değişmediği anlamına geliyor” şeklinde konuştu. Encu, cezasızlık politikasının katilleri katliamların sürmesinin zeminini hazırladığını dile getirdi ve ekledi: “Davaya ışık tutabilecek önemli belgeler devlet sırrı kapsamına alınmış, bu sebeple bu belgelere erişilmesi imkânsız kılınmıştır.”
Encu Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararına itirazın kabul edilmediğini, Anayasa Mahkemesi’ne 18 Temmuz 2014 tarihinde yapılan başvurunun 19 ay bekletildikten sonra eksik evrak gerekçesiyle reddedildiğini hatırlattı.