Türkiyeli gazetecilerin daha güneş doğmadan Basın Enformasyon Genel Müdürlüğünün telefon mesajıyla Türkiye ordusunun Suriye savaşına girdiği haberini aldıkları günün akşamı, dünyanın diğer ucunda, Küba'nın başkenti Havana'daki gazeteciler ise 52 yıllık bir savaşı bitirecek tarihi bir barış anlaşmasına tanıklık ettiler.
Kolombiya Devlet Başkanı çift taraflı ateşkes ilanını televizyonlardan şöyle duyurdu: “Bugün savaş sona erdi.”
‘KALICI BARIŞTA GÖRÜŞ BİRLİĞİ’
24 Ağustos 2016 Çarşamba günü, Küba saatiyle 19.00'da Kolombiya Hükümeti ve Kolombiya Silahlı Devrimci Güçleri- Halk Ordusu (FARC-EP) "tarihi barış anlaşması" için el sıkıştı.
Barış görüşmelerinin ev sahibi ülkesi Küba'nın temsilcisi Rodolfo Benitez, heyetlerin ortak bildirisini okudu: "Elli yıldan fazla süren silahlı çatışmaya son verecek olan istikrarlı ve kalıcı bir barışın inşası için nihai anlaşmada görüş birliğine vardık."
BARIŞ İÇİN ÖPÜCÜKLER
Ardından garantör ülkelerden Norveç'in temsilcisi Dag Nylander, dört yıl boyunca ayrı ayrı ele alınan ve anlaşmaya varılan konuları hatırlattı: Savaşın kurbanları, uyuşturucu, toprak sorunu, suç örgütlerine karşı mücadele ve ateşkes.
Kolombiyalılar tüm olan biteni canlı yayında izledi. Birçoğu sokaklara çıkarak bu yeni umudu kutladı. Gazetelere yansıyan bir fotoğrafta Kolombiyalı bir kadının taşıdığı dövizde şöyle yazıyordu: "Besos por la paz" yani "Barış için öpücükler…"
KÖTÜLÜĞÜN ETKİLERİNİ AZALTMAK İÇİN DEVASA ADIM
Kolombiya Hükümeti ve FARC-EP heyeti iki yıl gizli ve dört yıl da Küba’nın başkenti Havana’da kamuoyuna açık yürüttü barış görüşmelerini. Hükümet Heyeti Başkanı Humberto de la Calle önceki gün, “Anlaşmada öngörülen yaptırımlar kapsamlı iyileştirmeler içeriyor. Geçiş dönemi hukuku dokunulmazlık değil demokrasiyi hayata geçirmenin bir başka biçimidir” açıklaması yaptı.
De Calle, çeşitli konularda imzalanan anlaşmaların “Kolombiya için birer yol haritası” niteliğinde olduğunu belirterek, yeni bir fırsata hayat vermek gerektiğini ancak buna “Kolombiyalıların karar vereceğini” söyledi.
Kolombiya'da 52 yıllık savaşı bitiren anlaşma imzalandı: Kolombiya kazandı, ölüm kaybetti.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Lübnan iç savaşının Müslüman ve Hıristiyanların birlikte yaşadığı bir köye etkisini anlatan bir sinema filminde silahların susmasını sağlayan kadınlar ölülerini omuzlarında mezara taşırken iki dinin mezarlarının birbirine karıştığını gören kadınlar birbirlerine sorarlar: “Peki şimdi nereye?”…
52 yılda savaşın her şeyi birbirine karıştırdığı Kolombiya’da da en önemli konu silahlar sustuktan sonra ülkenin nereye gideceği, sürecin nasıl işleyeceği. Bu konuda basına yansıyan süreç şöyle:
-İlk olarak Kolombiya Kongresi anlaşmayı oylayacak
-Yine FARC-EP, anlaşmayı Kolombiya topraklarında yapılacak 10. Konferansı ile tartışarak onaylayacak
-2 Ekim’de yapılması planlanan referandumla barış anlaşması Kolombiya vatandaşlarının onayına sunulacak. Bundan sonra planlanan her şey ancak bu referandumdan “evet” çıkarsa hayata geçirilecek. Bu arada “Hayır” kampanyası da güçsüz değil.
-Bu sırada hükümetin süreci takip etmesi için FARC tarafından onaylanacak kişilerden oluşan ekiplerin eğitimine başlayacak
-Referandumun ardından gerillalar bulundukları yerleri terk ederek silah bırakma süreci için oluşturulacak 23 bölgede toplanacak.
-Birleşmiş Milletler uluslararası heyetler oluşturarak gerilla bölgelerine gönderecek, buralarda ofisler oluşturulacak ve silahların toplanmasına başlanacak.
SİLAH BIRAKANLARA PARA VERİLECEK
-FARC-EP gerillalarının siyasi hayata katılımı için gerekli hukuksal, sosyal ve siyasi önlemler alınacak. Örgüt, silahların bırakılması sürecinin tamamlanmasının ardından yasal bir siyasi partiye dönüşecek.
-Anlaşma yürürlüğe girdiğinde ve silahların bırakılması süreci tamamlandığında FARC temsilcilerine 2018 yılından itibaren Kongre’de sandalye verilecek. Bu kişiler tartışmalara katılacak oy hakları olmayacak. 106 sandalyeli Kolombiya Senatosunda ve 166 üyeli Avam Kamarasında en az 5’er sandalye iki yasama dönemi boyunca FARC temsilcilerine verilecek.
-Silah bırakan gerillalara toplumsal hayata uyum sağlamaları için bir defalığına 2500 dolar verilecek, 2 yıl boyunca ise devlet asgari ücretin yüzde 90’ı tutarında bir ücret ödeyecek
-Geçiş süreci hukuku ile birlikte hapis cezası gerektirecek durumlarda bunun yerine gerillalar ve Kolombiya ordusu üyeleri rehabilitasyon merkezlerine gönderilecek, tarım çiftlikleri gibi yerlerde çalışarak ceza sürelerini doldurmaları sağlanacak. Devlet Başkanı Santos, “suç”ların cezasız kalmayacağını, belirlenen koşulları kabul etmeyenlerin 20 yıla kadar hapsi göze alması gerektiğini söyledi.
Kolombiya'da 52 yıllık savaşı bitiren anlaşma imzalandı
BARIŞIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
Toplumsal adaletin ve barışın kalıcı hale gelmesinin önündeki en büyük engel ABD işbirlikçisi, sağcı ve neoliberal Kolombiya Hükümeti’nin kendisi. Anlaşmayı coşkuyla kutluyor görünse de anlaşmaya uyacağının, iktidarı ya da sermayenin ulusal ya da uluslararası çıkarları riske girdiği anda savaş politikalarına doğrudan geri dönüp dönmeyeceğinin garantisi yok. Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerine kadar süren kısa deneyimi bu duruma bir örnek.
Öte yandan ülkede FARC kadar güçlü olmasalar da başka gerilla grupları da bulunuyor, yani silahlar henüz tamamen susmayacak.
Yine yıllardır çatışmalı ortamdan beslenen ve hem devletin hem de iş adamlarının hizmetini başarıyla gören, yüzlerce sendikacı, köylü lideri, çevreci, avukat vs. katletmiş, savaşın doğrudan tarafı haline gelmiş paramiliter silahlı grupların, ayrıca güçlü uyuşturucu çetelerinin de ortadan kaldırılması ya da devletin bu hizmetten vazgeçmesi de kolay olmayacak.
BU DAHA BAŞLANGIÇ …
Tüm bunların yanı sıra Kolombiya bir yandan başta yeraltı kaynakları olmak üzere zenginliğin ama bu zenginliğin adaletsiz paylaşımı nedeniyle de yoksulluğun ve eşitsizliklerin ülkesi.
Sorunların derinleşmesinde savaşın doğrudan etkisi olsa da tamamen ortadan kalkmaları sömürünün olmadığı başka bir toplumsal sistemin inşasını gerektiriyor.
Nihai anlaşma ile ilgili FARC heyeti adına konuşan Ivan Marquez de bu duruma dikkat çekmiş. "Bugünü Kolombiya'nın özlenen barışı ile kapattık" diye başladığı konuşmasında Marquez, “muharebelerin en güzeli”nden çıktıklarını belirterek, “Barış anlaşması varış noktası değildir, tam tersi, çok uluslu, çok kültürlü bir halkın birleşerek çoğunluğun talebi olan toplumsal dönüşümün heykeltıraşlığına başlaması için bir çıkış noktasıdır” diyor ve şöyle bitiriyor: Yaşasın barış!
KOLOMBİYA’DA ÇATIŞMALI SÜREÇ NASIL BAŞLADI
Barış anlaşması kutlanırken savaşın neden başladığı ve bu kadar uzun sürdüğünü de hatırlamak gerekiyor:
-Liberal Parti ve Muhafazakar Parti adında iki güçlü siyasi partinin bulunduğu ülkede, 1948 yılında Liberal Parti liderlerinden olan, geniş halk kesimlerinin desteklediği ve devlet başkanlığı seçimlerini kazanması beklenen Jorge Eliecer Gaitan suikast ile öldürüldü.
-Suikastı protesto eden on binlerce Kolombiyalı, devlet güçleri tarafından katledildi. Başkent Bogota’da başlayan olaylar kısa sürede yayıldı. Muhafazakar parti yönetimindeki hükümet ve ordu, arkasına ABD’nin de desteğini alarak Liberaller ve onları destekleyen halk üzerinde terör estirdi. Böylece “Şiddet Dönemi” denilen dönem başladı.
-Bu süreçte orduyla çatışan, genelde köylü, silahlı gruplar kırsala çekilerek buralarda örgütlendi. Kimi gruplar birleşerek 1964-66 yılları arasında Manuel Marulanda yönetiminde FARC’ı kurdular. FARC dışında farklı gerilla örgütleri kuruldu. 1980’li yıllarda paramiliter güçler yani kontrgerilla sahneye çıktı. Büyük toprak sahiplerinin ve iş adamlarının finanse ettiği, devletin de göz yumduğu hatta eğittiği ve kullandığı eğitilen paramiliter gruplar giderek güçlendi, başta Afrika kökenli Kolombiyalılar ve yerli halklar; yani ülkenin yoksulları üzerinde terör estirdiler. Öte yandan ordu da “gerilla sandık” diyerek binlerce sivili rahatça katletti. Yine aynı dönemde uyuşturucu ticaretinin de artması ve ABD’nin de müdahil olmasıyla şiddet derinleşti ve devletin savaş politikasında ısrarıyla bugüne kadar geldi.
KAMBERSİZ DÜĞÜN ABD’SİZ SAVAŞ OLMAZ
2000 yılında ABD, arka bahçesinin bu nadide çiçeklerinden Kolombi
ya’nın siyasi hayatına “uyuşturucu ile mücadele” bahanesi ve "Plan Colombia" adıyla doğrudan dahil oldu. 15 yıl boyunca Kolombiya Hükümetine askeri, teknik ve ekonomik destek verdi, toplamda 10 milyar dolar harcadı.
Bu parayla Kolombiya ordusu güçlendirildi, bugün ordunun yarım milyon askeri bulunuyor. Aynı dönemde FARC’ın militan sayısı da 20 bine ulaştı. ABD'nin de doğrudan müdahalesi çatışmaları ve şiddeti artırdı.
BU ANLAŞMA İLK DEĞİL
FARC ve Kolombiya hükümetleri daha önce de masaya oturmuşlardı.
-İlk olarak 1984 yılında başlayan görüşmelerde FARC Yurtsever Birlik (Union Patriotico) adında bir siyasi parti kurdu. Partiye çeşitli siyasi yasal örgütler ve Kolombiya Komünist Partisi de katıldı. 1986 yılında seçimlerde milletvekilleri ve belediye kazandı. Ancak kısa sürede 8 Kongre üyesi, 13 milletvekili, 11 belediye başkanı, 70 belediye meclis üyesi, iki devlet başkanı adayı ve yaklaşık 3500 üyesi paramiliter gruplar ve devlet güçleri tarafından art arda katledildi.
-Yine 1991-92 ve 1998-2002 yıllarında çeşitli görüşmeler yapıldı ancak sonuç alınamadı.
Elif Görgülü
Evrensel
Barış anlaşması kutlanırken savaşın neden başladığı ve bu kadar uzun sürdüğünü de hatırlamak gerekiyor:
-Liberal Parti ve Muhafazakar Parti adında iki güçlü siyasi partinin bulunduğu ülkede, 1948 yılında Liberal Parti liderlerinden olan, geniş halk kesimlerinin desteklediği ve devlet başkanlığı seçimlerini kazanması beklenen Jorge Eliecer Gaitan suikast ile öldürüldü.
-Suikastı protesto eden on binlerce Kolombiyalı, devlet güçleri tarafından katledildi. Başkent Bogota’da başlayan olaylar kısa sürede yayıldı. Muhafazakar parti yönetimindeki hükümet ve ordu, arkasına ABD’nin de desteğini alarak Liberaller ve onları destekleyen halk üzerinde terör estirdi. Böylece “Şiddet Dönemi” denilen dönem başladı.
-Bu süreçte orduyla çatışan, genelde köylü, silahlı gruplar kırsala çekilerek buralarda örgütlendi. Kimi gruplar birleşerek 1964-66 yılları arasında Manuel Marulanda yönetiminde FARC’ı kurdular. FARC dışında farklı gerilla örgütleri kuruldu. 1980’li yıllarda paramiliter güçler yani kontrgerilla sahneye çıktı. Büyük toprak sahiplerinin ve iş adamlarının finanse ettiği, devletin de göz yumduğu hatta eğittiği ve kullandığı eğitilen paramiliter gruplar giderek güçlendi, başta Afrika kökenli Kolombiyalılar ve yerli halklar; yani ülkenin yoksulları üzerinde terör estirdiler. Öte yandan ordu da “gerilla sandık” diyerek binlerce sivili rahatça katletti. Yine aynı dönemde uyuşturucu ticaretinin de artması ve ABD’nin de müdahil olmasıyla şiddet derinleşti ve devletin savaş politikasında ısrarıyla bugüne kadar geldi.
KAMBERSİZ DÜĞÜN ABD’SİZ SAVAŞ OLMAZ
2000 yılında ABD, arka bahçesinin bu nadide çiçeklerinden Kolombi
ya’nın siyasi hayatına “uyuşturucu ile mücadele” bahanesi ve "Plan Colombia" adıyla doğrudan dahil oldu. 15 yıl boyunca Kolombiya Hükümetine askeri, teknik ve ekonomik destek verdi, toplamda 10 milyar dolar harcadı.
Bu parayla Kolombiya ordusu güçlendirildi, bugün ordunun yarım milyon askeri bulunuyor. Aynı dönemde FARC’ın militan sayısı da 20 bine ulaştı. ABD'nin de doğrudan müdahalesi çatışmaları ve şiddeti artırdı.
BU ANLAŞMA İLK DEĞİL
FARC ve Kolombiya hükümetleri daha önce de masaya oturmuşlardı.
-İlk olarak 1984 yılında başlayan görüşmelerde FARC Yurtsever Birlik (Union Patriotico) adında bir siyasi parti kurdu. Partiye çeşitli siyasi yasal örgütler ve Kolombiya Komünist Partisi de katıldı. 1986 yılında seçimlerde milletvekilleri ve belediye kazandı. Ancak kısa sürede 8 Kongre üyesi, 13 milletvekili, 11 belediye başkanı, 70 belediye meclis üyesi, iki devlet başkanı adayı ve yaklaşık 3500 üyesi paramiliter gruplar ve devlet güçleri tarafından art arda katledildi.
-Yine 1991-92 ve 1998-2002 yıllarında çeşitli görüşmeler yapıldı ancak sonuç alınamadı.
Elif Görgülü
Evrensel