Alman hükümeti, Sol Parti Milletvekilli Sevim Dağdelen’in verdiği bir soru önergesine yanıtında “Türkiye’de AKP’nin Ortadoğu’daki terör örgütleri desteklediği” yönündeki ifadeleri yankı uyandırdı. Konuyla ilişkin Junge Welt gazetesine yazı yazan Dağdelen, “Hükümetin cevabı netti. Teröristler Ankara’da. Ama aynı zamanda teröre destek verenlerinde Berlin’de olduğu netleşti” ifadesini kullandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkiye dikkat çeken Dağdelen, “Türkiye’de seçimler öncesi Merkel İstanbul’da Erdoğan’ı ziyaret ederek desteğini belirttiği gibi, Erdoğan’ın isteği üzere alman komedyen Jan Böhmermann hakkında ‘yabancı devlet başkanına hareket etmek’ten dava açılmasına onay verdi” diye belirtti.
Yaşananların yeni olmadığını, yeni olanın Alman hükümetinin gerçekleri “bir belge halinde hazırlaması” olduğunu kaydeden Dağdelen şöyle devam etti: “Alman hükümeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye sınır hattını DAİŞ için lojistik desteğini sağlamak için açık tuttuğunu, Kürtlere ve Ezidilere yapılan katliamlarında farkındaydı. Erdoğan’ın Suriye’de şeriatçı Ahrar El Şam örgütüne silah verdiğini, resmi olarak hükümet tarafından biliniyordu. Ancak yıllar boyunca Erdoğan ile kurulan ilişkilerden dolayı sessiz kalındı.”
Türkiye’de 15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL sürecine dikkat çeken Dağdelen, “80 bin işten atıldı veya uzaklaştırıldı, 130 bin kişi hakkında gözaltı kararı çıkartıldı, kayıplar ve işkence yeniden gündem olduğunu duymak istenilmiyor. Bu şekilde Kürtlere karşı açılan savaşın ve Türk güvenlik güçlerin yaptığı çirkin katliamların gündemden düşmesi isteniyor. Aynen bu süreçte HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında hapis istenmesi, gazetecilerin tutuklanması ve son olarak Özgür Gündem gazetesinin kapatılması yaşandı. Özgür Gündem’in kapatılması darbe girişimi ile ne alakası var sorusunu sormalıyız. Alman hükümetinin elinde belgelerin yayınlanmasının ardından artık bu şekilde savunma yapılamaz. Erdoğan Merkel’in ‘terör babası’ olduğu açık. Artık bu durumun değişmesi için her şey yapılmalıdır.” (ETHA)