Ankara Tren Garı’nda 102 kişinin yaşamını kaybettiği canlı bomba saldırıları ile ilgili müfettişlerin hazırladığı ön inceleme raporu ve eklerinde büyük skandallar çıktı.
10 Ekim’deki patlamadan 25 gün önce, 14 Eylül 2015’te, IŞİD’in mitinglerde birden fazla canlı bomba ile eylem yapacağına dair istihbarat bilgisi, Ankara Emniyet Terörle Mücadele C Şubesi Müdürü Hüseyin Özgür Gür tarafından üstlerinden ve mitingle ilgili önlem alan Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne iletilmediği ortaya çıktı. Raporda o tarihteki Ankara Emniyet Müdürü ile TEM, Güvenlik ve İstihbarat Şube müdürlerinin de ihmal suçundan soruşturulması gerektiği belirtildi. Müfettişlerin ön inceleme raporunda, daha önemsiz istihbarat bilgilerinin ilgili birimlere iletilirken bu çok önemli istihbaratın Gür tarafından neden iletilmediğine ilişkin “değişik saiklerle” ve “en azından ihmal suretiyle” ifadeleri kullanıldı. Müfettiş raporunda o tarihteki Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal da gelen istihbarat bilgilerine ve Diyarbakır-Suruç patlamalarına rağmen gereken önlemleri almamakla suçlandı. Raporun eklerinde ise 1 Ocak 2015 ile 10 Ekim 2015 tarihleri arasında polis ve MİT’in canlı bomba saldırılarına ilişkin 62 ayrı istihbarat notu olduğu bilgisi yer aldı. Müfettişlerin hazırladığı tabloya göre son istihbarat notunda 10 Ekim tarihinde canlı bomba Yunus Alagöz’ün adı yer alıyordu.
Valilik ve savcılık kapattı
Mülkiye Başmüfettişi Özcan Bademci ve Turan Ergün ile polis başmüfettişleri Ayhan Acet ve Ertan Kara’nın hazırladığı 25 Şubat 2016 tarihli raporda, eski Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, eski İstihbarat Şube Müdür Vekili Cihangir Ulusoy, TEM Şube Müdürü Hakan Duman, eski Güvenlik Şube Müdür Vekili Adem Arslanoğlu ile TEM Şubesi C Büro Amiri Hüseyin Özgür Gür hakkında soruşturma izni verilmesi istenmesine rağmen Valilik soruşturma izni vermedi. Bu kararın gönderildiği Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz hakkını kullanmadı ve dosyaya ilişkin işlemden kaldırma kararı verdi.