8 Ağustos 2016 Pazartesi

'Cumhuriyet tarihinin en büyük suçlularının demokrasi havarisi olması acıtıcı'


Katledilen Tarık Ekinci'nin oğlu Sertaç Ekinci ve Musa Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu, Ağar ve Çiller'in "demokrasi havarisi" gibi sahne almasını ikiyüzlülük ve acı verici olarak değerlendirdi.

Dönemin MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür Susurluk sonrası MİT Müsteşarlığı’na yazdığı mektupta şöyle diyor: “Kanaatimce Mehmet Ağar, Cumhuriyet tarihinin en büyük suçlularından biridir”

Oysa şimdi, 90’lı yılların faili meçhul cinayetlerinin sorumlusu olan ve “Devlet adına bin operasyon yaptık” diyen Mehmet Ağar Erdoğan’ın evinin bulunduğu Üsküdar Kısıklı’da ‘Demokrasi Nöbeti’nde konuşuyor.

9 yıldır siyasetten uzak olduğunu fakat 15 Temmuz’da bir vatandaş olarak FETÖ ve benzerlerine karşı mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasında durmanın milli bir görev olduğunu belirten Ağar, “Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yapılacak mitingle dünya Türkiye’de demokrasinin ne anlama geldiğini, millet bütünlüğünün ne anlama geldiğini FETÖ ve benzerlerinin yerle bir edileceğini açıkça görecektir” demiş.

Kontrgerillanın faili meçhul cinayetlerinden, işkence ve katliamlara, Bahçelievler Katliamı’nın emrini veren, Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’yı cezaevinden kaçırıp evinde saklayan Abdullah Çatlı’yı korumaktan, 1993-1994 yılında işlenen cinayetlere bir çok suçtan sorumlu Mehmet Ağar şimdi demokrasi diyor.

Birlik diyor, dayanışma diyor, darbeye karşı olduğundan bahsediyor.

mehmet-agar-demokrasi-nobeti-610x380

Tayyip Erdoğan'ın organizasyonu ile Yenikapı'da yapılan "Mili ittifak" mitingine 90'ların JİTEM organizatörü Mehmet Ağar ve Tansu Çiller'in katılması, yakınlarını kaybedenlerin tepkisine neden oldu. Katledilen Tarık Ekinci'nin oğlu Sertaç Ekinci ve Musa Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu, Ağar ve Çiller'in "demokrasi havarisi" gibi sahne almasını ikiyüzlülük ve acı verici olarak değerlendirdi.

“Demokrasi” iddiasıyla düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını yaptığı Yenikapı Mitingi’ne AKP, CHP ve MHP genel başkanlarının yanı sıra 90’lı yılların simge isimleri eski Başbakan Tansu Çiller ile eski Emniyet Genel Müdürü ve Adalet Bakanı Mehmet Ağar da katıldı.

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi’nin hazırladığı rapora göre, 1993 yılında 103, 1994 yılında 518, 1995 yılında 232 ve 1996 yılında 170 kişi gözaltında kaybedildi.

Mehmet Ağar ve Tansu Çiller ise bu dönemlerde kilit görevlerdeydi.

Ağar, 1993-95 yılları arasında Emniyet Genel Müdürü, 1996 yılında Adalet Bakanı görevini yaptı. Çiller ise, 1993-1996 yılları arasında Başbakanlık görevini yürüttü.

Avukat Sertaç Ekinci, dönemin Başbakanı Çiller’in ölüm listesinde olan ve 1994 yılında "faili meçhul" cinayet sonucu katledilen avukat Yusuf Ekinci’nin oğlu ve aynı zamanda babasının da dâhil olduğu 18 Kürt işverenin devlet tarafından öldürülmesine ilişkin 20 Aralık 2013 tarihinde açılan Ankara JİTEM Davası’nın avukatı.

Ankara JİTEM 19 sanığından biri de Mehmet Ağar.

Avukat Ekinci, babası ve binlerce kişinin katledilmesinden sorumlu olan Ağar ve Çiller’in “demokrasi havarisi” olarak topluma sunulmasına tepkili. Ekinci’ye göre, devletin kendi içindeki hesaplaşmalarında Ağar gibi eski kadroların bir şekilde meydanlara getirilmesi, emniyet gibi kurumları tekrar kontrol altına almayı amaçlıyor olabilir.

‘Acı verici buluyoruz’

Ekinci, devletin 90’lı yıllardaki çirkin yüzünün bir sembolü de Mehmet Ağar olduğunu söyledi ve ekledi: “En basitinden bir demokrasi havarisi olmadığı bizce ortadadır. Demokrasi adı altında anılmasını acı verici buluyoruz.”

‘Babamın katilleri Çiller, Ağar, Demirel, Erkan’dır’

Kürtlerin bilgesi Musa Anter’in 1992 yılında "faili meçhul" cinayet sonucu katledilmesinde de sorumlulardan biri olarak Mehmet Ağar gösteriliyor. Babasını katleden idarenin devletin en tepesine varan bir zinciri kapsadığını belirten Anter’in oğlu, Anter Anter, “Benim için babamın katilleri; Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Süleyman Demirel, Ünal Erkan'dır. Bunlardan hesap sorulsun. Katiller bunlardır ve yargılanmaları gerek" talebi hala sürüyor.

Anter Ailesi'nin avukatı Selim Okçuoğlu, Ağar ve Çiller’in “demokrasi” adı altındaki mitinglere katılmasını “iç burkan görüntüler” olarak niteledi. Bir dönemin kirli politikalarında Çiller ve Ağar’ın başrol oynadığını ifade eden Okçuoğlu, “Sanki hiç günahları yokmuş gibi sahne almaları bizi yaralayan bir durumdur” diye belirtti.

Yüzleşme davaları aklama davasına dönüştü

Okçuoğlu, Musa Anter ve Jitem Ana Davası’nın seyrinde zaten özellikle Anter’in katledilmesinde faillerin ve bilgilerin saklandığını her fırsatta dile getirdiklerini hatırlattı ve şöyle konuştu: “Bizim bu görüşümüzü değiştirecek hiç bir şey olmadı. Ağar’ın sahne alması da yüzleşme davalarının artık aklama davası olduğunu gösterdi. Demokrasi geçmişin kirli politikalarının sembolleriyle aynı sahneyi paylaşmak olmamalıydı.”