HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin haftalık olağan grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. OHAL uygulaması ve bunun cezaevlerine yansımalarına dikkat çekerek konuşmasına başlayan Demirtaş, telefon ile konuşma hakkının haftada bir olmasına rağmen 15 güne indirildiğini, 3 kişi ile görüşme hakkının iptal edildiğini, birinci derece yakınların dışında ziyaretçilere yasak geldiğini, avukatların da müvekkilleri ile görüşmelerine yasak getirildiğini söyledi.
Adalet Bakanı sorumludur
Yaşanan sürgünlerin olağan hale geldiğini cezaevindeki sayıların da 2-3 katına çıktığını ifade eden Demirtaş, tutsaklara 12 Eylül darbe döneminde olduğu gibi askeri sayım dayatıldığını ve askeri marşların okutulduğu bilgisini verdi. Yine hasta tutsakların tedavilerinin aksatıldığının altını çizen Demirtaş, "Bu kadar yoğun gündemlerde cezaevlerindeki işkence gözden kaçıyor sanmasınlar. Bu konudan Adalet Bakanı birinci dereceden sorumludur. Bir ülkede cezaevlerinde insan hakları yoksa dışarıda aramaya gerek yok" dedi.
Cemaatin bilerek önünü açtılar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz kandırıldık, Allah bizi affetsin" açıklamasını hatırlatan Demirtaş,"Bunun bir kandırma-kandırılma ilişkisi olduğunu düşünmüyorum. AKP iktidara geldiği gün, bir kadro ihtiyacı nedeniyle Cemaat'in bilerek önünü açtı. Dini, muhafazakar anlayışla yetişmiş insanlarla devleti ele geçirmek. Amaç buydu. AKP'nin de Cemaat'in de amacı buydu. Devletten Kemalist kadrolar tasfiye edilecek, yerine cemaat kadroları yerleştirilecekti. Kimse kimseyi kandırmamıştır. Erdoğan ile Cemaat aynı amaç için çalışmışlardır. Kandırıldığınızı söyleyip pişmanlık duyuyorsanız en fazla pişmanlık yasasından yararlanabilirsiniz" ifadelerinde bulundu.
Gülen gelsin istemiyorlar
AKP ve Erdoğan'ın Gülen'in iadesini istemediğini ileri süren Demirtaş,"Kim bilir gelip neler anlatacak. Gelir burada bildiklerini anlatırsa Allah korusun Türkiye tek partili sisteme döner biz tek başımıza kalırız. Gelmesin istiyorlar, o yüzden idam tartışmaları yürütüyorlar. Bir ülkede sadece idam tartışması varsa ya da işkence iddiaları varsa iade mümkün değil. Oysa bir bakın çıktı ne dedi; 'Öylesine cezalandıracağız ki bizi gebertin diye yalvarın diyecekler' dedi. Bir bakacaksınız asıl devlet Gülen'miş paralel olan bunlarmış" şeklinde konuştu.
Saygın bir tutum...
Türkiye toplumunun darbeye karşı olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Bu kadar baskıya rağmen askeri darbeyi bir çözüm olarak görmüyor. Bu çok iyi bir gelişmedir. Bu açıdan Yenikapı'da milyonların bir araya gelmesi çok saygın bir tutumdur. Biz HDP olarak oradaki her yurttaşın duygusunu yürekten anlıyoruz ve onların duygularına düşüncelerine katılıyoruz. Ama Yenikapı'daki sahne için aynı şeyi söylemiyoruz" dedi.
İlişkisi olamayan tek parti...
Gülen ile ilişkisi olmayan tek partinin HDP olduğunu belirten Demirtaş, "AKP, CHP, MHP Gülen ile organik ilişki içindedir ve bazılarının darbeden haberi vardır. Hangi siyasetçiye dayanarak bu darbeyi yaptınız. Darbeden bilgisi olan haberi olan kimler var. Yenikapı sahnesi adeta bir günah çıkarma sahnesine dönüştü. Kimler darbeci ortaya çıksın. Tabii ki HDP orada olmaz. HDP darbenin kıyısında olmaz. Geriye gidin MHP-CHP'nin Cumhurbaşkanı çatı adayı kim tarafından belirlendi. İki muhalefet liderine de soruyorum. Bir gece uyurken aniden sizin de rüyanıza mı girdi yoksa biri mi fısıldadı?" ifadelerinde bulundu.
Maskeli balo
Toplumun gerilimden ve kandan bıktığını sözlerine ekleyen Demirtaş, "Yalandan bile olsa platformda bir araya gelinmesi insanları heyecanlandırıyor. Ama biz toplumu aldatabilecek bir parti değiliz. Orada bir uzlaşı yoktur, maskelilerin balosu vardır. Oradan uzlaşı, demokrasi çıkmaz. Keşke çıksaydı ve bizi şaşırtsaydı. Böyle olsaydı en ufak bir eleştirimiz olmaz alkışlardık. Yenikapı bunu yaratamamıştır, toplum bu konuda destek vermiştir ama siyasetçiler bunu kişisel fırsata dönüştürmüştür" dedi.
Biz bu ittifakta yokuz
Erdoğan'ın "HDP burada olsaydı halka, şehitlere hesap veremezdim" açıklamasına de değinen Demirtaş, "HDP oraya hiçbir şey olmamış gitseydi Ceylan'ın gözlerine bakamazdı, Hurşit Külter'e nasıl cevap verirdi. HDP olsaydı bunlar ne olacak diye hesap soracaktı. Şırnak'ı, Hakkari'yi, Sur'u unutarak Yenikapı'yı gidemezdi. Gülen ile birlikte yaptıklarınızı unutarak gidemezdi. Elbette HDP bu fotoğrafın içinde olmak istemezdi. Buysa seni ittifakın biz bu ittifakta yokuz" diye konuştu.
Demokratik ittifaka hazırız
HDP olarak demokratik ittifaklara hazır olduklarını dile getiren Demirtaş, "Gerçekten ülkede barış, özgürlük, adalet gerçekleştirilmek isteniyorsa, bütün siyasi partiler bir samimiyet testiyle kendimize dayatmamız lazım. Halka verdiğimiz sözlerdir bunlar. Bunlar kayıtlarda mevcuttur. Biz halka ne dedik, ne yaptık. Kendimizden başlayalım. Biz bu ülkenin düşmanı değiliz, bu ülkenin bir parçası en büyük dinamiğiyiz. Siz bir araya gelip HDP'yi düşman ilan ettiniz diye aklanamazsınız. Bu bir mücadeledir ve her şeyi göze alarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.
Uzlaşma önerecektik...
Yaşananların sorumluluğunu tek bir kişiye ve gruba yüklenmemesi gerektiğini belirten Demirtaş, Ama bu durumdan çıkmanın yolu da tek adam peşinden koşmak değildir. Bizim yaptığımız ilk çağrıda liderler zirvesine riayet edilseydi biz orada demokratik uzlaşmayı önerecektik" ifadelerinde bulundu.
AKP, CHP ve MHP'ye çağrı yapan Demirtaş, "4 siyasi parti olarak bir demokratikleşme yol haritası çıkaralım, Cumhurbaşkanı da ortak deklarasyonumuzu okusun biz arkasında duralım. Başka da konuşmaya başkaca mesaja gerek yok diyecektik. Liderler zirvesinden böyle bir metin çıksın, Cumhurbaşkanı bu metni okurken 4 partinin lideri de arkasında dursun diye önerecektik" dedi.
Sözlerine devam eden Demirtaş, "Şunu okuyabilirdi Cumhurbaşkanı, hepimiz adına okuyabilirdi. Biz ülke yönetiminde sorumluluk sahibi olan, seçilmiş yöneticiler olarak söz veriyoruz. Bundan sonra ülke sorunlarını ve kendi aramızdaki sorunları diyalog içinde ve iş birliği içinde çözeceğiz. Yurttaşlarımızı en kısa sürede bu darbe anayasasından kurtarıp yeni bir anayasa yapacağız. Ülke de her türlü cemaate gruba devlet içinde örgütlenme iltimasına izin verilmeyecek. Her türlü kimlik, inanç farklılığını gözeterek eşit yurttaşlığı hakim kılacağız. Düşünce ve ifade özgürlüğünü hakim kılacağız. Ekonomide adil paylaşım sağlayarak yolsuzluk ve rüşveti kesinlikle engelleyeceğiz. Kadın özgürlüğüne azami dikkati göstererek kadın özgürlüğünü savunacağız..." şeklinde konuştu.