10 Ekim Ankara Katliamı’nın onuncu ayında, polisin tüm engelleme çabalarına karşı anma gerçekleştirildi. Kızılay Meydanı’nı 15 Temmuz’dan beri demokrasi adı altında sokağa taşınan kitleler için eylem yapmaya hazır hale getiren emniyet, barış ve demokrasi isteyenlerin 10 Ekim’de katledilenleri anmasını engellemeye çalıştı. Yolu trafiğe kapatmayan polis, anmaya gelenleri de taciz etmeye çalıştı. Engelleme çabalarına rağmen yapılan anmada, inadına barış inadına demokrasi talepleri öne çıktı
Her ayın onunda olduğu gibi bugün de (10 Ağustos) Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler için anma gerçekleştirildi. Kızılay Meydanı’nı 15 Temmuz’dan beri her gün trafiğe kapatan, demokrasi adı altında sokağa taşınan kitleler için eylem yapmaya hazır hale getiren emniyet, barış ve demokrasi isteyenlerin eylemini engellemeye çalıştı. Her ayın onuncu günü yapılan anmalarda yol trafiğe kapatılırken bugün, polis yolu açık tuttu, yolda duranları ise taciz ederek provokasyon yaratmaya çalıştı. Polisin bu girişimi sonuçsuz kaldı ve anma hayatını kaybedenler için saygı duruşu ile başladı.
Anmada basın açıklamasını, 10 Ekim Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun gerçekleştirdi. Coşgun, “10 ay oldu. 10 aydır alanlardayız. 10 aydır buradayız. Burası bizim için kutsal bir yer. Her ay barış dilediğimiz umuda tutunduğumuz, yaralarımızı sarmaya alıştığımız bir yer. Bu böyle bilinmeli. Bu alanda hayatımızın sonuna kadar burada olmaktan her ayın 10’unda burada olmaktan geri durmayacağız. Bunun önünde kimsenin durmaya gücü yetmeyecek. Tekrar bu katliama dur diyemeyenlere haykırıyoruz. Biz ölenlerin arkasından sadece gözyaşı dökmeyi elbette bilirdik. Ama biz barış istemek için de buraya gelmeye devam edeceğiz. 10 Ekim 2015’i unutmayacağız, unutturmayacağız” ifadelerini kullandı.
İlk duruşma 7 Kasım’da Ankara Adliyesi’nde
18 Temmuz günü, “Demokrasi Şöleni” için sokağa çıkanların 10 Ekim Katliamı’nın yaşandığı yere yapılan anıta saldırmasına da değinen Coşgun, “18 Temmuz’da buraya gelip anıtımızı tahrip ettiler ve kimse bir şey demedi. Bu sadece bizim öfkemizi artırır” dedi. 10 Ekim Katliamı’nın ilk duruşmasının 7 Kasım’da görüleceğini hatırlatan Coşgun, herkesi 7 Kasım’da Ankara Adliyesi’ne davanın takipçisi olmaya çağırdı.
18 Temmuz günü, “Demokrasi Şöleni” için sokağa çıkanların 10 Ekim Katliamı’nın yaşandığı yere yapılan anıta saldırmasına da değinen Coşgun, “18 Temmuz’da buraya gelip anıtımızı tahrip ettiler ve kimse bir şey demedi. Bu sadece bizim öfkemizi artırır” dedi. 10 Ekim Katliamı’nın ilk duruşmasının 7 Kasım’da görüleceğini hatırlatan Coşgun, herkesi 7 Kasım’da Ankara Adliyesi’ne davanın takipçisi olmaya çağırdı.
“Barış herkese lazım”
Coşgun’un ardından HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul söz aldı. Toğrul, katliamın iktidarca bilindiğine değinere şöyle konuştu:
Coşgun’un ardından HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul söz aldı. Toğrul, katliamın iktidarca bilindiğine değinere şöyle konuştu:
Bu katliamın gelişmesine iktidar göz yummuştur. Katliamı gerçekleştirenler adım adım takip ediliyordu. Bu yetkililere de iletilmişti. O dönem barışa karşı duranlar kendi sivil diktasını geliştirenler bunu görmezden gelip canlarımızı aldılar. Tıpkı Suruç’ta 33 canımızı aldıkları gibi. Barış sürecinin bozulmasına Ceylanpınar’da öldürülen 2 polisi bahane etmişlerdi. Şimdi bu iki polisin öldürülmesinde paralelin parmağı var diyorlar. Peki iktidarın suçu yok mu? Nasıl göz yumdunuz? Bugün artık acımızı yaşamamıza bile müsaade edilmiyor. Demokrasi diye alanlara çıkanlar bu alanda anma yapmamıza bile tahammül edemiyor. Barış herkese lazım.
“Göz göre göre örgütlendiler”
Anmada son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba söz aldı. Ağbaba Meclis’te katliamın araştırılmasına dair sundukları yasa tekliflerinin reddedildiğini belirterek katliamın devlet kontrolünde gerçekleştiğini ifade etti ve şunları söyledi:
Anmada son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba söz aldı. Ağbaba Meclis’te katliamın araştırılmasına dair sundukları yasa tekliflerinin reddedildiğini belirterek katliamın devlet kontrolünde gerçekleştiğini ifade etti ve şunları söyledi:
Katiller göz göre göre örgütlendiler. Antep’ten yola çıkıp Ankara’nın göbeğine geldiler. Bu tür eylemlerde Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yola çıkan kafilelere her türlü eziyeti çektiren emniyet bu katillere hiçbir şey yapmadı. Maalesef hükümetin Suriye’de ortak ittifak kurduğu katiller burada canlarımızı aldı. Buna rağmen göz göre göre gelen katliamla ilgili bir tek bekçi bile cezalandırılmadı. Neredeyse katledilenler suçlanacak. Bu topraklar bombaların patlatıldığı ülke konumuna geldi. Ama bu topraklarda barış, hoşgörü ve özgürlük tohumları yüzyıllar önce ekilmişti. Hiç kimse umudunu yitirmesin. Hep birlikte barış ve özgürlük mücadelesini vereceğiz. Bu alanda katledilen 100 güvercinimizin kanı yerde kalmayacak.
Anmada son olarak anıta karanfiller bırakıldı.