Bravo Giyim Fabrikası işçileri 3 ayı
aşkın süredir maaşlarını ve tazminatlarını alamıyor. İşçiler, bu markanın
ürünlerini satın alanların duruma ilgi göstermelerini sağlamak için geçtiğimiz
aylarda satılan giysilerin ceplerine, ‘alacağınız ürünü ben yaptım ama hâlâ
paramı alamadım’ etiketi yerleştirerek gündeme gelmişlerdi. Birçok işçi hâlâ
çözüm beklerken işsiz kalanların gelecekle ilgili hayalleri de yarım kaldı. Bu
işçilerden bir tanesi de Bravo Giyim Fabrikası’nda 5 yılı aşkın süre çalışan 40
yaşındaki Eyüp Demir… Demir, maaşını ve tazminatını alamadığı için nişanlısıyla
evlenemedi, ailesiyle birlikte kaldığı evi de terk etmek zorunda kaldı. 20 bin
TL’ye yakın alacağı olduğunu söyleyen Demir’in bir çağrısı var: “Bizim
yerimizde siz de olabilirdiniz. Destek olun…”
Fabrikada yıkamadan, sevkiyata kadar
bütün işleri yaptığını söyleyen Demir, çalıştığı yerden 4 aya yakın süredir
maaşını ve tazminatını alamadı. Demir, şunları söylüyor: “İnsanların dikkatini
çekmek için yaptığımız ürünlere, ‘alacağınız ürünü ben yaptım ama paramı
alamadım’ etiketi yapıştırdık. Bu eylemimiz ses getirdi ama olumlu bir sonuç
alamadık. Tüketicilere şunları söylemek istiyorum: Bizlerin yerinde siz de
olabilirdiniz. Tüketiciler bizlere destek olsun, işçi haklarının yanında yer
alsınlar. Çalıştığım kurum bize 3 ayın maaşını verip konuyu kapatmak istiyor.
Bizim orada 5-6 yıla yakın alacağımız var. Haklı olduğumuz için bunu kabul
etmiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz.”
PARASINI ALAMADIĞI İÇİN EVLENEMEDİ
İşine son verildikten sonra yaşadıklarını
anlatan Demir, iki buçuk yıldır nişanlı. İşten ayrıldığı için evlenemediğini
belirten Demir bu süreci de şöyle anlatıyor: “İşime son verildikten sonra
düzenim allak bullak oldu. İki buçuk yıldır nişanlıyım. Nişanımı da yapamadım.
Bu yüzden ailemden de ayrılmak zorunda kaldım. Aile içinde de birçok kez bana,
‘Neden hakkını aramıyorsun. Paranı da alamıyorsun’ dedikleri için evden
ayrıldım. Bu süreç beni psikolojik olarak çok ciddi derecede etkiledi. İşe
güvenerek bankadan kredi çekmiştim. Nişan, düğün hayalleri kurmuştum. Şimdi bu
hayallerimin hepsi yarım kaldı.
Demir: Ailemle sorunlarım olduğu için
derme çatma bir eve yerleştim…
‘HAKKIMIZI VERİN HELALLEŞELİM’
Ailesinden ayrıldıktan sonra derme çatma
bir eve yerleştiğini, buranın kirasını da ödeyemediğini ifade ederek çalıştığı
fabrikanın üretim yaptığı Zara, Mango ve Next firmalarına da seslenen Demir,
“Zara, Mango ve Next firmalarına şunu söylemek istiyorum: Sizleri incitmek ya
da isminizi lekelemek, zor durumda bırakmak gibi bir amacımız yok. Bizim tek amacımız
gelin bizimle yüzleşin. Bizim hakkımızı verin helalleşelim” dedi.
Taciz idare z.jpg
Taciz mağduru: ‘Bir kereden bir şey
olmaz’ deyip tecavüzü meşrulaştırmaya çalıştılar..!
Çocuk istismarına karşı düzenlenen
eylemde konuşan taciz mağduru kadın “‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyerek
tecavüzü meşrulaştırmaya çalıştılar” dedi.
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde
öğretmenevinin önünde bir araya gelen parti ve STK temsilcileriyle halk ‘Çocuk
bedenime dokunma’, ‘Sessiz kalma, ortak olma’ ve ‘Çocuk istismarına hayır’
yazılı pankartlar taşıdı.
Eyleme, Eylül 2017’de Çaycuma İlçe
Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polis memuru O.Ç.’nin cinsel tacizine maruz
kalan 18 yaşındaki Bilge A. (18) da katıldı
Bilge A. geçen yıl yaşanan olayı
hatırlatarak şunları söyledi: “Ama ben şanslıydım. Benim üç yaşındaki ve dört
yaşındaki kardeşlerim benim kadar şanslı değildi. Onların ellerinden hayalleri,
gençlikleri, çocuklukları çalındı. Onların ellerinden oyuncak bebekleri alındı.
Çocuk istismarına göz yumanlar en az onlar kadar suçludurlar. Tecavüzü,
istismarcı diyerekten kibarlaştırmaya çalıştılar. Lakin bunun adı düpedüz cinayettir,
çocuk cinayetidir. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyerek tecavüzü meşrulaştırmaya
çalıştılar. ‘Dokuz yaşındaki kız çocukları evlenebilir’ diyerek halkı çocuk
gelinlere özendirmeye çalıştılar. Adalet elbet bir gün tecelli eder ancak
yasalarımız yeterli değil.”