19 Şubat 2018 Pazartesi

Dilbilimci Alpay: Kürt dilinin boğazına bıçak dayatıldı..!


Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Komisyonu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle Şişli'de bulunan Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi'nde etkinlik düzenledi.
"Renklerden dillere, dillerden yaşama" şiarıyla gerçekleştirilen etkinliğe Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Hüda Kaya, Demokratik Alevi Dernekleri, Romen Dernekleri Federasyonu, Gürcü Dil Merkezi, Laz Kültür Derneği, Mezopotamya Kültür ve Dayanışma Derneği, Kürt Araştırmaları Derneği, HDP İstanbul İl Örgütü ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Etkinlikte ilk olarak HDK Yürütme Kurulu Üyesi Sedat Şenoğlu konuştu.
'VAROLUŞUMUZUN TEMEL KOŞULU DİLDİR'
Tutuklu ve gözaltındaki HDK ve HDP yöneticilerine selam göndererek konuşmasına başlayan Şenoğlu, dillerin kültürleri var eden en temel öğe olduğunu söyledi.
Şenoğlu, "Toplumsallık, toplumsal varoluş dilsiz olamazdı, gelişemezdi. Yeryüzündeki varoluşumuzun en temel kültürel ön koşuluna baktığımızda; dili, dilleri yaşatmanın, insanlığı, insanlığımızı yaşatmakla özdeş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.
‘TEKÇİ ZİHNİYET YENİDEN DAYATLIYOR’
Şenoğlu’nun ardından söz alan dilbilimci Necmiye Alpay, anadilin önemi üzerine sunum yaptı.
Alpay, Türkiye'de anadil konusunda çeşitli dönemlerde adımlar atıldığını; ancak tekrardan dil üzerinde korku imparatorluğunun yaratıldığını söyledi.
Alpay, "Anadil meselesini çok geç keşfettim. Çünkü dil konusu, ülkede en çok bastırılan gerçeklerden biridir. Türkiye’de dil bilimcileri bırakın eleştirilmeyi, suçlamamız gerekir. Eskiden beri olan tekçi zihniyet bugün yeniden dayatılıyor" dedi.
'ÇOCUKLAR ANADİLİNDEN UZAKLAŞTIRILDI'
Bilime aykırı bir şekilde çocukların anadilinden uzak yetiştirilmeye çalışıldığını söyleyen Alpay, "Bir dönem Kürt dili ve edebiyatı demek bile cesaret istiyordu. Sonra sessizce enstitüler üzerinden bu sözlükler yeniden gündeme geldi. Anadillerin taşıdıkları kültürü bütünüyle temsil etmeye, geliştirmeye izin yok" diye konuştu.
‘KÜRT ÇOCUKLARI ANADİLDE EĞİTİM İSTEDİĞİ İÇİN TUTUKLANDI’
Kürt çocuklarının 1999’da ilk defa anadilde eğitim istediklerini belirten Alpay, toplumun bir şaşkınlık geçirdiğini ve bu çocukların tutuklandığını söyledi. Alpay, Kürtçe üzerindeki baskılara ilişkin şunları söyledi:
"Anadilin aynı zamanda beyindeki izler olduğunu biliyoruz. Diller kültürleri, duygusal meseleleri, her şeyi etkiliyor. Mehmet Uzun bir yazısında duygu dilinin Kürtçe olduğunu söylüyor.
Sonra da bilgi dilinin Türkçe olduğunu söylüyor. Ardından Musa Anter ile cezaevine girince de orada Kürtçe okuma yazma öğrendiğini belirtiyor. Burada dile getirmek istediğim önemli bir şey şu; diller bizim için büyük bir zenginlik ve derinlik yaratma kaynağıdır.”
'HALKLARDA ÖFKEYE NEDEN OLUYOR'
Kürt dilinin boğazına bıçak dayatıldığını dile getiren Alpay, "Devlet, parklara kendine ait dilde isimler verme diyor. Bu utanç verici bir durum. Bunu şu an ifade etmekte zorluk çekiyorum. Bu politikanın bir geleceği yok. Bu kararları verenler de bunu biliyor. Bu isimleri, dilleri unutturamazlar. Dilleri yasaklamak halklarda daha fazla öfkeye neden oluyor” dedi.
Alpay’ın konuşmasının ardından farklı dil ve etnik gruptan katılımcılar, kendi dillerinde sunumlar yaptı.
Şölen, BEKSAV Müzik Topluluğu'nun Kürtçe, Türkçe, Lazca, Hemşince ve Adigece seslendirdiği türkülerle sona erdi.