Diyarbekirspor’un
maçını izlemek için Ankara’ya gelen engelli Sakızcı Memo, akrabası ve arkadaşı
olan eski gazeteci Abdullah Kızılay’a misafir oldu. Ankara metrosunda seyahat
eden ikili, “Ankara Metrodayım Kapalı Havuz Spor Sauna’ya salonuna gidiyorum”
başlığıyla Sakızcı Memo’nun Facebook hesabından canlı yayına geçti. Abdullah
Kızılay’ın sık sık sufle verdiği Sakızcı Memo, takipçilerine selam gönderdi,
Ankara Metro’da olduğunu ve zaman zaman internet kesintisi yaşandığını söyledi.
Sakızcı Memo, Ankara’da olduğu için Amedspor’un maçına gidemediğini ve
Amedspor’un rakibini 4-1 yendiğini ifade ederek, “Çocuklar da maça gelsin”
dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerde sık sık kullandığı “Bana her şey
seni hatırlatıyor” şiirini ise konuşması arasında, “Bana her şey barışı
hatırlatıyor” diyerek aktardı.
‘APO VE MECLİS DEDİ’ İHBARI…
habercilerden.com haberine göre Sakızcı
Memo’yu tanıyan bir takipçisi “Memo seni Metrodan almasınlar” diye endişesini
dile getirdi. Sakızcı Memo da gelen bir telefona cevap vererek Abdullah
Kızılay’dan “Apo” diye söz etti. Yayının bitiminde iki genç kadın, ‘Apo’dan ve
Meclis’ten söz edildiğini’ belirterek şikayetçi oldu. Metrodaki bir güvenlik
görevlisi de Sakızcı Memo’yu alarak Ankara Terörle Mücadele Şubesi’ne götürdü.
Daha sonra şikayetçi kadınlar da TEM’e giderek ifade verdi. Sakızcı Memo ise
ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Kadınlar toplumsal cinsiyet eşitliği kampanyası başlatıyor..!
Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi’nin
bileşenleri olan sivil toplum kuruluşları, geçen yıl Kasım’da
gerçekleştirdikleri zirvenin sonunda hazırlanan sonuç bildirgesindeki talepleri
hayata geçirmek için tekrar bir araya geldi.
Zirveye katılan sivil toplum kuruluşlarıyla
birlikte tüm yıl boyunca sürecek güçlü bir toplumsal cinsiyet eşitliği
kampanyası düzenleneceğini duyuran Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi Koordinatörü
ve Sözcüsü Gülseren Onanç, şu bilgileri verdi:
“Yüzlerce kadının ortak aklıyla
hazırlanan sonuç bildirgesinde temel dört muhatabın ortaya çıktığını gördük.
İktidar, iktidar dışındaki siyasi partiler, yargı ve sivil toplumdan
beklentilerimizi sıraladık. Yatay bir organizasyon içeren, bilgi odaklı,
dayanışmayı destekleyen, birey hukukunu öne çıkaran kapsayıcı ve kolektif bir
yapının örgütlenmesine dair büyük bir talep olduğunu gördük. Bu talebin
sorumluluğunu almaya karar verdik ve bugün bu örgütlenmenin nasıl mümkün
olabileceğini tartışmak üzere toplandık.”
BERKTAY: KAZANIMLARIN KAYBEDİLMESİ TEHLİKESİYLE
YÜZ YÜZEYİZ
Zirveye ilişkin değerlendirmelerde
bulunan Prof. Dr. Fatmagül Berktay ise şunları söyledi: “İktidarların elinde
güç yoğunlaşması ve otoriterleşme artarken kadınların hak ihlalleri de sürekli
olarak artıyor. Son 30 yılda kadınlar önemli kazanımlar elde ettiler ve biz bu
kazanımların kaybedilmesi tehlikesiyle yüz yüzeyiz. Yan yana durmaya
ihtiyacımız olduğu için bu zirveyi düzenledik. Zirvede yapılan tartışmalar
sonucunda çok önemli olan ortak birtakım fikirlere ulaştık. Toplumsal cinsiyet
eşitsizliğinin bir yapısal sorun olduğunu ve bunun ancak yapısal düzenlemelerle
yani kadınların güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğini vurguladık. Erkek
şiddetinin sınıf, eğitim, etnisite, din tanımadığını; kadınların erkeklere
emanet edilen varlıklar değil özerk yurttaşlar olduğunu söyledik.”
‘KADINLAR FARKLILIKLARIYLA EŞİT’
“Eşitlik talebi ‘erkeklerle aynı olma’
isteği gibi anlaşılıyor. Halbuki feministler son 30 yıldır ‘kadınların
farklılıklarıyla eşit’ olma talebini savunuyorlar” diyen Berktay, şöyle devam
etti:
“Artan şiddet oranlarını, ‘sapıklık’ ya
da ‘hastalık’ olarak nitelendirmemek, bunun “ataerkil aklın yansıması” olduğunu
görebilmek gerekiyor. Kadınları koruma bahanesiyle bazı düzenlemeler
getiriliyor: annelere yarım gün çalışma düzenlemesi, büyükannelere maaş
bağlanması gibi. Kreşleri kapatıp böyle düzenlemeler yaparsanız kadınları
annelik kavramına sınırlarsınız ve ancak kadınlar anne olduklarında
korunmalıdır gibi bir algı yaratmış olursunuz.”
İZLENECEK YOL İÇİN ÖNERİLER
Toplantıda STK sözcüleri ve aktivistler
bundan sonra izlenecek yol için önerilerde bulundu. Daha geniş kitlelere
ulaşmak hedefiyle tüm sivil toplum kuruluşlarının online bir platformda
buluşturulmasından kadınlara özel radyo ya da televizyon kanalı kurulmasına
kadar pek çok öneri tartışıldı.
Toplantıda önce çıkan diğer öneriler
arasında; savcı ve hakimlere sürekli bir eğitim programının düzenlenmesi,
siyasi partiler ve seçim yasasına cinsiyet kotası konması, toplumsal cinsiyet
bilgi merkezi gibi yapıların oluşturulması önerileri yer aldı. OHAL şartlarında
eylem ezberlerinin bozulması, daha etkili örgütlenme modelleri geliştirilmesi
konusunda anlaşıldı ve tüm öneriler için görev dağılımı yapıldı.